-Perdenin arkası-

35 7 15
                                    

-Bu kitaptaki bazı bölümler kiminiz için rahatsız edici olabilir önceden belirteyim-

Sokaklar ıssız ve karanlıktı. Gece kucak açmış yutmak için kurbanlarını bekliyordu. Acı çekenleri sömürüp yok etmeyi, kanlarını koyu siyah sonsuzluğunda hapsetmeyi istiyordu. Yeni av için dakikalar sayıyor, sokaktaki tek kişiyi ,yani beni avlamaya çalışıyordu. Ama bilmediği şey benim ondan daha kana susamış olduğumdu.

O gün beni neyin o kadar delirttigi hala berrak şekilde zihnimin en nadide köşesinde. O kadınla kavga etmiştim. O cani ve kalpsiz kadınla. Bir sigara bağımlısının sigaraya olan muhtaçlığı benim ona olan muhtaçlığıma benzerdi. İki mıknatısın eş kutupları gibiydik, birbirimizin aynısıydık ama birbirimizi sonsuz şekilde iterdik. Gerçi o benden çok farklı olduğunu, bende doğru olmayan şeylerin bir çığ gibi büyüdüğünü ve artık çevreme zarar verdiğimi söylüyordu.

Ona göre önüme çıkanı eziyormuşum.

Fakat o da düştüğü yeri yakan bir alevdi. Benim üstüme düşmüş, başta beni ısıtıyor gibi yapmış, sonrasında beni yakmış ve küllerim üzerinde dans etmişti.

Onun sevgisine o kadar açtım ki ilkelce düşünüyordum. Bu ilkellik bana göre saf gerçeklik, ona göre rahatsız edici deliliklerdi.

O gün boğazı yırtılırcasına bağırırken beni reddetmiş, bir daha beni görmek istemediği gerçeğini bir tokat gibi suratıma çarpıp gitmişti. O tokatın izi ve acısı kalmıştı. İçimdeki intikam hırsı damarlarımda akan kanı kavuruyor , geçtiği yerleri yakarak kalıcı izler bırakıyordu. Ama intikamım içimde kalmıştı. Her şey iyi niyetim yüzündendi. Eğer o kadar acımasaydım ona belki her şey daha farklı olabilirdi.

Bunları düşünerek kendimi sokağa atmıştım. Bomboş ve karanlık sokaklarda ilerlerken kösele ayakkabılarımın çıkardığı tok ses yıkık evlerin duvarlarına işliyordu. Nefesimdeki sigara ve alkol kokusu benim bile burun deliklerimi yakıyor, sanki o sokağı bu kokuyla ele geçiriyormuşum gibi hissettiriyordu.

Derinlerimden gelip zihnimi saran bir arzu düşüncelerimi kontrol etmemi engellemiş, zihnim beyaz bayrak çekip işinin çoğunu kaslarıma yüklemişti.

O anda onu gördüm. Ne kadar da benziyordu beni sonsuz bir karanlıkta bir başıma bırakan kalpsiz ve cani kadına. Bir anlığına o sanmıştım hatta.

Kahverengi iri dalgalı saçları beyaz teniyle eşsiz bir uyum oluşturuyor, bu eşsiz uyuma katılan koyu kahverengi gözleri ona kapılmam için beni çağırıyordu.

Kendime engel olamayıp gözlerimi bütünüyle siyaha büründüren içgüdüye bıraktım bedenimi. Usulca fahişe olduğu her halinden belli olan kadına yanaştım ve ateşi olup olmadığını sordum. Çantasına uzanıp turuncu bir çakmağı, uzun protez tırnaklı, kemikli ve zarif elleriyle bana uzattı.

Hayır ondan bahsetmiyordum.

Açıkça söylediğimi sanıyordum ama o anlamamıştı.

Güzel olduğu kadar aptaldı da.

Ona dürüstçe bir aptal olduğunu söyledim. Hiçbir zaman yalanları sevmemiştim. Anladığını belli edercesine kafa salladı, dolgun ve parlak kırmızı ruj olan dudaklarını yalayıp yaramazca göz kırptı.

Ücretinin pahalı olduğunu söylediğinde ücreti neyse ödeyeceğimi söylemiştim. Zaten böyle bir işi yaptığına göre, her ne olursa olsun ucuz bir kadındı o.

Ucuz kadın benimle birlikte onu götürdüğüm yere gelmeye başladı. O zamanlar yaşadığım basık ve rutubetli apartman daireme getirdim onu. Duvarları dökülen eski daire her zaman siyah beyaz görünürdü gözüme.

Parlak kırmızı, göğüsleri neredeyse açık olan mini elbisesiyle kanepeye oturdu ve dairenin her köşesini iğrentiyle süzerken tiz sesiyle konuşmaya başladı.

"Ücreti ödeyebileceğine emin misin?"

Tabiki ücreti ödeyecektim. Ona hakkı olanı verecektim.

"Evet tabiki."

Bunu söyledim ama ikna olmayıp kanıt istediğinde odanın köşesinde duran gömme kitaplığa yöneldim. Rafın içerisindeki gizli bölmeden on bin dolar çıkarıp para tomarını elimde salladım. Parayı görünce gözleri kocaman açıldı ve yüzünde kocaman bir sırıtış peyda oldu. 

Ona beklemesini söyledim. İtaatkar şekilde kafa salladığında hissettiğim baskınlık gözlerimi döndürüyor, nefesimi kesiyordu. Mutfaktan büyük ve keskin bir bıçak alıp bel boşluğuma sıkıştırdım. Onun oturduğu odanın önünden geçip yatak odasına gittim ve bıçağı, yatağın dibindeki ahşap komodinin çekmecesine yerleştirdim.

Kadını çağırdım ve hoş bir gece geçirmemi sağladı. Bedeninin deydiği yerler bedenimi kavuruyor ve bundan zevk almamı sağlıyordu.

Ücretini istediğinde kendi yöntemlerimle ödemeyi tercih ettim. Usulca komodine koyduğum bıçağı çıkardım ve kadının çıplak bacağına sapladım.

Acıyla inlerken kendini yataktan geri atmaya çalıştı. Buna izin vermeyip üstüne çıktığımda, kıvranırken ağlayıp yalvarmaya başladı.

Aciz yaratık.

Elimi ağzına bastırıp çenesini kapatmasını sağladım. Sinir bozucu cırtlak sesini duyan komşuların gelmesi lehime olmayabilirdi. Bu sefer de boğulyormuş gibi sesler çıkarıyordu. Elimi ağzından çekip yataktan aşağı fırlattığımda acıyla inleyip yaralı bacağını kavradı.

Elimdeki, ucundan kan damlayan bıçağı yalama isteği geldi içimden. Başkasının kanının tadını merak ediyordum. Benim hep kalbim kanamıştı ve belki de biliyordu kalbimi kanatanlar kanımın tadını.

Ben de başkasının acıyla döktüğü kanın tadını merak ediyordum.

Bıçağı dudaklarıma götürdüm. Metal bıçak dudaklarıma bir soğukluk yayılmasına sebep oluyordu. Üzerindeki kırmızı kanın keskin, metalik ve eşsiz tadı daha önce hissetmediğim bir tatminlik duygusunun bedenimi titretmesini sağlıyordu.

Hala yerde sürünürken yalvaran yaralı kadına daha fazla tahammül edemedim. Saçlarından kavradığım gibi tek hamlede boğazını kestim.

Daha çok kan...

İşte o gün ilk cinayetimi işledim. Fiziksel olarak.

Ama benim suçum değildi. Sonuçta insan kendi kendine delirmez ki.

Ben delirtilmiştim!

•••









Ilk kitabımın ilk bölümünü bitirdiğinize göre fikirlerinizi alalım bakalım.

Ne düşünüyorsunuz?

Merak uyandıran bir bölüm olmuş mu?

Devamı için sabırsızlanıyorum doğrusu. Çok heyecanlıyım! Bir insan evladı kitap yayınladığı için en fazla bu kadar heyecanlı olabilir.

Uzun zamandır üzerinde hazırlıklar yaptığım ve çok kez bölümlerini düzenlediğim bir hikaye. Emek var her satırımda. Ve bu emeklerimi, gece gündüz uğraştığım satırları okuyanlara teşekkür ederim.

Eh buraya kadar gelmişken bir destek olursunuz artık :)

Ha bir de tekrar söylemek istiyorum, gerçekten acemiyim ve mantık hataları illaki vardır.  Uygun bir dille eleştiriler yaparsanız çok mutlu olurum.

İyi günler 🦋

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 01, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÇıkmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin