Sonbahara giriş yaptık yani yapmışızdır sanırım artık adımı sorsalar cevaplayacak dermanım yok kabuk bağlamış yaralarım ve yeni olanlar gene acıyordu sanırım sağ bacağımı hissetmiyorum
O kadar büyük bir boşluktayım ki... sanırım ben herşeyi içimde yaşayıp sonlandırmaya o kadar alışmışım ki hergun yıkılıp yeniden toparlanıyorum ve benden başka kimsenin haberi olmuyor
İnsanın kalbinden güçlü ne olabilir ki hayatta? Dağılsa da her gün devam ediyor atmaya ama artık kalbimin de dayanacak gücü kalmadı annemden sonra dağılan kalbimin ipliklerini yeniden birleştiren hyunjinin bağları da çözülüyordu
Benim için bu hayatta beni gerçekten sevip önemseyen iki insan tanıdım biri annem diğeri ise hyunjin idi
Hyunjinden hiç bahsetmedim dimi?
Uzun kumral saçları var ve perçemleri yüzünün on kısmını kapatır genelde. pembe dolgun dudakları eşsiz bir tabloya benzeyen yüzü için özenle yaratılmış derecede büyüleyiciydi o çok güzeldi
Acaba onu hakediyor muydum?
Onun gibi güzel değildim ucubenin tekiydim babamdan hergun dayak yiyor ve tacize uğruyordum o ise kusursuzdu bunu ona da söyledim
Ama o benim her halim ile mükemmel olduğumu asıl onun benim gibi birini nasıl kazandığını söylüyordu
Normalde insanların yaraları ile dalga geçer yarası olmayanlar ama hyunjin her zaman yaralarımı sarmaya çalışan kişi idi
İnsanın yaşı kaç olursa olsun ağlarken kimsesiz bir çocuk gibidir derler sanırım duyduğum en doğru cümlelerden biri kısa bir süre sonra 18 yaşıma gireceğim ama her ağladığımda yanımda hyunjin olur her seferinde ona sarılır kolları arasında ağlarım gözyaşım bilmez neden aktığını ama gözlerim ve kalbim çok iyi bilir neden ağladığını ayaklarım ise her zaman ona götürür beni o ise her zaman sıkılmadan dinler dertlerimi merhem sürerek kapatır yaralarımı
Yarayı kapatmak değil iyileştirmeye çalışır. hala onu cidden hak ettiğimi düşünmüyorum size de anlattım ya o fazla mükemmel
Ama şu an o kadar büyük bir boşluktayım ki..
Karanlık kadar soğuk okyanus kadar gizemli bir boşluk nerde olduğumu kendim bile bilmiyorum içimde büyük bir fırtına var ama dışarıdan hiç belli olmayan sanırım biraz uyuyacağım umarım bir daha hiç uyanmam...
15 Eylül 1985
Bir süredir bos ve duygusuz bakışlarım ile duvarı izliyorum önümdeki kağıda birseyler karalamak ile meşguldum şimdi ise elimde bir bıçak oturuyorum radyoda rastgele şarkılar çalıyor ama hiçbir de umurumda değil
Güneş ışığı aralık pencereden içeri sızıyor arada yüzüme vuruyor bir yandan da elimdeki bıçağı döndürüp hayatımı düşünüyorum
Sahiden ne yaşamıştım ki?
Okula başladığım günden beri zorbalığa uğrayan dışlanan sessiz çocuktum hiç arkadaşım olmamıştı
Tek arkadaşım olan annemi babam olacak pic 15 yaşında iken gözümün önünde annemi 19 yerinden bıçaklayarak öldürmüştü
Annemi kaybettiğim günden sonra zaten berbat olan herşey iyice mahvolmuştu
Babam alkolikti annemi öldürdüğü günden beri hergün eve başka bir kadınla gelirdi tüm gece o iğrenç sesleri dinlemek zorunda kalırdım
Ne olduğunu bile bilmediğim bir hastalığım da var o lanet şey yüzünden de kafamın içinde birileri sürekli kendimi oldurmem gerektiğini yaşamamın kalabalık oluşturmaktan başka bir şeye yaramadığını söylüyorlar ve üstelik her gece odamda biri var sürekli kötü şeylerden bahsediyor Annemin benim yüzümden öldüğünü onu korusaydım böyle olmayacağını söylüyor
Normalde bugün hayatta olmalıyım verdiğim sözü tutmak için en azından 18. Yaş günüm ama ben tek başıma boş salonda oturuyorum
Az önce hyunjin için bir mektup yazdım veda mektubum ve özür dilediğimi belirten bir not kısık sesle çalan radyonun kenarına koydum ikisini yanına da günlüğümü yerleştirdim
Yüzümde bir gülümseme var ama mutluluktan değil üzüntü ve öfkenin gülümsemesi
Bu dünyadan kurtulmama dakikalar var belkide. geriye de bıraktığım çok bir şey yok sanırım
Tutamadığım bir söz ve sevgilim dışında..
Oturduğum yerden kalkıp etrafı dolaştım annemle pek çok anım vardı burada
Yüzünde morluklar ile oturup benimle oyun oynayan annemi hatırlıyorum. Yüzünde buruk bir gülümseme ama arkasında büyük bir fırtına olan
Odamdaki Annemin resmine ilerledim yavaş adımlarla gülümsüyordu gözleri hafif kısılmış büyüleyici bir güzellikle bakıyordu kameraya renkler çok belli değildi ama annem vardı çok güzeldi genede
Yazar ağzından~
Sonunda tekrar salona yöneldi babasının annesini katlettiği köşeye geçti gözünden çenesine doğru süzülen yaşları silme gereği duymadı
Elindeki keskin bıçağı yavaşça bileğine surttu acıtıyordu ama hoşuna gidiyordu bu acı şimdiye kadar yaşadıklarının yanında bir hiçti adeta
Felixten devam~
Diğer bileğime de derin bir çizik açtım yasamam için ihtimalim olmasını istemiyordum ellerim acı nedeni ile kendiliğinden kapanırken bilincimin kapandığını hissettim göz kapaklarım aşağı doğru inerken gözümün önünde hyunjinin güzel yüzü canladı yüzümde hoş bir tebessüm ile gözlerim kapanırken ardından hatırladığım tek şey büyük bir karanlıktı...
Yazım yanlışları için özür dilerim arkadaşlar genelde okumadan atıyorum çünkü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Elfida"||HyunLix||
FanfictionBelkide insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla