𝔾𝔸𝕄𝔼 𝕆𝕍𝔼ℝ-[yoonmin]

1

Klasik konuları kendi tarzımda işlemeyi seviyorum. Öncelikle plans and my hero kitabımın tarzından çok uzak karakterlere sahip bir ficle geldim. Karmakarışık olacağınız bir fic olacak. Eşcinselliğin normal karşılandığı mpreg bir dünya yazmak istedim. Ona göre okuyun.

Başlama tarihinizi buraya bırakırsanız sevinirim. 💜

25.10.2022

İyi okumalar

Jimin'in ağzından

Şu tarih derslerinde anlatılan kast sistemini hatırlıyor musunuz? Eğer ortaokuldaysanız öğrenmenize daha var ama liseye adım attıysanız kulak aşinalığınız vardır. İnsanları ceplerindeki paraya, bulunduğu konuma göre ayıran bu sistem yıllar önce resmi olarak kalkmıştı. Kalkmıştı dememe bakmayın, resmi olmasa da hâla insanlar birbirinden ayrılıyordu. Güçlüysen bir adım öne çık, paran varsa en yükseklerdesin, güzelsen veya zekiysen üst basamaklarda bir yerin var. Bunların hiçbirine sahip değilsen ezilen, en alt tabakada bulunan taraf olursun. Bu sistem çalışma hayatımızda mutlaka karşımıza çıkar ama sadece bu kadarla sınırlı kalmaz. Birçok yerde insanlar sınıflara ayrılıyorken yıllarımızı geçirdiğimiz okullarda da bu sözsüz sistem onaylanmıştır. Zeki olanlar üste yerleşirken aptal olanlar aşağılanan taraf olur. Okulumuzda da bu sistem vardı ama bir fark vardı, bu resmiyete dökülmüştü.

Zengin olanlarına geum ve buja denirdi. Geumlar bu sistemin en üstündeki tahta oturan varlıklı çocuklardı. Bujalar ise bu altın zenginlerin bir alt zenginleriydi.

Biz burslu olanlar da ikiye ayrılıyorduk. Benim gibi üstün zeka olanlara jihyeloun denirdi. Biz okulu birçok yarışmada onurlandıran birkaç kişiydik sadece. Bizim de bir altımız vardı, onlara da gijil denirdi. Çoğu zeki olan ama bize yetişemeyen fakir kimsesiz çocuklardan oluşurdu. İyi burs alıyorduk bu yüzden alt kademe olmamız çoğu kişi için önemli değildi. Geçinmek zorken birçok kişi bunu takmıyordu ya da takmamak zorundaydı diyelim biz ona.

Muhteşem sisteme sahip okuluma yavaş adımlarımla başım dik bir şekilde girdim. Alt kademeyim dememe bakmayın zekam sayesinde kısa sürede adımı duyurmuştum zaten, bana üstten bakanların aileleri şirketlerinde çalışmam için şimdiden teklif sunuyordu. Alt kademe olsam da aşağılanmazdım çok ve bu beni alt kademe olsam da birçoğundan üstün kılıyordu, hem arkadaşlarıma da fayda sağlıyordu bu durum. Onlar benden alt kademe olsalar da benim sayemde diğerleri gibi çok hakarete uğramazlardı.

Kantinde beni bekleyen Taehyung ve Seokjin'in yanına gittim. Bugün onların dersi erken olduğu için ben evde kalıp uyumuştum.

"Naber?" Çantamı Taehyung'un yanındaki sandalyeye bırakırken konuştum.

"Çoooook iyiyim." Taehyung çok neşeliydi bugün. Sözleri de yüzündeki yayvan gülümsemenin sebebini açıklamıştı.

"Jungkook'la bir şey mi oldu?"

"Nerden bildin?"

"Sence aptal? Bir onun yanına gidince bu kadar gülüyorsun. "

"Fark etmemişim."

"Ee dökül bakalım?"

"Beni öptü. O kadar güzeldi ki. Böyle duvara yasladı sonra dudaklarını yaklaştı-"

"Tamam sormadım say. Iyy romantiklik hiç sevmem."

"Aşık olunca seni de göreceğiz yıllardır tık yok ama."

"Saçma şeylerden bahsetmeyin. Anlamadığın bir konu vardı, dersin başlamadan anlatayım."

Hemen yerlerinde dikleşip kitaplarını çıkardılar.