BÖLÜM 3 - FİNAL

342 21 10
                                    

HİKAYE NOTU: Yeni bölüm geldi. Aynı zamanda da final bölümü...

Yazmam gereken başka hikayelerim de var zamanım maalesef kısıtlı.

Anlayışınız için şimdiden teşekkürler.

İyi okumalar ;)


3. BÖLÜM

Melis darmadağın olan salona bakarken patlayacak bir volkan gibiydi. Marketten alacağı birkaç şey için dışarı çıkmıştı yarım saat önce ve eve geldiğinde ortalığı bu halde bulmuştu. Sinirden çığlık atmak istiyordu. Hatta bir şeyleri parçalamak. Bu sırada Aksel arkasında durmuş, onun bu sessiz tepkisini izliyordu sadece. Karısının yağmurlu havalarda donup kalan kanallar gibi kalakaldığını gördüğünde harekete geçmesi gerektiğini anladı.

"Canım geldin mi?"

Melis yavaşça kocasına dönerken Aksel biraz sonra kopacak fırtına için hazırladı kendini.

"Ak... Aksel... Bu evin hali ne?"

Aksel umursamaz bir tavırla omzunu silkti.

"Ben yaptım."

"Sebep?" diye gürledi genç kadın kocasına öldürücü bakışlar atarken.

Aksel kollarını birbirine doladı umarsızlığını sürdürmeye devam ederken.

"Sen dedin ya 'takıntılarımı bırakacağım' diye. Sana yardımcı oluyorum işte."

"Bu dağınıklığın bana ne faydası olacak söyler misin?"

"Hay hay. Hemen anlatayım canım. Burası tüm gece böyle kalacak ve sen elini bile sürmeyeceksin."

"Saçmalama. Duramam ben öyle..." Ve lafını bitip salona yöneldiğinde kocasının belini saran güçlü kollarıyla kalakaldı olduğu yerde.

"Duracaksın canım, duracaksın bebeğim."

"Aksel, saçmalama. Bırak beni. Bir gelen olsa rezil oluruz. Şu ortalığın haline bak."

"Kimse gelmez. Sen de hiçbir şeye elini sürmeyeceksin. Hadi gel."

Şaşkın karısını yönlendirerek salondaki kanepeye uzandırdı ve hemen yanına geçti. Kollarını iyice sararken Melis rahatsızca salonun her yerine dağılmış dağınıklığa bakıyordu korku dolu gözlerle. Burada tüm gece hiçbir şey yapmadan asla ama asla duramazdı.

"Şu yastığı kaldırsam sadece yerden... Birde şu örtüyü düzeltsem... Allah kahretsin, duvardaki resim de yamulmuş, onu da düzeltmek lazım. Şu yerdeki çekirdek kabuğu mu? Onu hemen almam lazım."

Melis bir şizofren gibi içten içe kendiyle konuşurken kocası onun aklından geçenleri okumuş gibi "gözlerini kapa" dedi.

"Bu gece burada uyuyacağız ve sen hiçbir şeye elini sürmeyeceksin Melis."

"Ama Aksel..."

"Şişt... Hadi uyu."

Melis oflayarak gözlerini kapasa da çividen bir yatak üzerinde yatıyormuşçasına rahatsız hissediyordu kendini. Aksel ise karısı her an kaçabilirmiş gibi kollarıyla iyice sarmıştı genç kadını. O uykuya daldığında karısı hala içinden yapacağı işlerin listesini yapmakla meşguldü.

Aksel gecenin üçünde uyandığında karısının hala kollarının arasında olmasıyla rahatlamıştı. Odaya şöyle bir göz attığında hala dağınık olduğunu görünce keyifle gülümseyerek tekrar kapadı gözlerini. Planı işe yaramıştı. Ya da o öyle sanıyordu.

İş Başa Düştü (AkMel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin