İTİRAF ~Bölüm 7~

17 0 0
                                    


                Nihayet eve varmıştım. Annemler çoktan uyumuştu. Diye düşünürken. Diğer topuğumda kırıldı. Aslında topuğumun nasıl göründüğünü bilmiyordum. Merak etmiştim aslında. kafamı aşağıya doğru çevirdim. Aslında topuğum kırılmamış sevinmiştim tam tersine Ayağım topuklu ayakkabının yanına kaymış . Hemen ayakkabıları çıkarıp odama hızlı bir şekilde koşarcasına çıkarken. Ayağım kaydı ve ....

                 
                 Gözlerimi açtığımda doktor gözümün içine ayı görmüş gibi ışık tutuyordu. Annem birden:

"Ah Marlee! Hayatım, sana bir şey oldu diye... Çok Korktum." deyip yanımda belirdi. Annemin bu dediğine gülümseyip iyiyim bakışı fırlattım ve doktorun cebinin üstüne neden taktığını  bilmediğim ismiyle:

"Bayan Grace, buradan artık gidebilir miyim?"

"Tabii, fakat bir kaç işlemimiz daha kaldı lütfen kontrollerden sonra evinize giderken veya gittiğinizde veya evdeyken farketmez şu 2 hafta içinde çok strese, sinire, üzüntüye gelmeyin. Ayrıca okula gitmemeniz gerekiyor bunun için raporunuz hazır. Şu 2 hafta bolca dinlenin lütfen. Düştüğünüzde kafanızı  merdivenin tahta bölümüne çarpmışsınız evinizin içindeki girişe doğru olan kameradan kontrol etti aileniz. Hazırsanız kontrollerden sonra gidebilirsiniz şuan."

"Teşekkürler, kontroller için nereye gidiyoruz?"

"Buradan çıktıktan sonra sola dönün sadece bir oda var zaten orada oraya girin oradaki bay Lewis size yardımcı olacaktır."

"Peki, teşekkürler." dedikten sonra soluklanıp oraya gittim. Annemle beraber tabii ki.

            Odada nihayet işimiz bitmişti. Odadan çıkmıştık Hastane bahçesinde banklarda oturuyorduk. Hiç bir şey konuşmamıştık. Anneme:

"Anne gidelim artık başım ağrıyor."

"Peki kızım" derken annem ben çoktan kalkmıştım yürüyordum. Annemde hayatında ilk kez koşarak yanıma geldi.

             Annemle hiç konuşmadan eve varmıştık. Annemin kızacağını bildiğimden hemen odama giderken annem yakamı tutup beni karşısına aldı ve;

''Kızım ne işin vardı senin o saatte dışarıda!'' 

''Anne biraz aksilik yaşadım ne olur yatayım bir an önce çok uykum var, yarın anlatırım olanları şuan acayip yorgunum ve gerçekten çok uykum var haydi iyi geceler'' diyerek annemi öptüm ve merdivenlerden çıkarken annem;

'' Marlee, bu arada telefonun odanda masanın üzerinde''. Annemin bu dediğini duyunca büyük bir şaşkınlıkla sevindim çünkü telefonum kırılmıştı ve derslerimden dolayı babam yaptırmayacağını söylüyordu bu kadar düşünmek yeter deyip merdivenlerden inip annemin üstüne atlayıp sarılacaktım ki artık çok geçti annemle beraber yere düşmüştük annemle bakışıp kahkahalar atmaya başladık neyseki annem;

'' 10 saniye içinde odanda olmazsan olacaklardan ben sorumlu değilim bebeğim'' deyip gülümsedi ve o an ani bir hızla odama fırlayı verdim. Annem şaka yapmıyordu gerçekten telefonum oradaydı (merak edenler için telefonun markası samsung galaxy s6 edge) hemen telefonu elime alıp sosyal ağlara bağlandım ve Maxon'ın hesaplarına baktım Allah'ım yerim ergence oldu ama ne yapayım dayanamıyorum ki..

***

   Uyandığımda Maxon'ında uyanmış olacağını düşündüm ve penceremden baktım onun odası da benim odamın karşısındaki dairede olup benim odamın karşısında olduğu için. İyi bir sonuç alamadım tamam birazcık görür gibiydim onu ama net değil uyuyormuş gibi gözüküyordu. Neyse deyip dışarı çıkmaya karar verdim, hava sıcak olduğundan üstüme bir askılı beyaz bir tişört altımada kısa siyah bir şort geçirip merdivenlerden indim. Annem kahvaltıyı hazırlamıştı bile.

*

Kahvaltının karnımı şişirmesiyle beraber dinlenmeye karar vermiştim bu halde yürüyemezdim her neyseki karnım çabuk sindirmişti ve odamdan telefonum ve kulaklığımı aldım ve beyaz konverslerimi giyip dışarı attım kendimi. Havanın mis kokusuyla kendime geldim rahatlamıştım ve yürümeye karar verdim. Yürürken kulaklığımı takıp Stitches'ı açtım favori şarkılarımdan biriydi ayrıca şarkıyı söyleyen shawn ayrı bir hoşuma gitmiyor değildi (şarkı media da mevcut). Bir süre daha yürüdükten sonra parkta mola vermeye doğru yol alırken karşıma çıkan manzara ile bayağı şaşırmış durumdaydım. Brad hemde bizim Üniversitedeki sınıftan Marie ile öpüşüyorlardı. Beni farketmemeleri için arkamı dönüp hızlıca ilerlerken arkamdan seslendi Brad;

''Marlee!!''. Duymamazlıktan geldim bu seslendiğine bu sefer Marie'yi bırakıp yanıma geldi ve;

''Marlee, düşündüğün gibi değil bak. Ben sadece..''

''Bir şey açıklamak zorunda değilsin Brad. Sonuçta arkadaşımsın ve arkadaşlarda aralarında kendi sırlarını saklayabilirler bu gayet normal'' dedim gülümser bir şekilde.

''Arkadaş mıyız? Arkadaşsak niçin arkanı dönüp hızlıca bizden uzaklaşmayı denedin.''

''Romantik anlarınızı bozmak istemedim böyle bi anda böyle bir zamanlamada''dedim ve oradan uzaklaştım. Bana hiçbir şey demedi, diyemedi belkide.. Başka bir şarkı açtım hem eğlenceli olsun hemde bu anı unuttursun çünkü  çok saçma bir zamanlamaydı derken rast gele eğlenceli bölümüme kaydettiğim şarkılardan birine bastım ve şansıma 7/11 geldi Beyonce'un Allah'ım bu karı taş gibi ya. Her neyse.. Gelelim duygularıma, Brad'i gerçekten sevmiyordum, evet kesinlikle sevmiyordum ve gerçekten sadece arkadaşımmış gibi görüyordum. Daha deminki olayı kıskanmayıp üzerine umursamama bakıcak olursak evet öyleydi. Maxon'a aşıktım onu çok seviyordum ve onu bu yüzden onun gönlünü almalıydım son olayda kalbini fazlasıyla kırmıştım çünkü.. Buldum ona bir sürpriz yapıcam..

*

Eve vardım ve ayakkabılarımı bir an önce çıkartıp merdivenlerden çıktım. Duş aldım ve üstümü giyindim Telefonumu alıp Maxon'a mesaj yazdım;

     *Maxon.. Seni çok ama çok sevdiğimi hiç unutma olur mu? Yaşanan olaylar için üzgünüm, gerçekten.. Eğer sende gerçekten şuan olmasa bile beni bir kere bile sevdiysen bu akşam evlerimizin arasında ağaç eve gelebilir misin? 8:30'da görüşmek dileğiyle..

 Tamam çok saçma yazmıştım ama şuan bu duygularla daha fazlası aklıma gelmiyordu bu yüzden mesajı gönderdim.

*

Maxon'ın yanında fazla yememek için akşam yemeğide yedim. Gerçi bilmiyordum gelecek mi ama olsun, Hemen gizlice yemek yemeden önce gizlice hazırladığım yemekleri bir poşedin içine koydum annemin yanına gidip;

''Annecim, ben bir iki saate eve gelirim.''

''Pardon küçük hanım nereye??''

''Biraz alışveriş yapmak istiyorumda''

''Tamam ama geç kalma geçen olanları unuttum sanma''dedi annem ve hemen annemin yanağına masum bir öpücük kondurup evden çıkmak üzereydim ki annem seslendi;

'' Kızım pijamalarla mı gideceksin'' aha doğru dedi valla bu halde Maxon'un yanına gidemezdim gerçi o oraya olduğunu bilmiyordu ama olsun. Hemen odama çıktım 5 dakikam kalmıştı çabuk seçmem lazımdı daha oraya gidip masa hazırlanacaktı. Hemen geçen hafta alışverişten aldığım Maxon'ın bana en yakıştırdığı renkten bir bluz seçtim mor bir büstiyer. Imm altınada bir şort.. Beyaz yüksekbel kısa şortuda aldım, giyindim ve alt kata indim, anneme anne ben çıktım dedim ve yemek poşetlerini alıp ayakabılarımı giyip fırladım 2 dk. kalmıştı hemen fırladım oraya doğru ağaçeve vardım ve tırmandım merdivenleri içeri girdim ve masamızın üstüne hemen yemekleri hazırladım mumları da yerleştirdim ve etrafa baktım her şey tamamdı bir o eksikti son 1 dk. sandalyeye oturdum ve onu ve bekliyordum.

30 saniye

20,10,5,2 saniye ve..

*Arkadaşlar bu bölümü kısa kestim çünkü bir sonraki bölümü daha heyecanlı tutmayı planlıyorum. Bu arada mediadaki ikinci görüntü Maxon ve Marlee**

Tek AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin