end of the dream

268 20 0
                                    

Beyaz çarşafların içinde gözlerimi açtığımda hava henüz yeni aydınlanıyordu.

Sıcak göğsünden ayrılmak cazip gelmedi. Boynuna bir öpücük bıraktım. Beklediği buymuş gibi kirpikleri titreyerek açıldı.

Birkaç saniye kendine gelmesini bekledim. Uykulu yüzü çok güzel hissettiriyordu. Bir kedi gibi esnediğinde gülümsemiştim.

"Neye gülüyorsun?"

"Hiç." Parmaklarımı büyük kanatların ayrıntılarında gezdirdim.

"Göğsün nasıl oldu?" Kızarıklığın yerini ufak bir ize bıraktığı yarama dokundu. Biraz yansa da artık acımıyordu.

"İyi. Kahvaltı yapalım mı? Ben hazırlamak istiyorum."

Kaşlarını kaldırarak gülümserken kalçamı okşuyordu. Yutkundum, bu iyiye işaret değildi.

"Yapalım bakalım kahvaltımızı." Örtünün altına girdikten sonra bana nefes kesici dakikalar yaşatmıştı. Kahvaltıyı hazırlama planlarım da bundan dolayı suya düşmüştü.

Ben güzel bir duş alırken Zayn bir şeyler hazırlamış ve beraber güzel bir kahvaltı yapmıştık. Dışarıya çıkmaya karar verdik, beni götürmek istediği bir sahaf olduğunu söylemişti. Bu beni oldukça heyecanlandırmıştı. Ardından bir sanat galerisini ziyaret edecektik ve sonra üzücü olsa da eve gitmek zorundaydım.

Hazırlandıktan sonra evden çıktık. Uzun bir yoldan sonra çeşitli dükkanların yan yana dizildiği bir caddeye girmiştik. Arabadan indiğimizde elini sıkıca tutmuştum. Kalabalık ortamlar bazen beni geriyordu.

Performanslarımda bu, böyle değildi. Çünkü beni izlemeye gelenler, genellikle konuşamamamla yargılamayan, sanatımla ilgilenen insanlardı. Annemle sadece şöhreti ve Penelopé Lesley olduğu için görüşen arkadaşları dışında, tabii. Ama bu normal yerlerde böyle değildi. İnsanlar durumumu bilmiyordu ve alacağım tepkiler beni geriyordu.

Zayn bunu anlamış gibi alnımı öpmüştü. Bana güven veriyordu.

Sonunda sahafa girmiştik. Bizi karşılayan tek şeyin kitaplar olacağını düşünürken karşımdaki eski dönemlerden kaldığı belli olan süs eşyaları, takılar ve daha fazlası beni şaşırtmıştı. Bizi yaşlı bir kadın karşıladı.

"Zayn, hoşgeldin. Uzun zaman oldu değil mi?"

Güler yüzüyle bize bakıyordu. Çok tatlı gelmişti. Zayn nazikçe eline minik bir öpücük kondurduğunda kadın oldukça mutlu olmuştu.

"Evet Suzzy. Seninle tanıştırmak istediğim biri var, Alicia."

"Ah! Merhaba, Frances. Açıkçası seninle tanışmayı uzun bir süredir istiyordum. Zayn senden çok bahsetti."

Zayn'e bakıp kocaman gülümsedim. Mutlu olmuştum. Beni birilerine mi anlatmıştı? Üstelik kadın birinci adımı bile biliyordu.

Kulağıma eğildi, "Suzzy işaret dili bilmiyor ama söylediklerini ona iletebilirim."

"Burası çok güzel. Tanıştığımıza sevindim."

Suzzy gülümsedi. "Gezmek ister misin?"

Heyecanla başımı salladım. Küçük antika dükkanının egzotik havası çok hoşuma gitmişti. Suzzy ile Zayn'i girişte bırakarak dolaşmaya başladık. Söylediğine göre buraya defalarca kez geldiği için hala ilgisini çeken bir şey yoktu. Suzzy, Zayn bunu söylediğinde gözlerini devirmişti. Güldüm.

Suzzy bana küçük dükkanının tüm ayrıntılarını anlattı. Adım atmanın zorlaştığı yerlerde yürüdük. Bazı kitapların ilk baskılarına sahipti. Bu beni çok şaşırttı, çok hoş görünüyorlardı.

ballerina 🩰 malik [completed]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin