BİS - 3 / Yemezler Güzelim(Kitap Oldu-Raflarda!)

Tanıtım

Selam canlarım! Ben çılgın yazarınız sizden bu kadar süre ayrı kalmaya dayanamadım bu yüzden hikayeyi açtım tanıtımı da giriyorum oh mis gibi :))

Güzel haber bundan sonra cuma günleri Mila ve Zack bizlerle olacaklar :)) Giriş bölümü bu cuma karşınızda! Hepinizi çok seviyorum ve kocaman öpüyoruumm :))

Gününüz güzellikler, hayatınız mutluluk dolsun :* :*

***

Bücürük ve Devetabanı, ehem, pardon, Mila ve Zack, tamamen alakasız bir şekilde, atom altı parçacıklarının çarpışmasını bile kıskandıracak kadar güçlü bir şekilde birbirlerine tosladıklarında, Zack hayatı tozpembe görmeye başlamıştı. Evet, gördüğü pembeler Mila'nın converse'leri olabilirdi ama ondan daha da önemlisi Zack için artık tozpembe diye bir kavramın olmamasıydı. Çünkü o, hemen ardından gördüğü bebek mavilerinde kaybolmuştu. Bücürüğün bebek mavisi gözleri dışında tüm dünya tedavülden kalkarken, daha ne yaptığını bile anlamadan onu öpmek istemişti. Tabi hemen ardından da kendini tekmelemek!

Mila Bennett tezi için arkadaşlarıyla İstanbul'a gittiğinde, şehrin en güzel yalılarından birisinde çalışırken tosladığı devetabanının, öğrenci değişim programı sayesinde kaldığı evin büyük oğlu olduğunu fark edince kaderine küfretti. Hem de içtenlikle. Kaderi de ona aynı şekilde karşılık vermek istemiş olacak ki, daha ne olduğunu bile anlamadan kendini onun Londra gezisinin ortasında buluverdi.

Neyse ki en sonunda New York'a döndüklerinde, Mila da o sinir bozucu devetabanından sonsuza dek kurtulacağı için seviniyordu. Ancak ne kadar yanıldığını anlaması uzun sürmeyecekti.

Zack'in sakladığı sırlar, Mila'nın gizli yönlerini ortaya çıkarırken, ikili çok büyük bir oyunun tam ortasında, birbirlerinden başka güvenecek başka kimseleri olmadan kalacaklardı. Tek kurtuluşları birlikte çalışmaktı ve kaderin onlar için çizdiği yol da pek kolay sayılmazdı. Özellikle de Zack'in başında Mila gibi bir belanın olduğu düşünülürse.

***

"Onlara bunu yapmak istemediğini söylesen seni dinlemezler mi?" Mila bu teklif karşısında kaşlarını kaldırdı ve ukala bir biçimde gülümsedi.

"O zaman seni öldürürler. Aslında bunu senin iyiliğin için kabul ediyorum ama madem vaz geçmek konusunda ısrarcısın..." Zack, kızın sözleriyle yerinde rahatsızca kıpırdanarak elini kaldırdı ve "Pekâlâ, sanırım değinmek istediğin noktayı anladım. Ne yapalım, başa gelen çekilirmiş," dedi. Aynı anda başına gelen bir resim fırçasından da kaçmaya çalışıyordu.

"Devetabanı!"

"Bücürük!"