Merhaba canlarııımm, biliyorum ki cumaya giriş bölümünü ekleyeceğimi söylemiştim ama yarın müşteride çalışacağım için bugün ekleyeyim dedim :)) Tamam! Kabul ediyorum sizi çok özledim o yüzden yarın müşteriye gidecek olmamı da bahane etmiş olabilirim :))
Bölümün başına Mila ve Zack'in Kuzey ve Masal'ın düğünündeki karşılaşmalarını da ekledim :)) Okuyanlar o kısmı geçebilirler ama biliyorum ki Kuzey Masalı'nı okumadan bu hikayeyi okuyan okurlarım var :)) Bu yüzden kopukluk olmasın diye o kısmı da ekledim :))
Artık Mila ve Zack'in macerasına da başlıyoruz hadi bakalım hayırlı olsun canlarıımm :))
Hepinizi kocaman kocaman öpüyorum! Keyifli okumalar!
***
Eylül – 2014, Kuzey ve Masal'ın Düğünü
Zack, boğazın hemen kenarındaki, Kuzey ile Masal'ın düğünün yapılacağı yalının bahçesinde durmuş sırıtarak Jane'in Alex'i çileden çıkarmasını izliyordu. Alex'i tanıdığı on sene boyunca onu hiç bir kadına bu kadar takılmış olarak görmemişti. O genellikle züppe ve ukala olurdu. Kadınlar onunla yatabilmek için bin takla atardı ve şu an robot zannettiği bir kadının onu böylesine çıldırttığını görmek inanılmaz zevkliydi. Zack tam elindeki içkiyi kaldırıp dudaklarına götürecekken aniden gelen beklenmedik bir darbe ile içkiyi üzerine döktü.
"Hay ben senin..." Zack hızla ona çarpan kişiye dönüp küfür edecekken, bir anda donup kaldı. Mavilerde donmuştu çünkü hayatında gördüğü en güzel maviler Zack'in aklının başından gitmesine neden olmuştu.
"Çok afedersiniz!" Zack, kafasında ters çevrilmiş bir şapka, üzerinde göbek deliğini açıkta bırakan bir beysbol tişörtü ve daracık, poposunu ancak örten kot bir şort olan yaramaz görünümlü kıza bakınca, aklından geçen ilk düşünce kızın göbek deliğini öpmek istediği oldu. Bu da nereden çıkmıştı şimdi?
"Biraz dikkatli olsana!" Zack kendi düşüncelerine olan sinirini ona yansıtınca, kızın biçimli kaşları sinirle çatıldı.
"Asıl sen dikkatli ol dangalak herif! Annen baban hiç mi kibarlık öğretmedi sana!" Zack, kızın alttan almak yerine üste çıkmaya çalışmasına şaşkınlıkla karışık bir sinirle karşılık verdi.
"Boyundan büyük laflar etme bücürük. Sana şimdiye kadar haddini bildiren olmadıysa, ben bu görevi seve seve üstlenirim." Minyon tipine gönderme olarak söylediği 'bücürük' lafından sonra kızın gözlerinde oluşan öfke kesinlikle görülmeye değerdi.
"Bana bak devetabanı, bugüne kadar bana haddimi bildirmek isteyen herkes boyunun ölçüsünü aldı. Sen de boyunun ölçüsünü almaya bu kadar meraklıysan, sıraya geç!"
Kız konuşurken bir yandan da parmağını ona doğru sallıyordu ve Zack o an kızın pençelerini çıkarmış bir kedi yavrusundan farkı olmadığını düşündü. Hızla, kızın sallanan elini tutup onu kendine çekince, kız şaşkınlıkla küçük bir çığlık attı. Onun minyon ve fazlasıyla güzel vücudunu kendi vücuduna yapıştırmaktan çok zevk almıştı. Hepsinden öte, kızın yüzündeki şaşkın ifade de her şeye değerdi. Zack bir kızı belinden tutup onun yumuşacık tenine temas eden elini hafifçe oynatmaya başlayınca kızın yanakları kızarmaya başlamıştı. Kumral saçları çekilmenin etkisiyle dağılmış ve şapkası yamulmuştu. Bu haliyle fazlasıyla sevimli göründüğü bir gerçekti. Aynı zamanda da seksi...
"Ben sıraya geçmem sıraya alırım bücür." Zack kızın gözlerinin sinirle parlamasını izlerken bir yandan da boşta kalan elini kızın göbeğinin üzerinde gezdirmeye başlamıştı. Evet, kızın teni öpmek istediği kadar yumuşak ve baştan çıkarıcıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİS - 3 / Yemezler Güzelim(Kitap Oldu-Raflarda!)
RomanceBilişim İstihbarat Servisi bu sefer fena halde karıştı! Kemerlerinizi daha sıkı bağlayın! Mila ve Zack, atom altı parçacıklarının çarpışmasını bile kıskandıracak kadar güçlü bir şekilde birbirlerine tosladıklarında, Zack bebek mavilerinde kaybolmuşt...