27

253 32 3
                                    

Geceyi sabırsızlıkla bekleyen bir adet Chan ve bugünki planlarını harekete geçireceği için sevinçten durmayan Seungmin.

Seungmin: biz çok iyi bir ekibiz! Artık afişleri asmaya başlayabiliriz

Chan: tabi tabi. Bu afişleri ne diye asıyoruzki ya?

Seungmin: eh kış yaklaşıyor ben buraya göt üstü yatmaya gelmedim iş bulmam lazım bu sayede kendi gelirlerim olacak

Chan: ah... Ben varım yavrum, Bill Gates ile anlaşma yapmayacağız ya sonuçta iki gelir bu ev için zaten fazla bir gelir olur

Seungmin: hayır unuttun galiba ben bu evde sonsuza dek kalamam bu eve gelmeden önce konuştuklarımızı hatırlıyor musun? Evet bence emin ol ben kendi hayatımı düzene soktuğumda herşey daha iyi olacak

Chan: bana bu eve geleceğini söylediğin zaman sebebini söylemedin ve bende bunu dert etmedim, ha eğer ki yük olduğunu söyleyip duygusala bağlarsan bana iki gecelik yatakta kalma borcun olur.

Seungmin: yok zaten bu öyle kendimle çeliştiğim bir konu sadece.

Chan : anlatma zorunluluğun yok, işe katılmakta senin iraden doğrultusunda ama...

Chan karşısındaki ışıl ışıl parlayan gözlere zor bakıyordu, ağzını açamadı. "Peki ya beni burda tek başıma mı bırakacaksın, hiçliğin içerisinde?" Diyemedi...

Seungmin: "ama" (?) Devamı yok mu bu kelimenin

Chan: yok sanırım.

Seungmin: Chan seni anlayabiliyorum açık konuşmak gerekirse bende burdan ayrılmayı istemiyorum ama iyi taraftan bakarsak daha önümüzde 1-2 ay geçirebileceğimiz uzun bir vakit var. Sana söz veriyorum gelecek zamanda bunu neden yaptığımı anlatacağım sadece doğru zamanı bekliyorum.

Chan: sana güveniyorum.

Uzun bir aradan sonra saat 19.56 göstermişti ve afiş işinin bu saatte bitmesi ikisinide yormuştu neyseki güneşin batışını izleme şanslarıda olmuştu en çok vakit orada kaybedilmiştiki zamanın ne kadar hızlı geçtiğini algılayamadan güneş dağların arasında yerini almıştı bile

Chan: eve gitmek istiyorum.

Seungmin: huh! Evet yorucuydu kabul ediyorum eve gidip direkt dinlenmek istiyorum

Chan: dinlen bakalım sonrasında daha çok yorulacaksın

Seungmin: miğdemi bulandırıyosun ha

Chan: şt Felix de yok kim bize yemek yapacak?

Seungmin: siktir! Aklıma gelmedi bile benim... Ve hayır ben yemek yapmayı bilmiyorum

Chan: e bende. Bugün dışardan mı söylesek?

Seungmin: olur olur!

Sohbet edene dek evin yolunu tutmuşlardı ve fark etmeden eve gelmişlerdi bile. Kapıdan girdikleri an Chan koltuğa yığıldı

Chan: amma yordu bizi

Seungmin: evet inkar edemem.

Chan: neyse neyse sen dinlen bakalım sadece üç saat kaldıı

Seungmin: ney? Zaman çok hızlı geçiyo pff

Chan: hey bence eteklerini hazırla onlarla seni canlı görmek istiyorum

Seungmin: hoşt.

Chan: boşuna yorulma bunları yapacaksın

Seungmin: göreceğiz

Chan: ne göreceğiz ya? Yoksa sözünü tutmayacak mısın

Seungmin: tutacağım! T-tutacağım tabi...

***

Salonun geniş koltuğuna yayılmış tek başına oturan Seungmin aniden adının çağırılmasıyla doğruldu saate kafasını çevirdi;

23.45

Seungmin: lan zaman bugün bilerek hızlı geçiyo gibi

Arkasındaki duvara yaslanmış olan Chan'a baktı.

Chan: seni iki saattir çağırıyorum kulağında sorun var sanırım

Seungmin zor yutkunuyordu Chan'nın elindeki etekleri görünce gözleri açıldı.

Seungmin: erken değil mi ya?

Chan cevap vermeden, Seungmin'e yaklaştı ve üzerine etekleri para saçarmışcasına bıraktı

Chan: bekliyorum.

Giden adımları görünce çaresizce kucağındaki renkli eteklere baktı

"Bugünün maratonu yeni başlıyor sevgilim"

Yazardan-
ne yapmaya calistigimi bilmiyorum sormayin ama finale az kaldi sonraki bolumde iste boyle Chan ile Seungmin'in bebeklerinin pastalarini falan yersiniz
BEKLEMEDE KALIN✌🏿<3

Lip&Hip | ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin