Okul koridorlarında hızla ilerliyordum. Kucağıma sımsıkı sardığım dosyamın arasından çıkan ve uçuşan kağıtları hiç önemsemeden sadece önüme bakıyordum ki birisinin omzuna çarpana kadar. İlerlemeye devam ederken arkamı dönüp "çok pardon! " dedim. Veeee işte olan oldu. Birisine çarpıp yere yığılmıştım. Bu sorun değildi. Ama yerde dün bir saat uğraştığım dosyaları tamamen dağılmış görünce çok sinirlendim:
-Önüne baksana be!
-Asıl sen önüne bak!
-Off hiç senle uğraşamıycam!
Öf yha çarprtığım kişinin de dosyaları vardı. Peki ben nasıl anlıyacağım hangisi benim hangisi onun? Allahtan benim dosyalarım benim önümdeydi.
Hemen kendi dosyalarımı aradan çıkardım ve ilerlemeye başladım. Allahtan dosyalar kırışmamıştı çünkü bu dosyalar benim için çok önemliydi. Çûnkü bu dosyalar benim ilgilendiğim bir projeydi. İlgilenmemin tek sebebi ise kızlar ve erkekler olmak üzere iki takımın müsamere vermesiydi. Bunun anlamı şu ki: Bu dosyaları birleştirerek ortaya çok iyi bir icat çıkarmalı ve bunu sunmalı, B Takımı olan erkekleri yenmekiydik çünkü erkeklerden nefret ediyorum. Hele eski sevgilim John da o takımda olduğu için daha çok nefret ediyorum. Kızlar takımının toplantı odası olması gereken odaya doğru ilerlemeye devam ettim. Bu projede bizi müzik öğretmeni olan hem de kızların rehber öğretmeni olan Bayan İpekçi yönlendirecekti. Kapının önüne geldiğimde içeriden sesler yankılanıyordu. Bunlar Bayan İpekçi' nin sesleri olmalıydı. Kapıyı araladım ve içeri girdim. Önümde kocaman oval ortası delik turuncu bir masa ve etrafında da dizilmiş kırmızı sandalyeler vardı. Üstlerinde bizim kızlar oturuyordu: Helin, Pelin, Beste, Hilal, Rümeysa ve Gökçe. Ben de Gökçe nin yanındaki boş sandalyeye oturdum. Bayan İpekçi konuşuyordu:
- Evet kızlar ne dediğimi anladınız değil mi? Peki bunu yapıcak mıyız?
Gökçeye yanaştım ve "neden bahsediyor??"
Anlamında baktım:
- Projeden bahsediyor. Yine başladı. Eee tabi kadının sevdiği adam B Takımında olursa olacağı bu işte.
Gökçe nin bahsettiği adam Bay Downing di. Bayan Ipekçi ile Bay Downing arasında bir aşk başlamıştı. Bu durum ben ve Gökçenin çok komiğine geliyordu. Neyse konumuza dönelim. İpekçi konuşmaya devam ediyordu:
- Hadi kızlar biraz daha iyi çalışın, biraz gayret!
Sesi git gide yükseliyordu. Ve heyecanlanıyordu:
-Bunu başarabiliriz!!
Masaya çıktı ve diz çöktü. Ben de o sırada Gökçe'ye dönüp:
-Ah olamaz!
dedim.
O da bana katılıyordu çünkü Bayan İpekçi bu tür işleri bayağı bir abartır. Hele kızlar ve erkekler arasında olursa onun için çok önemlidir. Evet bu yarışma benim için de önemli ama bu kadar abartmaya pek de gerek olduğunu sanmıyorum. Konuşuyordu:
-Hadi kızlar, onlara kadının gücünü göstermeliyiz!!!!(Bunu söylerken tek elini yumruk yaptı ve yukarı kaldırdı.)
-Bakamıycağımmm!
-Oovvv.
Tüm kızlar ona tuhaf tuhaf bakıyordu. O da bunu fark etmiş olmalı ki kendini toparladı ve masadan indi:
-Pardon çocuklar bir an kendimi alamadım.
Tüm kızlar birden:
-Sorun değil hocam.
diye konuşmaya başladı ve sonra biraz daha proje hakkında konuştuk. Daha sonra hoca herkesin projesini ayrı ayrı almaya ve proje hakkında konuşmaya başladı. Sıra bana geldi. Proje dosyamı hocanın bulunduğu masanın önüne bıraktım. Bayan İpekçi nin dosyayı incelemesini bekledim. Önceki fikrimi beğenmemişti ama ben bu konuda ısrarcıydım ve bu fikrimi dosya halinde sunmaya karar vermiştim. Acaba dosya halinde de aynı fikri farklı bakış açısından bakıp beğenebilecek miydi bakıp görüceğiz.
İlk önce kapağa baktı, dosyayı evirip çevirdi, içini açtı ve biraz okumaya başladı.
Ben de o sırada içimden ''Lütfen beğensin, lütfen beğensin'' diye geçiriyordum. Son anda''Aman tanrım beğenmiycek!!'' duygusu geçti içimden. Başını kaldırıp bana biraz bozuk ve çok az da sinirli bir ifade ile baktı. Sonra bu bakış birden sanki tuhaf birşey görmüş bakışına çevrildi ve sonunda bu bakış neşeli bir bakışa döndü ve:
-Bayıldım!!! diye çığlıklar atmaya başladı. Bense öylece kalmıştım çünkü bayılması imkansızdı. Belki beğenirdi tamam iyi olmuş diye ama bayıldım mı? Hayır pek inandırıcı gelmedi. Neden bayılsın ki aynı fikir. Hemde hiç beğenmediği fikir. Bana döndü:
-Harika olmuş bu yeni ve şahane fikir aklına nerden geldi bilmiyorum ama benim tek sözüm var buna: Ba-yıl-dım! Çok güzel aah aklından o eski fikri attığın için teşekkürler, sana söylemiştim ''Başarabilirsin'' diye.
- Durun durun ne?!
-Diyorum ki bu yani fikir şahane hemen ortaya atalım!
Neden bahsediyor bu kadın? Ne yeni fikri neler oluyor?? Neyse bari madem beğendi demek ki işe yaradı diye düşünüp omuz silktim.
-Al dosyanı hemen şu şahane fikrini yapmaya başla hadi görüşürüz, Toplantı bitmiştir!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PANZEHİR
Random... Yavaş yavaş kapıya doğru yaklaşıyordum. Attığım her adımda içimden farklı bir tren geçiyor, heyecanım daha farklı bir hâl alıyordu. Sonunda o dar koridorları geçmiş, kapıya varmıştım. Yavaşça kapıyı araladım: İşte O AN hiç unutamadığım bir andı...