Nedenini bilmiyorum ama doğacım demesi bile kalbimin HIZLA çarpması için bana yetmişti neden nasıl bilmiyorum ama birden olmuştu işte hayır olamaz ki ben onu sevemezdim o öküzü sevemezdim !!!?&@
Ben düşüncelerimin içinde boğulurken rüzgar yine bana seslendi kendimi toparlamaya çalışarak ona doğru döndüm ve
"Ne var be ne adımı söyleyip duruyorsun?"
"Upss atarlıyız sanırım"
"Ne atarı ya yok öyle bişi"
"Sus pis ergen"
"Sensin ergen gerizekalı"
"Heh şimdi iyisin işte eski Doğa geldi"
Gözlerimi abartı bir şekilde devirirken rüzgarın o tatlı gülümsemesi Gözümden kaçmamıştı ahh öyle bir gülümsemesi varki ben sizlere ömür...
Ben Rüzgar'ın gülüşünü yorumlarken Rüzgar'ın da bana baktığını farkedince hemen önüme döndüm Rüzgar'da utandigimi düşündü sanırım (utanmadım ki ben sadece çekindim ehhehu) o yuzden konuyu değiştirip;
"Ben plaja gidiyorum istersen gel."
"Vayy yılın öküzünden alışılmadık sözler :D."
"Yılın öküzü ???"
"He ben giyinip geliyim sen gitde yer tut banada."
"Iyi kaç bakalım cadı."
"Bişimi dedin ruzgar?"
"Yok yok gidiyorum ben"
"Peki"
Rüzgar odadan çıktıktan sonra bende bikinimi alıp banyoya gittim ve üstümü giyindim hazırlanandıktan sonra çantantamı da alıp odadan çıktım. Plaja geldigimde cok kalabalik olduğundan ruzgarı bulmak zor oldu ama onu buldugumda yanındaki benim icin ayirdigi şezlonga oturmuş olan o kızı gördüğümde sinirden elim ayagim titremeye başladı ve bende o öfkeyle yanlarina gittim.
"Aşkım bu kız kim?"
Ahh hadi ama naptim bennn of gerizekaliyim yaaa rüzgar ilk başta büyük bir şok gecirsede cevap vermek icin kendini toparlamaya basladi bu arada yanindaki kiz bana uzaylı görmüş masum köylü gibi bakıyordu ve sonunda rüzgar bey cevap vermeye hazirdi
"Bilmem aşkım geldi oturdu öyle yani"
Ohaa bozuntuya vermedi inanamıyorum büyük ihtimalle kızı kaçırmamak icin için beni tersler diye düşünmüştüm neyse ki uciz yirttik yoksa şu yelloza da soytarı olacaktim.
Rüzgar'ın Ağzından
Doğa gibi sert ve sınırları olan bir kız sadece beni kıskandı diye gelip bana aşkım dedi hala kendime gelemedim kiz yanimdan kalktiktan sonra doğa mutlu ve pis bir sırıtış ile şezlonga yerlesneye başladığında büyük bir ilgiyle onu izlemeye devam ettim ta ki aniden kafasini cevirip bana:
"Ne bakıyosun öyle öküzün trene baktığı gibi" dedi. Beni azarlarken bile bu kadar güzel ve tatlı gözüküyor olmasi sanırım benim imtihanımdı. Ben ona böyle bakarken ben bile böyle bakıyorsam etraftaki pezevenkler nasil bakıyordur diye düşünüp etrafa göz attim bir cocuk disinda kimse bakmiyordu. Iyi ne guzel uc bes kisi bakmiyo en azindanbu sıcakta hepsini Dövmekle ugarsmak zorunda olmazdim bunlari dusunurken çocuğun gözü hala Doğa'nın üzerindeydi şimdi öfkeyle kalksam doğa kesin peşimden gelirdi bu yüzden ona bir bahane uydurmam lazimdi
"Doğa ben icecek almaya gidiyorum"
"Tamam"
Doğa'ya da bahaneyi uydurduktan sonra kalkıp yavasca iceri ilerledim ve plajin ortasindaki olan bara gidip garsonlardan birine esmer gözlüklü cocugu işaret edip onu cagirmasini istedim.garson yavas yavas çocuğa doğru ilerlerken cocuk doğa'ya göz kirpti bunu gormemle garsonu sollayip cocugun yanina uçtum ve yumruğu indirdim herkes birden bağırıp toplanmaya başladı
Doğa'nın Ağzından
Birden sesler yukseldi ben ne oldugunu anlamadan ileride büyük bir kalabalik gördüm kitabimi bir kenara birakip kalabaliga dogru ilerlemeye basladim...