zaman mı yanlıştı

0229

çağan: saçların çok güzeldi bugün

ege: her zamanki gibiydi

gerçi dün banyo yapamamıştım, bugün daha kötü olması gerekiyordu

çağan: kötü halin yok ki

ege: aynı kişiye bakmıyoruz

çağan: hayır aynı kişiye bakıyoruz

sadece ben aşkla bakıyorum

sen nefretle

ege: boş laflar etme lütfen

çağan: boş laflar etmiyorum

ege: sana geldim

beni reddettin

boş laflar ediyorsun

çağan: bakmaya kıyamadığıma

sen nefret besliyorsun

nasıl kabul edeyim bunu?

ayrıca reddettin ne kelime ege yapma nolursun

bekleyeceğim seni dedim

bütün zamanlarım senin

ege: çağan

çağan: efendim ege

ege: çağan

çağan

ismin çok güzel sadece

çağan: ege

ege: efendim

çağan: keşke sadece ismin güzel olsa

ege: ismim bile güzel değil

çağan: onu demek istemediğimi biliyorsun

ege: biliyorum

özür dilerim engel olamıyorum

çağan: dileme güzelim

özür falan dileme

ege: güzel değilim, güzelin hiç değilim

çağan: güzelim olmak istemeyebilirsin ama güzel olmanı reddedemem

ege: strese sokuyorsun beni

yapma dedim sana

çağan: özür dilerim art niyetle kurduğum cümleler değiller

ege: biliyorum ki

kendi aptallığımdan oluyor

çağan: güzel olman aptallık mı

ege: hayır

güzel değilim

sen bana her güzel dedikçe ya da ima ettikçe

her sabah evden çıkmadan önce aynaya bakarken seni hayal kırıklığına uğratıyor gibi hissediyorum

güzel olamıyorum çünkü

saatler harcasamda

çağan: ben bundan bahsetmiyorum ki ege

saatler harcamana, giyimine, saçına, makyajına, takına, tokana

hiç bir şeyine özen göstermene gerek yok

hazırlanmana bile gerek yok

sen güzelsin zaten başlı başına

uyurkende güzelsin uyanınca da

saçların uzunkende güzelsin kısaykende

kıvırcık olsun düz olsun

duru güzelliksin sen

yarın sabah aynaya bakmadan gel

ben seni yine güzel bulacağım

hem seni bu denli güzel yapan taşıdığın güzel kalbin

kalbin o kadar güzelliklerle dolu ki hepsini taşıyamamış her yerine dağılmış

hayran kalmamak mümkün değil