Yerdeki bedenleri gördüğümde kaçmak için hızla depo kapısına yöneldiğimde, Bartu abi beni belimden yakalamıştı. Ayaklarım birkaç santim yerden ayrıldığında, korkuyla bağırdım.
"Bartu abi bırak beni!"
Beni yere indirip bedenlere doğru sürüklediğinde, omzuna vurabildiğim en sert vuruşları yapıyordum. O sırada yükselen havlama sesiyle donup sesin geldiği yöne çevirdim başımı. Siyah doberman Semih abinin elindeki tasmadan kurtulmak için yüksek hırıltılar çıkarıyordu. Havlamalarının bizden taraf olması sesimi keserken, hala gitmek için debeleniyordum kollarında.
"Güzelim biraz daha bana vurursan, değil Semih alayı gelse kuzgunu tutamaz."
Dediği ile dururken, havlamalar kesilmiş, yüksek hırıltılar devam ediyordu.
"Kuzgun, daha önce bahsettiğim köpeğim. Bana çok düşkün, sakin olmazsan ilk fırsatta bana vuran ellerini koparmaya çalışacak."
Beni göğsüne çekerken, sesini kıstı.
"Sadece sakin ol, sana zarar gelmesine izin vermem." Dediği ne kadar zor olsa bile mecbur olduğumu biliyordum. O köpek beni her an parçalamak ister gibi duruyordu. Siyah rengi yeterince korkunç değilmiş gibi daha da korkutucu olmasına sebep oluyordu.Beni göğsünden ayırdığında, yerdeki bedenleri işaret etti. Tanımadığım iki adam ortada yatan bedenin yakasından tutup önüme getirdiğinde, Bartu abiye yaklaştım.
Getiren adam saçlarından tutup hızla çektiğinde, yerdeki adam acıyla inledi. Her yeri kan içindeydi, gözleri ağlamaktan kızarmış, yüzü tanınmaz haldeydi."Bartu abi kim bu? Neden bana böyle şeyler gösteriyorsun? Korkuyorum."
Korksam da ondan başka burada sığınabiliceğim kim vardı ki? Semih abiye belki sığınabilirdim, ama elindeki siyah benim boylarımda zor dizginlediği doberman buna izin vermezdi.
"İzzet ne yapmıştın? Tekrarla."
Önümdeki adam İzzet miydi? Ne yani ben iki yıldır okulda her gün gördüğüm çocuğu tanıyamamış mıydım? Bartu abi ne yapıyordu?
"Abi kulun köpeğin olayım yeter, beş saattir on kez tekrar ettirdin, her edişimde kemiklerimi kırdın.Artık zor nefes alıyorum."
Gözlerim korkuyla büyürken, an itibariyle korkmama gerek yok dediğim adamdan uzaklaştım. Bartu abi bana bakarken, elimle ağzımı kapatmıştım.
Önündeki adamın gözlerine çevirdiği bakışlar benim bile burada korkmama neden olurken, yerdeki elinin üstüne bastı.
"İkiletme it!"
Gürleyen sesi tüm depoda inlemişti. Yerimde zıplarken, çocuk hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.
"Agah göğüslerine dokunurken bağırmasın diye ağzını kapattım."
Bartu abi tekrar eline basarken, adam acıyla bağırdı. Gözlerim dolmaya başlarken, çocuk korkuyla ekledi.
"Sol elimle kapattım abi, Allah belamı versin, ne olur dur artık.."
Bartu abi Semih abiye dönüp ıslık çalarken, köpeğin tasmasının ipini çözdü. Siyah doberman hızla bize doğru koşarken, istemsizce devran abinin arkasına saklanıp sırtındaki kazağa tutundum. Devran abi bana bakarken gerilmişti. Temas etmem rahatsız etmiş olmalıydı, ama umrumda bile değildi. Şuan utanmasam altıma bile yapardım.
Bartu abi yanına yaklaşıp önünde duran köpekle ilgilenirken, beni henüz farketmişti.
"Oğlum, bazı döl ısraflarını nüfustan silsek mi? Ha güzel oğlum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTI | GAY
Teen FictionKitap sizin isteğiniz üzerine yayınlandı. Bu yüzden okurken cringe olacağınız çok sahne var çünkü ilk yazdığım kitaptı. Kırmamak için yayınladım bu hesapta.