Sorgu

27 4 6
                                    

______________

Eceler gittikten sonra yeni gelen kız yanıma geldi ve sordu: “Bunu neden yaptın?...”

______________

BERK

Aşırı gerilmiştim. Yoksa tuvalette olanları görmüş müydü? Umarım görmemiştir diye düşünerek tam "neyi?" diye soracakken koridordan yüksek bir çığlık sesi geldi. Sınıftaki herkes koridora doğru ilerlerken yanımdaki kız da sorduğu soruyu unutup koridora doğru ilerlemeye başlamıştı. Ben de meraktan koridora doğru yol aldım...

ELA

Sorduğum soru karşısında sessiz kalmıştı. Konuşmasını beklerken koridordan yüksek seste bir çığlık yükseldi. Herkesin yaptığı gibi ben de koridora doğru ilerledim. Herkes tuvaletin önündeydi. Erkekler tuvaleti. Hemen tuvaletin önüne geçtim ve kapıdan içeri doğru baktım. Gördüklerime inanamamıştım. Duvarlar hep kan içindeydi. Birkaç teneffüs önceki görüntü aklıma geldi. O çocuk...O çocuk yapmıştı. Bundan emindim. Arkamı döndüğümde onun da tuvaletin önüne geldiğini gördüm. Konu hakkında çok düşünmeyip tuvaletten hızlıca uzaklaşıp sınıfa doğru ilerledim. Gördüklerimi aklımda canlandırdım. Bu işin o çoçukla alakalı olduğuna emindim. Çok fazla düşünmek istemedim. Gözlerim kapıya yöneldi ve o çocuğu gördüm. Bembeyaz olan teni iyice beyazlamıştı. Yüzünde somurtan ve çok ciddi bir ifade vardı. Evet... Bu işi kesin o yapmıştı. Onu az önce tuvaletin önüne doğru giderken görmüştüm. O gördükleri hakkında ne düşündüğü pek umrumda değildi ama kesinlikle stres olmuştu. Yüzünden belliydi.

BERK

Hemen koridora doğru ilerledim. Herkes tuvaletin önündeydi. Tuvaletin önündeki kişileri, tuvaleti görebilmek için ittirmeye başladım. Sonunda tuvaletin içi görünüyordu. Duvardaki kanları görünce başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Onları niye silmeyi unuttum ki?!
Kendime aşırı sinirlenmiştim. Çok fazla dikkat çekmemek için sınıfa doğru gittim. İçeri girdiğimde yeni gelen kız bana bakıyordu. Ondan hemen gözlerimi ayırdım. Çünkü o benden şüpheleniyor olabilirdi. Hemen yerime oturdum. Yanıma Ece geldi. Ve bana
"Aşkım! Tuvaletteki kanları gördün mü? Hangi cani bunu birisine yapar ki!" dedi.
Ben de kafamı sallayıp geçiştirdim. Sonra yanımdaki sıraya oturdu ve bana "Aşkım iyi misin? Betin benzin atmış!" dedi.
Anında "İyiyim." dedim. Çaktırmamaya çalışıyordum. Ama bu biraz zordu. Sonunda zil çalmıştı. Yanımda oturan Ece kalkıp kendi sırasına doğru ilerledi. Nihayet son dersti. Herkes şoktaydı. Kimse konuşmuyordu. Tüm gözler üzerimdeymiş gibi hissediyordum. Ne zaman yeni gelen kıza bakmak istesem göz göze geliyorduk ve sanırım bu sayede benden daha çok şüpheleniyordu. Üstelik sorusunun cevabını daha vermemiştim. Umarım unutmuştur. Zil çalınca bir an önce çıkmalıydım. Yoksa peşime takılabilirdi. Ve bu şu anda isteyeceğim son şeydi. Zil çaldı. Ece'ye bile bakmadan kendimi dışarı attım.

Polisler gelmişti. Babam okul müdürü olduğu için polislerin yanındaydı. Hemen yanıma geldi. Bana suçlayan gözlerle bakıyordu. Şuan gidemeyeceğimi, bizi sorguya çekeceklerini söyledi. Kahretsin! Şimdi ne yapacaktım? Kendi başıma iş açmıştım. Acaba onlara söylemeli miydim? Hayır. Kesinlikle hayır. Bütün ömrümü hapishanede geçiremezdim. Babam apar topar beni odasına götürdü. "Senin saçma sapan oyunların yüzünden bir kişi öldü." dedi.
"Baba gerçekten özür dilerim..."
"Özür dilemen o çocuğu geri getirecek mi!"
"B-baba gerçekten elimden başka bir şey gelmiyor."
Her zamanki gibi beni yargılıyordu. Bir kere bile anlamaya çalışmıyordu. Ben vampirdim ve bu benim doğamda vardı.
"Pekala..." dedi. "Pekala bunu sakın ne polislere ne de başka birine söylemeyeceksin yoksa senin hayatın da benim hayatım da tehlikeye girer."
"Tamam." dedim. Tamam dedim ama bunu nasıl yapacaktım? Kesinlikle anlarlardı. Gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum. Sınıfa gittim. Herkes sınıftaydı. Sorgu için bekliyorlardı. Birbirleriyle fısıldaşıyorlar, bunun ne anlama geldiğini çözmeye çalışıyorlardı. Nefes almakta zorlanıyordum. Gözlerim kararıyordu. Ece yanıma geldi. Korkuyla bana bakıyordu. Başını omzuma yasladı. Ona anlatmalı mıydım? İçimde kaldıkça daha çok büyüyeceğini biliyordum ama babam kimseye söylememem için tembih etmişti. İşte şimdi gerçekten çıkmaza girmiştim.
Tabii ki kimseye söylememeye karar vermiştim. Söyleseydim babamla tekrar bozuşmak zorunda kalırdım. Sınıfın içine babam girdi. Dışarıda polislerin beklediğini ve bizi sorguya çekmek için bizi karakola götüreceklerini söyledi. Daha çok gerilmiştim. Üstünde çok düşünmedim ve herkes gibi ben de okulun bahçesine doğru yol aldım.
Herkesi bazı arabaların içine yönlendirmişlerdi. Beni de bir tanesine yönlendirdiler. Arabanın içine bindim. Arabanın içinde okuldan tanımadığım bir kaç kişi daha vardı. İyiki okulumuzun nüfusu azdı. Yoksa etraf çok karışabilirdi.

Yaklaşık 15 dakika sonra vardık. Herkes arabalardan indirildi ve sıra sıra sorguya çekildiler. Bana sıra gelmesine az kalmıştı. Heyecanlanmıştım. Umarım kendimi sıkıntıya sokmazdım. Sıra yeni olan kıza gelmişti. İçeri girdi ve yaklaşık 5 dakika kadar içerde kaldı. Çıktığında bana uzun uzun bakmıştı. Çok geçmeden gözlerini benden çekti ve bekleme yerine doğru gitti. Sıra bana gelmişti. İçeri girdim. Karanlık bir odaydı. Duvarlar siyahtı ve ortada bir masa vardı. Masanın üstünde bilgisayar, bazı dosyalar ve masa lambası vardı. İçerisi çok gergindi. Masada bilgisayarın önünde oturan bir adam vardı. Orta yaşlardaydı. Önündeki masaya oturdum. Bana bazı saçma sorular sordu. Kendimi kaptırmadan sorularına cevap verdim.
Her verdiğim cevap sonrasında bilgisayara bir şeyler yazıyordu. Yaklaşık 5 dakika sonra beni de dışarı gönderdi. Kurtulduğum için sevinmiştim.  Ben de bekleme odasına doğru yol aldım. Bekleme odasında yaklaşık 1,2 saat beklemiştik. Sonunda herkesin sorgusu bitmişti. Saat geç olmuştu ve herkesi arabalara tekrar bindirmişlerdi. Bu sefer o yeni gelen kızla aynı arabaya binmiştim. Gözü benim üzerimdeydi. Bana her baktığında stresten gözümü başka bir yere çeviriyordum. Neden bana bakıp duruyordu anlamamıştım. Umarım benden şüphelendiği için bakmıyordur...
Sonunda varmıştık. Okulun önünde hepimizi indirmişlerdi. Herkes eve doğru gitti. Ben de ilk önce babamın yanına gidip eve gitmek için izin aldım ve ben de eve doğru yol aldım.

Eve geldim. Tek başımaydım. Her zamanki gibi. Babam hala okuldaydı. Hemen kıyafetlerimi çıkarıp soğuk suyun altına girdim. Bugün olanları düşündüm. Aklım almıyordu. Neyseki ucuz kurtulmuştum. Duştan çıkıp üstüme siyah bir eşofman ve beyaz bir tişört giydim. Buzdolabındaki yemeği çıkarıp mikrodalgaya koydum. Beklerken whatsappa girdim. Okul grubunda bu konu konuşuluyordu. Kimisi bunun bir cinayet olduğunu, kimisi intihar, kimisi ise bir şaka olduğunu söylüyordu. Nihayet yemek oldu. Kendime içecek alıp masaya oturdum. Hala mesajları okuyordum. Okudukça kendimi daha çok suçlu hissediyordum. Lokmayı ağzıma atmamla gizli bir numaradan mesaj geldi.
"Hala sorumun cevabını alamadım."

__________________

Merhaba! Bu bölümü daha uzum yapmaya çalıştım! Umarım beğenirsiniz.
___________________

Vampire ClassmateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin