Ali sabah uyanmış Samsun'dan İstanbula yola çıkmıştı. Otobüs sıcaklığı onu rahatsız etse de dayanmaya çalıştı.
Sonunda otobüsten indi ve ilk iş olarak babasını aradı.
ALİ: Baba ben indim şimdi geliyorum
ADİL: Tamam oğlum kurul toplanmak üzere biraz acele et
ALİ: Tamam baba. Dedi
ve kapattıBir taksi tuttu Berhayat hastanesinin önüne geldi.
ALİ: Heyecanlanmak yok ali yapabilirsin, yapabilirsin
İçeri girdi ve ilk gördüğü hemşireye Adil hocanın odasını sordu.
SELVİ HEMŞİRE: 2. Kat ilerde solda
ALİ: Teşekkür ederim
SELVİ HEMŞİRE: Rica ederim
Ali adil hocanın kapısının önüne geldi kapıyı tıklattı
ALİ: Baba ben geldim
ADİL: Gel olum içeri gel
İkisi uzaktan birbirlerine sarıldılar
ALİ: İstanbul beklediğimden de kalabalıkmış alışmam uzun sürebilir.
ADİL: Alışırsın, istersen beraber gelip gideriz
ALİ: Kendime ev tutmayı düşünüyorum, sonuçta artık ben bir yetişkinim.
ADİL: Ah be çocuk ne zaman büyüdün daha küçücüktün...
ALİ: İşe ne zaman başlayabilirim baba
ADİL: Bugün asistanlarla tanışırsın
yarın başlarsın, kendine ev bulabileceğine emin misinALİ: Bugün bakmayı düşünüyorum
ADİL: Ev bulamazsan direk bana geliyosun ona göre
ALİ: Bulacağımdan eminim
ADİL: öyle olsun bakalım
Adil saatine bakar
ADİL: Kurul saati gelmiş gidelim
yavaştanİkisi beraber kurula girdiler.
BELİZ: Evet Ali bey hoşgeldiniz.
Ali: Hoşbulduk Beliz hanım
BELİZ: Ali bey neden doktor olmak istediniz ?
ALİ: İnsanların vücutlarından çok kalplerini iyileştirmek istiyorum, yardıma ihtiyacı olanların iyileştikleri zamanki sevinçlerini görmek istiyorum, hiçkimse acı çeksin istemiyorum, özellikle de çocuklar. Kimse kimseyle hasta diye dalga geçsin istemiyorum, iyileşirlerse kimse onlarla dalga geçmez. Umudu olmayan insanlara umut olmak istiyorum.
YOU ARE READING
Sonsuz
RomanceBirinin uykuya dalması gibi aşık oldum, yavaş yavaş ve aniden... O büsbütün güzeldi. Hiç yaşanmamış şeyler gibi güzeldi. Hayatın eşiğinde,düşüncenin eşiğinde son bir defa gördüğümüz şeyler gibi güzeldi...