Liar / Beeduo - Beeboo / Dsmp

²

Ben sana okyanus olmuşken, neyin susuzluğu bu?

~
²gün
[Dalga]

Gece boyu efsaneyi düşünmekten uyuyamamıştım.Güneş doğar doğmaz hemen yola koyulmuş ve yaşlı adamın kulübesine gittim.

Eski kulübeye baktım.Kapıyı Bir kaç kez tıklattım.Genç bir kız kapıyı açtı.Mahçup bir şekilde gülümsedi.

-Buyrun?

-U-uhm acaba balıkçı burda mi?

-Evet..kızıyım.Ama şuan görüşebileceğinizi sanmıyorum aklı yerinde değil..

-Bende bunun için geldim..Ne gördüğünü öğrenmek istiyorum.

-Uhm..

Kız oldukça endişeli gözüküyordu.Derin bir nefes verip içeri geçmem için kenara çekildi.Hafif bir tebessümle içeri girdim.

-Şurada..

Gösterdiği odaya girdim.Yaşlı adam hâlâ rengi atmış bir şekilde yatıyordu.Yanına gittim ve ona en yakın olan koltuğa oturdum ve konuşmaya başladım.

-Merhaba..Ben Tubbo size bir şey sormak istiyorum-

-Bana inanıyor musun?

Adam gözleri dolmuş şekilde bana baktı.Korkunç haldeydi.

-Sadece..o gördüğünüz şeyi anlamanızı istiyorum..

Adam hızlı ve dehşet içinde anlatmaya başladı.

-O-onun uzun saçları vardı..İlk başta beyazdı..Sonra..sonra bana dönünce siyahlaştı..Uzaktı göremiyordum..Ama bir tarafı bembeyaz bir tarafı simsiyahtı..

Belki iki tane görmüş olabilir..

-Ve sanki mücevher gibi gözleri yeşil..Ve Kırmızı..Kulakları sivriydi..Garip tüle benzeyen bir şeyler vardı..

-Onu bu kadar iyi gördüğünüze göre..Bir süre onu gözlemlemiş olmalısınız..

-A..yalan söylediğimi düşünme ve evet..Bir şeye takılı kalmış gibiydi.Ona baktığımı görünce uzun süre suya girip çıktı ama sanki bir şeye bağlanmış gibiydi...

-Anladım..

Adamın bu hale gelmesi..yalandan olduğunu düşünmüyorum..Onun gerçekten şok içinde olduğunu görebiliyordum.

Mahcup bir şekilde gülümseyip kalktım ve kapıya yöneldim.

-O-onu bulmaya çalışma..herkes gibi ölücez.

Bir an durup adama baktım.O da bana baktı.Ve o an...Kolundaki o inci bilekliği gördüm..

Başımı eğmekle yetindim.Ve dışarı çıktım.

Bunu araştırmazsam rahat uyuyamazdım.Karar vermiştim bile.Artık gün boyu nerede duracağım belliydi.

Eve gittim.Kendime bir çanta hazırladım.Tam çıkacakken Wilbur önümde belirdi.

-Nereye böyle Tubbo?

-Ih-.

Bir bahane uydurmam gerekiyordu.

-Şey deniz kabuğu toplayacağım!

Wilbur tek kaşını kaldırdı.

-Y-yeni bir fotoğraf fikrim var onlar için.

Güldü.

-Bu fotoğrafçılık işine kendini kaptırdın ha?

-Ah evet , bana huzur veriyor!

Dedim gülümseyerek.

-Peki.Ama..bekle

Bir sepet alıp geldi.

-Umarım deniz kabuklarını çantana koymayı planlamıyordun.

Güldüm.Ve sepeti aldim.

-Hadi görüşürüz gecikme.

-Görüşürüz!

Hızlı adımlarla evden çıktım.Tuttugum nefesi verdim.Wilbur ne için gittigimi ogrenseydi çıldırırdi. Bunun üstüne birde deniz kabuğu problemi çıktı.Aslinda fena fikir değildi.Yeni şeyler ortaya çıkabilirdi.

..

Kısa süre içinde deniz kıyısına vardım.Çantamı kumların üzerine bıraktım.Içinden dürbünü aldım.Hafifce göz gezdirdim.Bir şey yok gibi gözüküyordu.

Boş boş oturup beklemek yerine deniz kabuklarını toplamaya karar verdim.Ilk kuma vuran deniz kabuklariyla başladım.

Sonra paçalarımı kıvırdım.Ve sığ olan bir yere girdim.Deniz sakin olduğu için ve güneş ışığı çarptığı için gayet rahat görebiliyordum.Elimi ılık suya daldirip parlak beyaz bir kaç tane deniz kabuğu yakaladım.Ve sepete doldurdum.

Güzel ve ışıltılıydılar.Kafamı kaldırıp tekrar gözümü gezdirdim.Bir yandanda balıkçının dediklerini hatırlamaya çalıştım.

"Kayanın arkasından.."

Hemen gözüme bir kaya ilişti.Burdan en görülebilecek yakınlıktaki tek kaya buydu.Oraya bakmalıydım.Ama az da olsa uzaktı ve yüzerek gidemezdim.

"Kayık"

Kuma saklanmış kayığı gördüm. Ve kürekleri.Nasıl kullanmam gerektiği hakkında hiç bir fikrim yoktu ama denemem gerekiyordu.

Kayığı kumların içinden çıkararak suya sürükledim.Kurekleri alıp içine bindim.Tam istediğim gibi gidemesemde bir şekilde kayalara varabilmiştim.

Kayıktan ayrılmadan incelemeye başladım.Sadece bir ağ vardı.

"Sanki ordan gidemiyormuş gibiydi.."

İyice suya eğildim.Ve gozlerim büyüdü..

-Ağ hareket ediyordu..

Merhabalarrr

Umarım beğenmişsinizdir<3

Fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın!

İyi gunlerr<33