Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•"Seni içeri çekeceğim."•
Hwang Valerie ne kadar çok üslubuna, duruşuna ve imajına dikkat ediyorsa,
"Yatak odamda."
Onun elinde bizzat yetişen oğlu da o kadar çok etmiyordu.
Filtresiz dili, delici ve dik bakışları, hemen hemen her dakika dudak kenarında olup piercingini yükselten hafif gülümsemesi ve alaycıl ses tonuyla yaşadığı bu tipik 'sosyete' çevrenin aykırı insanı olduğunu daha ilk saniyede belli etmişti. Arsızlığını konuşturmuş,
Hatta belki fantezilerini bile döküvermişti.
Hızlı gidiyordu fakat bunun bana -henüz oluşmadığına emin olduğum- güveni sayesinde falan olmadığının farkındaydım. Sıkılmış, bunalmış ve uğraşacak bir şeyler aramak istemişti.
O eğitimli ve güleryüzlü maskesini atıp bir yerde dışavurmak istemişti.
Ne zamandır öylece ona baktığımı bilmiyordum veya onun da ne zamandır sırtını fıstık yeşili duvara yaslayıp benimle çocukça bir 'göz kırpmama' yarışına girdiğini de. Sadece durumu toparlamam gerektiğini biliyordum. Çünkü içimdeki lanet olasıca sesin teki hala çok düşükten de olsa 'kahretsin Felix! O sadece bir maske!' Diye bağırıyordu ve beni vazgeçmeye zorluyordu. Siktirsene... adam dalga geçiyor.
'Hayır,Kuyruğunu kıstırıp gitmeni bekliyor.'
Yapabilirdim. Hiçbir şey demeden gidebilir, bu abuk subuk duruma kolayca son verebilirdim. Ne de olsa daha yüzünü görmez ve gereksiz diyaloğumuzu da bir iki güne unutabilirdim. Fakat sessizliğimiz gözüne batmış olacak ki irislerini kısarak suratımı yoklamış ve gitme planımın da içine, "Ne o, merakını gideremedim mi? "Diyerek sıçmıştı. Valerie'den böyle bir şey çıktığına inanmak güçtü.
Eh, dışarıdan böylesine kusursuz duran her şeyde içten mutlaka bir çürük çıkardı elbette.
Sorusuyla dudaklarımı birbirine bastırıp serbest bırakmış, gayet sakince konuşmuştum.
"Neden burada peki?"
"Ah..giderememişim."
"Diğerlerinden daha değerli olduğu açık oysa."
"Tüm bunları özgür iradenle mi soruyorsun?"
Tek kaşını kaldırmış, başını yavaşça geldiği yere doğru çevirmişti. İstemsizce takip etmiştim hareketlerini ve irislerim tam da o noktada uzaktan beni izleyen babamı bulmuştu. Ne zamandır oradaydı?
