Çocuğunuz ile sağlıklı iletişim nasıl kurabilirsiniz

737 16 2
                                    

Cocugum ile iletisim kurma sekli günden güne degisiyor diyebilirim. Berrak su anda 2,5 yasinda ve yeni yeni cümle kurarak kendini ifade etmeye calisiyor. Malesef kelimelerin telaffuzunda güclük cektigi icin söylemek istediklerini anlamak bazen zor oluyor. Bu da arada onun caresizliginden dolayi öfkelenmesine sebep oluyor. Onu sakinlestirip soru ve hareketlerini gözlemleyerek ne demek istedigini anlamaya calisiyorum. Elbette zamanla engeller asilip is kolaylasacak,ama o zaman farkli sorunlar yasayacagimizdan eminim. Cünkü anlamak sadece kelimenin anlamini bilmek degildir.
Iletisim kurmak emek ve sabir isteyen birseydir. Gündelik hayatimizda da bunu sürekli görüyoruz ki, söylemek istedigimiz ve gercekten anlasilan arasinda daglar kadar fark oluyor. Vücut dilimiz, kullandigimiz kelimeler ve mimiklerimiz bunun sebebi olabilir. Ayni sekilde karsi tarafin ilgisizligi, ön yargisi ya da yanlis yorumlamasi anlatmak istediklerimizin farkli algilanmasini saglar. Bu cocuklarimizla kurdugumuz iletisimde de sorun olustururyor. Diyalogun sonunda kendi kendine „Beni kimse anlamiyor..." diye düsünmesi ile sonuclaniyor.
Ama cocugumuzla saglikli iletisim kurmanin altin kurallari nedir?
Ilk etpta cocugunuzun hislerine saygi duyup ona ilgi göstermeniz gerek. Genel olarak onu yaptigimizi düsünüyoruz.Ama bu gercekten öyle mi? Cocugunuzun „Anne sicakladim" dediginde „Hayir tatlim,bu havada sicaklaman mümkün degil. Ceketini cikarma,üsütüp hasta olursun." cevabini kac kez verdik? „Baba, cok uykum var..." diye karsimizda bayilacakmis gibi baktiginda „Oglum ne uykusu?? Daha yeni yataktan kalktin." dedigimiz hic olmadi mi? Olmustur elbette. Ama böylece cocugun hislerini ve duygularini önemsiyormuyuz? Hayir. Böyle empati kurmak mümkün degil sayin ebeveynler. Ilestisimi kurarken öncelikle karsinizdaki kisiyi anlamaya calisin. Yetiskin yada cocuk farketmez.Bir birey var önünüzde. Siz cocugunuz icin hayatinda en önemsedigi yetiskinsiniz. Cocugunuz üzgün,korkmus yada sıkılmıssa hislerini güvendigi anne veya babasinlan paylasmasindan daha dogal ne olabilir? Onu ciddiye alin. Hislerine sayginizi gösteririken
onu dikkatli ve sakin bir sekilde dinleyin,
anlattiklarina kisa cevaplar ile ilginizi gösterin ( „Anliyorum", „evet" vs),
hislerinin adini koyun („ Bu seni cok üzmüstür", „acimistir canim,eminim" gibi).

Simdi kendiniz hakli olarak bana bu soruyu soracaksiniz: Tamam ben cocuguma o anlayisi gösteriyorum. Ama o beni anliyor mu acaba? Bunu nasil saglayacagim?
Bazi ebeveynler cocuklarina sitem ederler :„Sen niye birseyi dogru yapamiyorsun??", „Sende sorun ne,cocgugum??"gibi mesela.
Baskalari bagirip cagrirlar. Bazilari da tehdit eder („Hemen ayakkabini giymezsen sensiz gideriz,haberin olsun!!") ya da emir komutlari ile cocuklari dizginlemeye calisirlar („Hemen odana git,yeter artik!!"). Bunlar gibi bir cok taktik cocuklarimizda negatif hisler olusturuyor. Ama sizi anlamakta yine de güclük cekiyor olabilir. Size burada Adele Faber ve Elaine Mazlish 'in gelistirdikleri iletisim taktiklerini sunmak istiyorum. Muhtemelen hepsi cocugunuzda ise yaramayabilir. Ama denemekte fayda var ve en azindan rutin hareketlerinizin disina cikmis olursunuz:

Cocugunuza sorunu sakin sekilde izah etmeye calisin. Bu davranis onun olayi anlamasini kolaylastirir. (Misal: „Banyodaki isik hala yaniyor, tatlim.")
Bilgi vermeye calisin. Sitem edenebeveyni cocuklar dinlememekte direnebilirler. Ama kiziniz 159 cu kez sütü sicak bir yaz gününde disarida birakirsa „ Aylin canim, süt sicak havada acikta durursa eksir.O yüzden dolaba koyuyoruz" dediginizde onu en azindan düsünmesini saglayip,yaptiginin sonucunu gösterebilirsiniz. Ve muhtemelen birdaha ki sefere hemen geri koyar.
Mevzuyu gerektiginden fazla uzatmayin. Cocuklar bitmeyen monologlardan cabuk sıkılırlar.Ve kulak asmazlar.Diyeceklerinizi kisa cümleler kurarak iletmeye calisin. (Misal: „Hadi cocuklar, disleri fircalayip yataga."," Berk,yemegin hazir")
Hislerinizi cocugunuza aciklayin. Onu ögrenmeye hakki var. Hem sizin de süpermen olmadiginizi,onun gibi kirilan ve üzülen bir insan oldugunuzu anlayacaktir. Gözünüz gibi baktiginiz ciceginizi yine topu ile devirince bagirmak yerine bunu deneyin: „ Oglum, bana bu cicegi baban hediye etti. Onu cok seviyorum ve sen dikkat etmeyip ona zarar verince cok üzülüyorum."
Ona kücük notlar yazin,mesela „ Merhaba Cansu, biliyorum ödevilerin var ve oldukca yogunsun. Ama baleye gitmeden cöpü cikarirsan memnun olurum,canim. Öptüm seni kocaman,Annen" Böylece onun programini önemseyip üstüne düsen vazifeyinin unutmamasini saglamis olursunuz.

Cocuguklarimizin özgüvenini güclendirmek icin alisilmis laflar kullaniyoruz. Aferin,bravo ve cok güzel gibi sözler kulaga hos gelir ama cocugunuzun performansini hicbir sekilde yansitmiyor.

Basarisini yorumlayin:
Gördügünüzü özetleyin ve hislerinizi dile getirin: „Ben temiz ve düzenli odani gördüm. Bu cok hosuma gitti."
Yaptigini takdir edin: „ Ödevilerini programli yapman organizasyon yetenegini gösteriyor. Bunu herkes basaramiyor."
Bu basit yöntemler ile olumsuz hisler yaratmadan cocugunuz ile iletisiminizi kolaylastirmanizi saglamis olursunuz.Tabiiki hemen herseyin düzelecegi anlamina gelmez ve emek vermeden birsey elde edemezsiniz. Verdigim misaller size yön göstermek icindir.Kendinize has bir dille konusmaniz ciddi oldugunuzu gösterir ve ezberlenmis laflardan daha samimidir. Zamanla ve sürekli uygulayarak olumlu sonuclar alacaginizdan eminim.Pozitif ve sakin olun, sevgi ile sorunlarinizi cözeceksiniz... :))

Kaynak ve ilgili Kitap:
Faber & Mazlish Workshops
Cocuklarla Iletisim- Adele Faber

Çocukların ilk 6 yılıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin