Bölüm 6

276 7 1
                                    

(Fotoğraftaki Hope)
Arkadaşlar vote sayısı ne kadar çok olursa bölümü o kadar çabuk yüklüyorum haberiniz olsun ;)

Sevgilimin football farmasının içinde ne kadar mükemmel durduğuna baktım.Bugünkü maçı almaları lazımdı ve çok stresliydi.Yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.
-Başarıcaksınız.dediğimde stresi biraz azalmış gibiydi.
-Bir öpücük daha alırsam belki başarırım.dedi şantajcı.Bu sefer yanağını değil dudağını öpmüştüm.Gülümsedi.Bir süre öpücüğüme karşılık verdi ve ayaklandı.
-Hadi bakalım.dedi ve arkadaşlarının yanına yürüdü.Biz sevgili olalı bir hafta olmuştu ve kızlarında bu durumdan haberi vardı.Daha doğrusu bütün okulun desem daha doğru olur.Herkesin bu yakışıklı çocukla bu paspal kızın ne işi var tarzı düşünceğini sanmıştım ama gariptir ki ikiside de birbirine çok yakışıyor birisi güzel birisi yakışıklı tarzı yorumlar alıyordum.Şaşkın olmadığımı söylesem yalan olurdu.Jamie okula bu süreçte daha adapte oldu ve bir sürü arkadaş edindi.Onunda arkadaş çevresi olduğunu bilmek beni mutlu ediyordu.Tribünlerde kızlarla yerimize oturduk ve maçın başlamasını bekledik.Bütün salon çok heyecanlıydı.Tezaruatlar havada uçuşuyordu.Bizde onlar için kocaman bir karton hazırlamıştık Ashleyle.Onlardan kastım will ve Jamie için.Will de takımda ve Ashleyle ben sanki çocuklarımızı aynı kreşe yazdırmışız gibi mutluyuz.Hope bizim çok ergen olduğumuzu söylesede umrumuzda bile değil.Maç başladı.Gayet kötü gidiyor.Herkes çok huzursuz ve umutsuz hatta Jamie birazda sinirli.İlk yarı bitti.3-1 diğer takım önde.Bizimkiler moral olarak çok kötü.Jamie hiç görmediğim kadar ruhsuz.Yanına ineceğim sırada 2.araya geçiliyor ve kalktığım gibi yerime oturuyorum.Bu yarı bizimkiler biraz toparladı gibi.Daha doğrusu Jamie ve Will.Jamie ve Will 1er tane gol attı. Son 10 dakikaya girdiğimizde.Tribün resmen ayaktaydı.Herkes heyecan içinde.Karşı takımın gerginlikleri yüzlerinden okunuyor.Vee son 3 dakika.Galiba maç berabere bitecek.Hepimiz inanılmaz heyecanlıyız ,Hope bile(!)Vee golll.Kocaman bir çığlık kopuyor salonda ve zafer bizim.Jamie son gol ile takımı kurtardı.Kimin sevgilisi işte.Hemen koşarak Jamienin yanına gittiğim sırada etrafında bir sürü kız vardı.Hepsi büyük ihtimalle tebrik etmeye gelmişti.Jamie kocaman gülümsüyordu.Kızlara mı gülümsüyordu mutlu muydu anlamamıştım.Ama kızlar resmen sevgilimin içine düşüceklerdi.Jamie beni gördüğünde gözleri ışıldadı ve tebrik eden kızları bırakıp bana doğru geldi.Ama ben ondan daha çevik bir hareketle boynuna atladım ve dudaklarına yapıştım.Etrafta hocaların olmasını umursamayarak.Bu benden kesinlikle beklenecek bir atak değildi ama olmuştu işte.Pişman mıydım?Hayır.Utanıyor muydum?Hayır.Mutlu muydum?Evet hemde çok çok çok.Jamie ilk başta şaşırsada ardından gülümseyerek öpücüğüme karşılık verdi ve şortumun altındaki bacaklarımı ona dolamama yardımcı oldu.İnsanların bakışlarını üstümde hissetsemde umrumda değildi.Yavaşca ayrıldım ondan.
-Tebrik ederim.dediğimde kocaman sırıtıyordum oda sırıtıyordu.
-Teşekkür ederim.dedi ve elimden tutarak kalabalığın içinden geçmemize yardımcı oldu.Herkes şaşkın şakın bize bakıyordu.Bu herkes diye tanımladığım kişilerin başında ise Hope vardı.Ona göz kırptım ve yanından geçtim.Jamie beni nereye götürüyordu bilmiyordum ama ceheneme bile götürse onunla giderdim.Etraf ıssızlaşmaya başladığında arbaya gittiğimizi anlamıştım. Arabayı açtı ve içinden siyah bir spor çantası aldı.
-Bunu tek başına da almaya gelebilirdin.dedim şakayla karışık.
-Gelebilirdim.dedi o da aynı alaycı tonda ve dudaklarıma baktı.
-Ama bu şortunla oğlanların müthiş bir manzara izlemesini istemediğim için sende geldin.dedi açıklarken.Sırıttım.
-Kıskandın yani?dedim gözlerim gözlerine kenetlenmişken.
-Hayır.dedi yalancı.
-Emin misin.dedim dudaklarımı yalarken.Gözleri iyice derinleşti ve o da aynı şantajı benim üstümde oynadı.Gözlerini kıstı ve seksi bir bakış atarken elindeki çantayı yere fırlattı
-Evet.dedi ve dudağını ısırdı.Aramızdaki bir adımlık boşluğu kapattım ve nefesim yüzüne çarparken konuştum.
-Peki.dediğimde bu sefer gözlerime değil dudaklarıma bakıyordu.Sırıttım ve bedenini benim bedenime bastırdığında vücudumu ona sardım.Beni bagajın üstüne otutturdu ve dudakları dudaklarımla buluştu.Kollarımı boynuna doladım öpüşmeye devam ederken bir iki saniye durdu.
-Yalan söyledim.dediğinde daha çok gülümsedim.
-Biliyodum.dedim ve bu sefer ben ona yumuldum.Arkadan gelen sesle irkildik.Ashley,Hope ve Will gelmişlerdi.Büyük ihtimalle uzun süredir de oradalardı.Onları görünce ani bir refleksle Jamieyi ittim ve bagajdan indim.
-Bizde sizi arıyorduk.dedi Ashley imalı gözlerle bakarken.Kahretsin birlikte dondurma yemeye gitcektik ve Ben unutmuştum.
-Ama siz halinizden gayet memnun görünüyorsunuz.diye devam etti Hope ve sırıttı.Kendimi disipline gönderilen bir öğrenci gibi hissediyordum.İşte şimdi utanıyordum..Jamie beni korumak için atladı.
-Ben alıkoydum.dedi ellerini yukarı ben suçsuzum dercesine kaldırdığında.
-Hadi o zaman yiyişmeniz bittiyse gidelim.dedi Hope otoriter bir sesle.Hepimiz Jamie nin arbasına doluştuk ve yakındaki dondurmacıya gittik.Günümüz güzeldi.Jamie ve Will çok mutluydu.Sürekli nasıl kazandıklarını anlatıp duruyorlardı.Biz bunları dinlemekten artık bıkmıştık.Kızlarla kendi aramızda bir sohbete dalmıştık,kahkahalar havada uçuşurken Jamie nin telefonu çaldı.Gülerek açtı telefonu ama malesef gülerek kapatamadı.(burada Ed Sheeran-The a Team dinlemenizi tavsiye ediyorum:))Yüzü asılmıştı ve gözleri dolu doluydu.Ayağa kalktığinda hepimiz bir şeylerin ters gittiğini anlamıştık.Jamieye baktım.
-Sorun ne?dediğimde kıpkırmızı gözlerini benden kaçırdı.
-Annem.dedi kesik bir sesle ve devam etti
-Annem kalp krizi geçirmiş.dediğinde yere yığıldı.Korkuyla açılan gözlerimle yanına çöktüm ve benimle birlikte diğerleri de.
-Jamie.dedim yüzünü ellerimle gözlerime sabitlerken.
-Hastaneye gidelim hadi.dediğimde yanıt vermiyordu.Sanki transa geçmiş gibiydi.Onu ilk defa ağlarken görüyordum.Elinden telefonu aldım ve en son aranan numarayı yani ablasını aradım.Gözleri tek bir noktaya sabitlenmiş ve göz yaşları t-Shirt ünü ıslatıyordu.Telefon yoğun bir hıçkırıkla açıldı.
-Efendim Jamie.dediğinde kendimi tanıttım.
-Şey ben kız arkadaşı Des.Hangi hastanedeysiniz acaba?diye sorduğumda kız bir iki saniye düşündü.sonra bıkkın bir sesle yanıt verdi.
-City hospital,Des.dedi ve teşekkür edip telefonu kapattım.Jamienin bu hali beni öldürüyordu işte.Sanki kendi annemin başına gelmiş gibi hissediyordum kendimi.Gözlerim doldu ve Jamie yi yavaşca kaldırdım.
-Hastaneye gidelim Jamie.dediğimde yine yanıt vermedi.Masadaki arabanın anahtarını kaptım ve kızlara ve Will e el sallayıp arabaya kadar Jamie yi sürükledim.Ön Yolcu koltuğuna otutturdum onu ve bende sürücü koltuğuna geçtim.Anahtarı çevirdiğimde sessizliğini bozdu.
-O öldü ve bana söylemiyolar.dedi göz yaşları çoğladığında.
-Annem öldü.dedi sesi haykırır gibi çıkarken.İsyan ediyor gibiydi.
-Hayır,annen yaşıyor ablanla bende konuştum ölüm falan yok,kafandan at şu düşünceyi.dediğimde başını cama yasladı ve sessizce göz yaşlarını akıttı,bir süre sonra ise sesli bir şekilde ağlamaya başladı.Elimden hiçbir şey gelmiyordu.Elim kolum bağlı ağlamasını seyretmek beni deli ediyordu.
-Jamie,daha hiçbirşey kesin değil,olumsuz şeyler düşünme.dediğimde başını iki yana salladı.
-Destiny,annem öldü.dedi o kadar kötü görünüyordu ki dayanamadım.
-Yemin ederim sana ölmedi,ağlama lütfen.dedim ve bacağının üstündeki elini tuttum.Elimi sıktı ve yol boyunca ağlamaya devam etti.Hastaneye geldiğimizde resepsiyondan annesinin oda numarasını öğrendik ve yukarı çıktık.Heybetli bir hastaneydi,duvarlar full camlarla kaplıydı ve içerisi otel gibi döşenmişti.Sanki hastanenin sloganı"ölürken bile en lüksü tercih edin"der gibiydi.Asansörle beşinci kata çıktık ve bir odanın kapısında Mia ve kocasını gördük.Jamie gözleri yaşlı ablasına sarıldı o da Jamie kadar kötü görünüyordu ondan sonrada ben sarıldım.
-Durum ne?dedi Jamie hala bir umudu arar gibi gözleri etrafı ararken.
-Öldü mü?dediğinde ablası sadece yüzüne bakmakla yetindi.

Beyaz LekeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin