Kitty|Minsung

|~4~|

Evet yeni bir bölüme başlıyoruz. Bu bölümü baya uzatmayı düşünüyorum. Medyadaki şarkıyı dinleyin Jisung'un sesi çok güzel❤

3. Kişi anlatım

Yaklaşık 3 ay geçmişti. Jisung ve Minho gayet iyi anlaşıyorlardı, alışmışlardı birbirlerine. S.C'den bir haber yoktu. Annesinin nasıl olduğunu bilmiyordu.

"Bugün dışarı çıkacağız, heyecanlı mısın Minho?"

Kedi evet dermişçesine miyavladı.

"Demek heyecanlısın. Bende heyecanlıyım, ilk kez seninle dışarı çıkacağım sonuçta."

Kediyi aldı ve taşıma kabının içerisine koydu. Telefonunu ve anahtarını aldı, ardından kapıyı kapatıp evden çıktılar.
Parka gitmeyi planlıyordu Jisung, kedi orada oynardı belki. Parka yaklaştıklarında Jisung tanıdık bir sesin onun adını söylediğini duydu.

"Jisung!"

"Chan Hyung?"

"Senin ne işin var burda? Ayrıca elindeki çantada ne var?"

Chan hyung bizim komşumuzdu, bayadır görüşmüyorduk.

"Çantada bir kedi var"

"Kedi mi? Bayan Han'ın kedileri sevmediğini alerjisi olduğunu söylemiştin."

Jisung annesini özlediğini hissetti gözleri dolmuştu. Chan'a cevap veremedi.

"Ne oldu Jisung? Neden ağlıyorsun, yanlış bir şey mi dedim?"

"Hayır hyung, sen yanlış bir şey demedin"

"O zaman neden ağlıyorsun?"

Jisung bu soruları daha fazla kaldıramayacağını hissetti ve Chan'la bir banka oturup konuşmaya başladılar.

"Hmm anladım. Yapacak bir şey yok, tek çaren kediye bakmak. Peki neden buraya geldin bu kediyle?

"Onu hiç dışarı çıkarmamıştım, biraz hava alsın dedim."

Minho miyavlamaya başladı. Çok sesli miyavlıyordu, verdiğim sözü tutmadığım için miydi? Onu taşıma çantasından çıkaracağımı söylemiştim.

"Her neyse sen kediyle ilgilen. Ama böyle olmadı seni bir gün bizim eve bekliyorum"

Tebessüm ettim.

"Gelirim hyung"

"Tamam o halde, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Chan hyung gerçekten iyi biriydi.

"Miyav"

"Tamam çıkaracağım seni."

Çıkaracaktım ama kaçmasından korkuyordum biraz. O yüzden çıkardım ve tasmasını taktım. Ardından da çimlere bıraktım. Şaşırmış gibi değildi, veya korkmamıştı. Boş gözlerle bana baktı ve üzerime atladı. Yerini yaptı ve kucağımda uzandı.

"Miyav"

Bu beni sev demekti. Sanırım.

Tüylerini sevmeye başlayınca mırıltılar çıkardı ve kucağımda yattı. Bu neydi şimdi onu boşuna mı dışarı çıkarmıştım? Biraz üzülmüştüm. Onu alıp taşıma kabına koydum ve yürümeye başladım. Tam eve gidecekken evde hiç birşey olmadığını hatırladım. Markete gitmeliydim. Ama Minho'yu evde bırakacaktım çünkü büyük ihtimalle onu markete almazlardı. Onu eve bıraktıktan sonra evimin çok da uzağında olmayan markete gittim. Alman gereken herşeyi aldım ve evin yolunu tuttum. Hava kararmıştı. Önümü zor görüyordum, buralar biraz tenhaydı. Hızlandım. Arkamdan bir şeyin geldiğini hissediyordum. Arkama baktım, bişey yoktu. Ama hissediyordum biri beni takip ediyordu. Durdum, ve biri bana arkadan sarıldı.