23. bölüm

1.1K 154 88
                                    


"Oğlum nerde kaldınız? Yemekler soğudu." Bayan Hye bize azar çekerken Hyunjin sessizce masaya oturdu. O anki heyecanla kabız olmuş diyebilmiştim. Aklıma ilk gelen bahane oydu çünkü. Hyunjin kızarmış haliyle masaya göz gezdirirken Bayan Hye elini oğlunun alnına koydu. "Ateşinde yok niye böylesin sen?"

Sorma işte kadın. Hyunjin çok utanıyordu ve ses edememişti. Onun yerine ben söze girdim. "İçeri biraz sıcak sanki ya ondandır şu camı açalım düzelir Hyunjin de."

Masaya oturmadan önce gidip mutfağın küçük camını açtım. Herkes sofraya oturmuştu. Bende dün ki gibi yine Hyunjin'in yanına oturacakken Soon oturduğu yerden kalkıp benden önce oturdu sevgilimin yanına. Amacı neydi anlayamıyordum ama bu sefer kıpkırmızı olan bendim. Hyunjin'in aksine utançtan değil sinirdendi. Bayan Hye ikisine genişçe gülümseyip tabağına yemeklerden koyarken Hyunjin'in tam karşısına oturdum.

Masada garip bir sessizlik oluşunca Soon boğazını temizledi. "Bugün bir yerlere mi gitsek? Evin içinde sıkılıyorum."

Bayan Hye güldü. "Tabi gidelim. Hyunjin ayarlar şimdi hemen bir şeyler."

Soon kıkırdayarak kolunu Hyunjin'in koluna geçirdi ve başını omzuna koydu. Hyunjin endişeli ve korktuğu için masum bakışlarını üzerime yollarken en büyük oyunumu oynadım. Masanın altından ayağımı uzatarak Hyunjin'in malum kısımlarına baskı uyguladım. Masa örtüsünden görünmüyordu hiçbir şey. Hyunjin ayağımı hissetmesiyle gözlerini kocaman açtı ve öksürmeye başladı. Sabah sabah iyi gitmemişti sanırım. Ayağımı yavaşça sürttüm. Habersizmiş gibide bir yandan kahvaltımı yapıyordum.

Soon hemen telaş yapıp Hyunjin'in sırtına vurdu annesi ise hemen su koydu önüne. Suyu içince kendine gelen Hyunjin bir anda masadan kalktı. "Ben doydum size afiyet olsun."

"Oğlum bir şey yemedin ki."

"Fazla bile yedim annecim gidip plan falan yapayım hahahaha."

Hyunjin gideli iki dakika olmuştu. Masadan tabağımı kaldırıp üstümü değişeceğimi söyledim. Yukarı çıktığımda boğuk sesler kulağıma geliyordu. Odanın kapısını yavaşça açtım. Hyunjin odada değildi fakat odanın banyosundaydı. Sırıtarak kapıyı tıklattım. "Her şey yolunda mı Hyunjin?"

Kapının aniden açılmasıyla bir kol beni içeri çekti ve üstüme kapıyı kapatıp kilitledi. "Masum ayağına yatma Jeongin."

"Koca adamsın hala kendi mi çekiyorsun?" Gülmemek için büyük bir çaba veriyordum. "Bu halde olmamın sorumlusu sensin. Yaptığın şeyi düzelt."

Yaptığım işin sorumluluğunu tabiki alacaktım. Bunu bilerek böyle bir şey yapmıştım zaten. Hyunjin pantalonunu çoktan çıkarmış sadece üstündeki tişörtle yüzüme bakıyordu. Dizlerimin üstüne oturarak önünde eğildim. Ağız işi vermek yoktu planlarımın içinde ama şuan buna karar vermiştim. Elimle sarmalayıp başına küçük bir öpücük kondurdum. Bununla bile tüm vücudu titremişti. Elimi hareket ettirmeye başladığımda öpücüklerimi sunmaya devam ettim. Derin bir nefes aldıktan sonra ağzımı aralayıp alabildiğim kadarını aldım. Kalanını elimle halledecektim. Ağzımla ıslatmam Hyunjin'i deliye çevirmiş olmalı ki ellerini saçıma geçirdi. Kendini daha çok ağzıma itti. Nefesim kesiliyordu ve gözlerim doluyordu. Biraz alışmak için bekledim.

Hyunjin sabırsızdı. Aşağıda annesinin olması da geriyordu. Bir an önce halletmeliydik. Dişlerimi hafifçe sürttüm ve dilimi hissettmesine izin verdim. Saçlarımı sıkı sıkı tutarken kendine bastırıyordu. Zorlanıyordum ama işin sonuna götürmekte kararlıydım. Dilim ağzımın içinde kalan o küçük boşlukta hareket ediyordu. Kendimi Hyunjin'e bıraktım o kendini itiyordu. Çok geçmeden boğazıma bir sıcaklık indi. Kendimi geriye atarak nefeslendim. "Çok iyiydin."

Kelepçele beni daddy || hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin