"Selam. Sen Jisung olmalısın."
Duyduğu kalın ama sıcak sesle gözlerini kırpıştırdı. Açıkçası böyle görünen birinin sesinin Felix'in sesinden daha kalın olmasını bekliyordu. Aksine Changbin'in sesi beklediğinden daha ince ve samimiydi.
Jisung, tuttuğu nefesi verdi ve öylece Changbin'e bakmaya devam etti. İşte şimdi bittim diye düşündü. Changbin ona neden elini kaldırmadın diye sorarsa ne diyeceğini bilemiyordu. Çok korkunç görünüyordun o yüzden kaldırmadım mı? Tabiki hayır. İçinden umarım bunu sormaz diyerek bildiği tüm tanrılara dua etmeye başladı.
Ne yazık ki Tanrılar başka bir tanrıya da dua ettiğinden gerek olsa Jisung'un sesini duymamıştı.
"Buradaymışsın. Neden kaldırmadın elini?"
Changbin'in sorusu ile Jisung'un eli ayağı birbirine girmişti. Önce ayağa kalktı, sonra tekrar oturdu sonrasında sanki Changbin'in sorduğu soruyu duymamış gibi yaparak cevap verdi.
"Haha, selam!"
Heyecanlı ve gergin çıkan sesine eklenen sahte kahkası ile kafasını duvarlara sürtme isteği arşa çıksa da Changbin'in güldüğünü duyunca biraz da olsa rahatladı. Gülüyorsa ona kızmamış demekti değil mi?
"Sana da selam Jisung. Ben Changbin. Gerçi duymuşsundur ama yine de tanışalım biz."
Jisung yutkunarak başını salladı. Karşısındaki kişinin tavırları samimi ve sıcaktı ama Jisung yeni insanlarla tanışırken karşısındaki kişi ne kadar iyi olursa olsun fazlaca geriliyor, ne yapacağını bilemiyordu. Şu an yanımda Felix ya da Hyunjin olsa ne güzel olurdu diye düşündü. Onlar yanındayken konuşmakta zorluk çekmiyordu en azından.
Bir şey söylemeyerek sırasında yana kaydı. Changbin, Jisung'un anlatmak istediğini anlayıp yanına oturdu.
Bakışlarını Changbin'den ellerine çevirdi ve derin bir nefes alarak yanaklarını şişirdi. Ne kadar kaçmak istese de yanına kadar gelmiş olan oğlandan artık kaçamazdı ve en azından ödev için konuşması gerekiyordu.
"Evet, ben de şey. Jisung?" dedi soru sorarcasına. Sonra başını hafifçe sağa sola sallayarak gözlerini kapadı sinirle. Hadi ama! Konuşmak bu kadar zor olmamalıydı.
"Elimi kaldırmadım, kusura bakma. Hoca isimleri söylerken dalmıştım da duymadım. Hocaya da tekrar soramadım. Sonra işte en son eşsiz kalan benim eşimdir dedim. Ama işte ortalık karıştı falan yani o yüzden gelemedim yanına." Koca bir yalandı. Jisung bu yalanı bulabildiği için içten içe seviniyordu.
"Ah, anladım. İyi ki tekrar sormamışsın." dedi kıkırdayarak.
Jisung anlamadığını belli eden bakışlarla Changbin'e baktı.
"Neden ki?"
Changbin, Jisung'un sorusuyla hocanın olduğu tarafa bir bakış attıktan sonra hafifçe Jisung'a yaklaştı ve sanki sır veriyormuş gibi eliyle yüzünün hocaya dönük kısmını kapadı.
"Bunu beden duymuş olma ama geçen dönem yine aynı projeyi yaptılar ve sınıftan biri eşinin ismini tekrar sorduğu için hoca "Sen beni dinlemiyor musun?" diye kızarak kızı dersten bıraktı. Maalesef onunla beraber eşi de yanmış oldu. Onları görürsem gösteririm sana."
Jisung duydukları ile fazlasıyla şaşırmıştı. Gözleri dışarı fırlayacakmış gibi duruyordu ve Changbin bu görüntü karşısında kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu.
"Oha, ciddi misin? İnanamıyorum ya!"
Changbin, Jisung'un tepkisine gülümseyerek başını salladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hyuncam | minsung
Fiksi Penggemarminihoe: Çok tatlı bu ya cchang6in: Yeter sus susss minihoe: Anneni sikerim Changbin Düzgün konuş sincabım hakkında Seo teyzeye hürmetler 💐 jeong1nae: Milf diye yorumladım ✦ ╮Minsung ağırlıklı skz fiction