Yıkılan Krallık

1.4K 102 39
                                    

Herlese merhaba

Destek olursanız gerçekten çok sevinirim.

Çünkü buralarda daha yeniyim ve gerçekten tam bi taekook fanatiğiyim.
Artık o kadar çok fic okuyordum ki. Arkadaşlarım yeter artık okuma dediklerini hatırlıyorum.
Evt baya haklılar.
Artık fic Ler eskisi gibi sürükleyici gelmemeye başladı. Bende dedim ki neden bende yazmıyım ki sonuçta herkes yazabilir.

Ay yine çok konuştum. Nhaeylaey iyi okumalar diler.

{___}

1 Ocak 1357
İki gün önce


Sabah yine her zamanki gibi uyanmıştım. Başıma gelebilecekleri nerden bilebilirdim.

Hizmetliler önce gelip vücudumu temizlediler. Sonra beni güzelce giydirdiler.

Ah unutmadan bu gece davet vardı. Dönemimizin en kudretli krallığı pardon -imparatorluğu- nun kralı ve gelmiş geçmiş ilk biseksüel imaparator Jeon Jungkook. Tahmin edersiniz ki bu hoş karşılanmadı. Herkes onun hakkında saçma sapan konuşmaya başladı. Gerek saçmalayanlar olsun gerek kınayanlar. Ama hesinin dillerini kesti ve meydanda sallandırdı. Ve gittiği her yere kellelerini götürdü. Kimse de birdaha bu konu hakkında konuşamadı.

Babamla bir anlaşma yapmak için gelecekti.kim tahmin edebilirdi ki ölüm anlaşmamızı yapacağını. Her şeyden habersiz hazırlıklar yapılıyrdu işte.

Jim" daha bitmedi mi yaaa üf hadi tae gidelim de çöreklerden aşıralım. Hem annem şuan asla yememize izin vermez." Jimin benim ikiz kardeşim en iyi arkadaşım. Tek sırdaşım.

" Tamam olur davete az kaldı ama çok acıkmıştım zaten ve çok fazla çeşit aldığımızı farketmezler. "

Misafirleri ağırladığımız salona gittiğimizde imparator un çoktan geldiğini gördük. Annem önünde eğilmemiz için bize eliyle işaret verdi.
Hemen önünde eğildik.

Bize kalkmamızı ve sorun olmayacağını söyledi. Gerçeklikten uzak bi gülümseme sundu. Bu bile kanmamıza yetmişti aslında.

Babam " kerdeşinize düşkün olduğunuzu duyduk. Umarım bunu yapanlar cezasız kalmaz." Dedi.
İmparator Jeon " tabiki cezasız kalmayacak hatta bizzat bu gece kendim vereceğim cezalarını ." Dedi. Bunun ne demek olmadığını bilmeden "Kardeşimiz için çok üzüldüm imparatorum benim de abilerim var onların ölümünü kaldıramazdım. Umarım kardeşinize bunu yapanlar tez zamanda cezalarını çekerler." Dedim içten bi tebessümle.

"Sizden babanız çok bahsetmişti . Neydi taehyung mu . Adınızı duymama rağmen sizi hiç görmemiştim. Gerçekten bahsettikleri kadar varmışsınız dönemin en güzel prensi."

Bunu dediğinde utanarak önüme döndüm. " Teşekkür ederim çok naziksizin." Babam bundan rahatsız olmuş gibi boğazını temizledi ve " artık yemeklere başlayalım soğumadan"dedi.

Aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama yemeklerimizi henüz bitirmiştim. Hoş bi müzük çalmaya başladı. İmparator bana " Müziği sevmişe benziyorsunuz dilerseniz dans edebiliriz" dedi. Babam da neden olduğunu anlamadığım bir şekilde sanki hissetmiş gibi " size saygısızlık etmek istemem imparator Jeon ama oğullarım artık odalarına çekilse iyi olur. Sizinle konuşmamız gereken bir husus var." Dedi.

İmparator Jeon sinsi bir gülüşle " Tabi " dedi.

Odalarımıza çekilmiştik. Ardana ne kadar saat geçti bilmiyorum ama Annemin çığlığını işittim. Şuan diyorum ki keşke odama gitmeseydin annem yerine benim canımı alırmıydı. Veya Jim in kaçma şansı olur muydu. Ben onu oyalasaydım abilerim yaşar mıydı.

Dışardan gelen çığlıklarla odamdan fırladım.

"Taehyung yardım eeet" annemin çığlıklarına doğru koştum. Arkama bakmadan.Ama her şey için çok geçti.

Annemin kanlı cesedi , abilerimin kelleleri ve etraftaki çığlıklar askeslerin kılıç sesleri. Tüm bu zulüm de neydi.

O sırada babamın saçlarından tutup çeken adamı gördüm. Kapkara gözleri , keskin yüz hatları ve uzun siyah peleriniyle adeta ben ölümüm diyordu.

Neden gelmişti ona yetmemişmiydi bu kadar krallık ve toprak. İnsanlara işkence etmekten bıkmamışmıydı. Neden sıra bize gelmişti ki. Babamın kulağına eğildi ve sadece benim ve babamın duyabileceği seste " Sen benim kardeşimin ölümüne sebep oldun bende senin krallığına. Aramızda ki güç farkına bir bak. Senin tek yapabildiğin sarayıma on yılda casus sokmak. Ben tek bi lafımla tüm krallığını yıkıyorum." Ve güldü. Babam aldığı zar zor neferlerle" O on yılda saraya soktuğum casusu en değerli in ölümüne sebep oldu ama."

Haykırmak istedim baba neden yaptın sen onun kardeşinin ölümüne sebep oldun o ise koskoca bi krallığın.
Sen onun kardeşinin ölümüne neden oldun o ise tüm ailemizin. Ve hala zafer kazandığını mı düşünüyorsun baba.

Sonra o siyahın en koyu tonu olan gözleri beni buldu. Dudaklarını bi sırıtış kapladı ve "sen benim en değerli mi aldın bense hayatta kalan tek oğlunu alıcam. Tüm bunlarla yaşayabilecek misin kral kim ?"
O an babamın gözünden geçen şişmanlığa şahit oldum.

Ama artık çok geçti öyle değil mi?
Benim yaşamamın ne anlamı vardı ki
Tüm ailem ölmüşken.

Bana doğru gelmeye başlayan bedenle gözlerimi kapattım. Ölümün bedenimi satmasını bekledim. Kılıcını zemine sürerek geliyordu. İz bıraktığına emindim.

Gelicek kılıç darpesini beklerken kılıcını birden fırlattı. Ne olduğunu anlamaya fırsatım kalmadan iki kolumdan da çekildiğini farkettim. " Ama ben senin oğluna ölümden de beterini yaşatıcam. Ölmek için yalvaracak. Ama onu öldürmeyeceğim. Benim kardeşim kadar şanslı olmayacak. " Dedi. Ellerimin bağlandığını hissettim.

Sonra ensemde bi acı ama en son hatırladığım babamın dudaklarını oynatışıydı. Şu şekilde dedi özür dilerim sanki her şeyi affettirebilecek gibi. Sanki her şey düzelicek gibi.

Üzgünüm baba seni affedemem. Belki haklı bir sebebin vardır ama benim sebeplerim daha ağır basıyor.
Annemin melek yüzü , Jim in hiç solmayan gülüşü ve abilerimle geçirdiğim o güzel günler daha ağır basıyor.

Asıl ben özür dilerim seni affedemeyeceğim için.

Empire Des Ténèbres | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin