4~AMERİKA GÜZEL HEMDE ÇOK

14 3 0
                                    

(Multi medya Rüzgar)

Rüzgar ve Barış kendi arabalarına binip restoranta doğru yol aldılar. Bende doğayla arabaya binip konumu açtım ve yola koyulduk yaklaşık 20 dakika sonra varmıştık. Rüzgar ve Barış bizi girişte bekliyordu. Gülümseyip yanlarına doğru yürüdük. Kim derdiki okulun ilk gününden türk arkadaşlarım olacak ve beraber yemeğe gideceğiz. Asla ve asla aklıma ihtimali dahi gelmemişti.

Barış konuştu."Nerde kaldınız ya?" Doğa "şey yanlış bir yola girdimde yanlışlıkla kusura bakmayın." Rüzgar gülümseyip eliyle içeriyi gösterdi. Doğa önden ben arkasından restoran'a girdik.

Boş bir masaya geçtik ve menüye göz attık."Ben size bırakıyorum çocuklar."dedim. Rüzgar gülümseyip."Tabii ne tür yemekler seversin et,salata,tavuk?" Biraz düşündüm ve "et olsun"dedim. Rüzgar kafasını sallayıp menüye bakmaya başladı. Doğa'da kararsızca menüye bakıyordu. Telefonumu çıkarıp biraz sosyal medyada takıldım. Aradan bir kaç dakika geçtikten sonra Rüzgarın sesi kulağıma geldi siparişi veriyordu. Garsonda kafasını sallayıp tabletine not alıyordu.

Ardından herkes telefonu ile ilgilenmeye başladı."Defne instagram hesabını verebilirmisin?" Diye sordu bir anda Rüzgar. Şaşırdım daha yeni tanışmıştık böyle bir şey beklemiyordum cesateri beni gülümsetti. "Tabii ki veririm" dedim doğa da alttan bacağıma vurmuştu."Kafamı sallayıp "ne?" dedim.

Garson masamıza gelip siparişleri masamıza koymaya başladı.
Yemeğim önüme geldiğinde inceledim çok güzel farklı etlerden oluşan bir et tabağıydı. Rüzgarın zevki güzelmiş. Diyerlerinin tabaklarına baktığımda ise Doğa hindi sipariş etmişti. Aynı şekilde Barışta hindi almıştı. Ruzgarın tabağına baktığımda ise benim ki gibi et tabağı almıştı ama üstünde sanırım fesleğen sosu vardı. Garson bize bakıp. "İçecek istermisiniz" diye sordu
Barış kafasını sallayıp "Bir cola lütfen" ardından doğa "Ben pepsi alayım"dedi
Sıra bana geldiğinde " ıce tea şeftali lütfen" Rüzgar konuştu "bende ıce tea şeftali lütfen" dedi adam kafasını sallayıp hemen içeceklerimizi getirdi ve masadan ayrıldı.

Herkes yemeğine başladı. Ben beğenmiştim eti baya güzeldi.

Barış konuştu."Eee nelerle ilgileniyorsunuz hobiniz varmı?" Kafamı sallayıp "boş zamanlarımda basket oynuyorum çok iyi olmasamda kötü de deyilim. Doğa asla topla falan oynamaz bir az kırılgan da kendisi sonra tırnağı falan kırılır mazAllah 1 hafta ağlar." Barış bu dediğime çok güldü Doğa bana sinirli sinirli bakınca "ne yalanmı?" Deyip geçiştirdim "Evde görüşürüz" Diye bir fısıltı çıktı dudaklarından yutkunup tabağıma odaklandım. Barış yine konuştu."Senin hobin falan yokmu?" Doğa konuşmaya başladı. "Var aslında resim çizmeyi severim müzik dinlemeyi veya kitap okumaya bayılırım sanırım bu kadar. peki sizin?" Barış tekrar konuşmaya başladı. " Benim Film izlemek olabilir. Onun dışında arada yüzmeyi falan severim." Doğa "ne güzel" deyip başını salladı. Sonra tekrar konuştu."peki senin rüzgar?" Rüzgar kendini dikleştirip. "Ben de Defne gibi basketboll oynuyorum ama hobi olarak deyil ilerde NBA seçmelerine gireceğim oyuncusu olmak istiyorum." "Vayy demek geleceğin basketçisi masamızda oturuyor." Rüzgar gülümseyip içeceğini içti.

Ardından herkes yemeklerini bittirdi ve restorant'tan çıktık.

"Evett ne yapalım evlere mi dağalalım yoksa başka bişeyler yapmak istermisiniz?" dedim.

Diğerlerine sıra vermeden Doğa konuştu. "Eve gitsek daha iyi olacak Defne bir kaç işim varda." "Tamam o zaman Rüzgar Barış çok güzel bir yemekti Teşekkür ederiz yarın görüşürüz." Deyip gülümsedim. "Bizim içinde aynı şekilde arada yapalım." Dedi Rüzgar. "Olur yapabiliriz görüşürüz" deyip arabaya doğru ilerledim. Arkamdan doğa'da gelip arabayı açtı arabaya binip konumu girdim ve eve doğru gittik.


Bölüm sonu.♡

HAYALİMİZ AMERİKA...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin