yaratılışın ikinci günü'

36 5 5
                                    

Başladığınız tarihi buraya yazabilirsiniz.
Keyifli okumalar.

Hemsaye - yaratılışın ikinci günü*
-------------

Büyük adımlarla ilerlediğim çiçekçiye yağmur sayesinde zar zor ulaşırken içeriye girer girmez bana parlak gülüşüyle bakan yaşlı adama ıslak bir köpek yavrusu gibi olmama rağmen aynı şekilde tatlı bir gülümseme vermiştim.

Küçük bir selam verip ördek yavrusu hesabı yaşlı adamın peşinden giderken arka tarafta kendimi çiçeklerin arasında bulmuştum çok geçmeden.

Çiçeklerin tatlı ferah kokusu hüznümü bir nebze geçirirken bu kez bir farklılık yapıp beyaz güllerden iki buket istemiştim.

Yaşlı adam yani bay Seo bana istediğim buketleri güzelce hazırladığında ona bolca teşekkür edip ücreti ödeyerek oradan ayrılmış ve içimin kıpırtısıyla bu sefer yağmura eşlik etmiştim.

Bir yandan elimdeki gülleri kokluyor bir yandan da ufak danslarımla ilerliyordum, sonunda demir kapının önüne geldiğimde gözlerime çöken hüzne rağmen gülüşümü soldurmadım

Demir kapıyı ittirip açmış ve yoğun bir şekilde gelen toprak kokusunu içime çekmiştim, annem ve babamın kokusunu alır gibi olmuştum şimdiden.

Çok geçmeden ulaştığım mermer büyük mezarla göz bebeklerim titremişti.

İçime yerleşen o yüke engel olamasam da elimdeki buketlerden birini mezarın ortasına yerleştirmiştim.

Annem ve babam birlikte gömülmek istedikleri için onlara özel böyle bir mezar yaptırmıştım.

Nefes almayı bırakmış olmaları bile onları ayırmamıştı.

"Siz gideli 4 sene oldu, merak etmeyin toparlandım. Hatta anneciğim çok şaşıracaksın ama artık yemek yapabiliyorum hem de evi yakmadan!

Baba sana da dediğim gibi iki oturup para kazanıyorum, demiştim büyük adam olacağım diye. Oldum işte. Ama modellik sandığımdan yorucu oluyormuş mükemmel vücut kusursuz yüz takıntıları yüzünden bazen kendimden şüphe ediyorum ama sizin için hep en iyisi olduğumu bilmek beni rahatlatıyor.

Şimdi siz bu elimdeki çiçeği merak etmişsinizdir.
Burada çok güzel bir hanımefendi gördüm, ama çiçekleri çok solgundu. Onun gibi güzel bir hanımefendi için en az onun kadar güzel çiçekler almak istedim. Biraz da yalnız görünüyordu onunla konuşup arkadaş olacağım."

Ailemin başını bolca şişirdikten sonra yağmura aldanmadan minik utangaç adımlarla bahsettiğim hanımefendinin yanına ilerledim.

Ellerim arkamda dururken yüzüme zarif bir gülümseme yerleştirip mezarın önünde saygıyla eğildim.

"Merhaba bayan Hwang, ben Lee Minho. Böyle ansızın geldiğim için kusura bakmayın lütfen ama sizinle tanışmayı çok istedim. "

Elimdeki beyaz gül buketini kenara bırakıp mezarın üstündeki solmuş çiçekleri güzelce temizleyip kendi çiçeklerimi yerleştirdim

Üstümdeki kıyafetleri umursamadan çamur olmaya yakın toprağa oturup heyecanla mezara baktım. Yeni insanlarla tanışmayı severdim.

"Ben sizi sürekli görüyordum ama buraya gelen birini göremeyince size arkadaş olmak istedim, umarım kabalık veya sizi rahatsız etmem bayan Hwang.
Çok zamanım kalmadı ama en azından selam vermek istedim, ben ailemi ziyarete geldikçe sizin de yanınıza gelirim. Siz de bana neden kimsenin gelmediğini söyleyin bir daha ki gelişimde onları bulup sizin için azarlarım ben."

Telefonumun sesi kulağıma dolarken usulca ayağa kalktım ifadesiz de olsa üstümü silktim.

"Şimdi gidiyorum bayan Hwang, kendinize çok dikkat edin sıkılırsanız birazcık ileride olan Lee ailesine uğramayı unutmayın. İyi günler dilerim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 22, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

fısıltı / hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin