1

88 14 28
                                    

"Uyan lan!"

Gözümü açtığımda kolumdan beni sarsarak uyandıran Süleyman Abiye baktım, büyük ihtimal benden büyüktü, etrafa bakındım. Herkes mutfak masasında oturmuştu.

"Yemek yemicek misin?"

Şuan midemin alacağını düşünmüyordum.

"Hayır abi, teşekkürler." dedim.

"Sabaha bayılmazsın inşallah.."

Diyip uzaklaştı, üzerimde yorgan vardı. İyi de ben yatağın içine girmemiştim ki?

Dizlerimi tekrar kendime çekip masadakilere baktım, sohbet edip yemek yiyolardı. Avucunda tesbihle kaşığı tutana baktım, laf anlatan adama doğru gülüyordu. Dişleri çok güzeldi, dikkat çekiciydi.

Ben onları korkarak izlerken, yeşilleri beni buldu. Anında gözlerimi çektim, kalbim hızlanmıştı.

"Bu neden yemiyor?" yanındakine sesleniyordu.

"Yemek istemiyormuş.." dedi, Süleyman Abi ona doğru.

"Vay paşam, bidaha bulursa yer." diye ekledi ardından, diğer herkes gülmüştü. Bu beni daha çok korkutmuştu, ne yani bana yemek vermeyeceklermiydi.

Midemdeki kasıntı git gide artıyordu, gözlerimden akan yaşlarla tekrar yorganın altına girip uykuya daldım.

***

Gözlerimi açtım, etraf karanlıktı acaba saat kaçtı?

Yataktan kalktım sessiz olmaya çalışırken. Karnım gurulduyordu, mutfak dolaplarının üzerindeki saate baktım. 2'yi geçkindi, tam görememiştim karanlıktan.

Hiç bir şey yoktu mutfakta, buz dolabını açmaya korkmuştum çünkü hem açarken ses çıkacaktı hem de açtığımda etrafa ışık yayacaktı. Ama hala karnım çok açtı.

Banyoya girdim, ışığı açtım. Damlayan musluk sesi hariç hiçbir şey yoktu, yalnızdım. Korkmam bir şey ifade etmiyordu.

Musluğu açıp ellerimi yıkadım, ardından yüzüme su çarptım. Aynadan kendime baktım, gözlerim şişmişti, yüzüm kızarıktı.

Bu halime tekrar ağlayasım geliyordu, banyodan çıktım, sessice yatağa geri dönüp yattım. Aradan biraz zaman geçmişti, açlıktan sağa sola dönüyordum. Sağdan gelen sesle irkildim, bu tesbihli adamın sesiydi, karanlık bile olsa o tok sesi anlardım.

"Neden uyanıksın çocuk?"

"Açım." dedim, kısık sesle, neden söylediğimi bilmiyordum ama korkuyodum bir yandan. Güçlü bir nefes sesiyle beraber kalktığını hissettim.

"Kalk."

Korkuyla yataktan kalktım, mutfağa gittik ışığı tereddütsüzce açtı. Yatakların bir kısmı hafif aydınlanmıştı.

Yataktan doğrulan biri seslendi, "Noluyor amına koyayım."

Arkasına dönerek cevap verdi, "Yat lan!" dedi, söylenerek geri uyudu adam.

Köşede onu izliyordum, üzerinde beyaz tişört vardı. Kol kaslarını farketmemiştim korkudan, altında da gri sade bir eşofman vardı.

Buzdolabını açtı, peynir olduğunu varsaydığım bir kap çıkardı. Bir yerden ekmek çıkardı ama tam olarak görmemiştim.

Çekmeceden çatal alıp, yarım böldüğü ekmeğe peynir koydu, dağıtırken arkasına dönmeden konuştu.

"Yemekleri ye, kötü bile olsalar yemek zorundasın." dedi. Önüme baktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜNAHKAR bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin