kapının ardında öpüşürken/ minsung

bebeğim ben buyum'

minhoyla aramızı düzeltmemizin üstünden bir hafta geçmişti eskisi gibi yapışık ikizler gibi geziyor yan yana olamadığımız zamanların acısını çıkartıyorduk.

okul ödevleri iyice canımı sıkıp beni bunaltmaya başlarken bu ister istemez yüzüme de yansımaya başlamıştı özellikle de üç günde hazırladığım 129 slayttan oluşan ödevden tam puan alamamak beni delirtmişti. 

ara ara minho yardım etmiş olsa da onunda okulu vardı bu yüzden zor da olsa kendim yapmıştım.

şimdi ne yapıyoruz sorusuna gelirsek minhonun danışman hocası bölümle alakalı olacak olan seminere katılmayı zorunlu kılmıştı ve minho da yanında beni sürükleme kararı aldığı için sabahın sekizinde kalkmış ve hazırlanmaya başlamıştık

içimden gelen süslenme isteğime engel olamazken yüksel bel kumaş bir pantolon giyip kemeride iyice sıkarak belimi belli etmiştim.

Crop boğazlı bir kazak giymiştim üstüme de. Yani pek renkli değildim ama olsun.

Banyoda hazırlanan bedenle çıkar çıkmaz göz göze geldiğimizde gülümsemiştim

Karşımdaki bedenin gözleri yüzümden yavaşça aşağıya inerken hareket eden adem elmasıyla gülmemek için yanak içlerimi ısırdım hafifçe.

"Güzel olmuşsun"

"Teşekkür ederim minik kedi."

Hitap şeklimle yanakları kızarırken gördüğüm ayrıntıyla yüzüme sinsi bir gülümseme yerleştirip yaramaz gözlerimi gözlerine çıkardım.

Minho ne olduğunu anlamaya çalışsa da ses etmeyip üstüne yürümeye başlamıştım duvarla buluşan sırtıyla kuruyan dudaklarımı ıslatıp şaşkınca bana bakan bedene iyice yaklaştım bedenlerimiz birbirine yaslanırken güldüm.

"Aklın başında değil sanırım minmin."

Hızlıca aldığı nefesleri sebebiyle göğsü göğsüme çarparken siyah gömleğinin açık birkaç düğmesinden görünen beyaz teninde kısaca göz gezdirdim ardından deri siyah pantolonunun üstünden elimi baldırına yerleştirip usulca elimi yukarıya çıkarttım.

Avcum fermuarının olduğu yere yaslanırken parmaklarımı oynatıp femuarın ucunu tutup yavaşça yukarıya çektim.

Usulca geri çekildim.

"Millete sergi yapma diye yardımcı oldum bu yardımımı unutma"

Minho boynu dahil kıpkırmızı bir haldeyken şoktan çıkmış ve bana bir küfür savurmuştu. Ardından hemen banyoya geri girdi.

Son bir haftadır bu tarz yakınlaşmalarımız çoğalmıştı. Aslında bu tarz şeyler hep olurdu ama hissettiğimiz şeyler değişmişti. Onu arzuluyordum ve onunda beni istediğini biliyordum, yani en azından karşılıklı olması için dua ediyordum ki az önce avcumda hissettiğim yarı erekte penis benim için yeterli bir açıklamaydı.

Yani aslında bi' sevişsek rahatlar gibiyiz.

Şimdi bana derseniz ki, ulan yavşak başından beri gözün mü vardı duruma nasıl alıştın diye.
Günlerce minhoyla ilgili ayıplı rüyalar görüp kafayı yiyen enayi olarak alışmam aşırı zor olmadı.

Oturup düşününce bile ondan etkilendiğim benim için belliydi,

Pıtı pıtı tekrardan yanıma gelen tatlı bedenle aklımdaki düşünceleri kenara attım hemen

Eşyalarımızı alıp hızlıca yurttan çıktık çünkü on dakikamız kalmıştı, sanırım bizim tensel çekim mevzusu biraz uzun sürmüştü

Minho her şeye rağmen kollarını belime sarıp tenimin görünmesini engellemeye çalışırken onun bu tatlı çabası eşliğinde konferans salonuna gelmiştik hemen bir yer bulup oturduk arkalara.