Bugün Seul'da ilk iş günümdü. Uyandığımda saat 07:00'dı. Yataktan kalkıp gardırobumun alt çekmecesindenbornozumu alıp banyoya girdim. Yıkanma işim sona erdiğinde asılı olan bornozumu hızla kavrayıp titreyen bedenime geçirdim. Saçımdaki suyu sıkıp saç kurutma makinesiyle odama geri döndüm.
Kısa sürede saçlarımı kuruttuktan sonra komidinin üzerinde duran telefonumun açma tuşuna basıp şarjına baktım. %87 olduğunu gördüğümde yeterli olduğunu düşünüp yeniden gardırobuma yöneldim. Gözüme ilişenkazağımı ve altına da kısa aynı renkte olan eteğimi giymeye karar verdim. Çekmeceden ince çorabımı alıp hızlıca giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarımı maşa yardımıyla şekillendirip yüzüme renk katmak amacıyla hafif makyaj yaptım. Çantamın içine cüzdanımı ve telefonumu da koyduğumda artık iş için hazırdım. Ayakkabılarımı giyinip evden çıktığımda gelen taksiye el kaldırdım durduğunda kapıyı açıp arabaya bindim. Bir süre sonra şirketin önüne gelmiştik. Taksiciye parasını ödeyip arabadan indim. Başımı önümde duran gökdelene kaldırdım. Dönemeçli kapıların üzerinde kocaman tabelada yazan yazıyı okudum.
...JEON HOLDİNG...
İçeri girip danışma yazısını gördüğümde adımlarımı o tarafa çevirdim. Danışmadaki kadın bakışlarını bana kaldırıp hafif bir tebessüm de bulundu.
Y/N: Merhaba. Ben iş için gelmiştim.
X: Hoş geldiniz. Kimliğinizi görebilir miyim?
Çantamdan cüzdanımı çıkartıp içinden kimliğimi aldım ve kadına uzattım. Kimliğimi kısaca inceleyip geri verince konuştu.
X: Y/N hanım verilen dosyaları internet üzerinden doldurmuşsunuz.
Kadını dinlediğim sırada bir kağıt çıkarıp önündeki masaya koydu, ardından elinde kalem ile konuşmasına devam etti.
X: Şurayı da imzalarsanız yeterli olacaktır.
Kalemi gösterdiği yere imzamı atmıştım.
X: Odanız 15. kat sağdan 2. kapı. Bol şans.
Gülümseyip asansöre doğru yürüdüm. Kapı açılınca içeriye girip 15. katı gösteren tuşa bastım. Bir kaç dakika sonra açılan kapıdan koridora yöneldim. Sağ da iki kapı vardı. O tarafa gidip kapıyı açtım. Küçük ve çalışmam için rahat bir odaydı. Çantamı masanın üzerine koyduğum sırada kapı çalmıştı ve ardından içeri bir kadın gelmişti. Elindeki kağıtlara bakarak adımı söyledi.
X: Y/N hanım..... Jungkook beyin yeni asistanı. Odanızın çaprazında Jungkook beyin odası var, size verilen dosyaları hazırlayıp imza için ona vericeksiniz. Ve Jungkook beyin isteklerine siz bakıcaksınız.... Bunlar da bugünkü dosyalar.
Elime dosyaları verip çıkmıştı. Dosyaları masanın üzerine koyup oturmuştum. İncelediğim sırada şirketin bana verdiği telefon çalmıştı. Masanın üzerinden telefonu açıp cevap vermiştim.
Y/N: Buyrun...
JK: Odama bir kahve getir.
Y/N: Peki efendim...
Hazırlanan kahveyi alıp odasına gittim. Kapıyı tıklatıp içeri girdiğim sırada siyah takım elbiseli ve oldukça ciddi biri ile karşılaştım.
Y/N: Kahvenizi getirdim.
JK: Masaya bırak. Şurada bekle vereceğim dosyalarda bir kaç eksiklik var tamamlamanı istiyorum.
Başını kaldırıp bana bakınca tedirgin olmuştum. Beni baştan aşağı süzdükten sonra sırıtıp önüne dönmüştü.
Beklerken canım sıkılmıştı. Göz ucuyla ona baktığımda fark etmişti.
JK: y/n?...
Y/N: Evet efendim?
Sandalyesini bana doğru çevirip ayağa kalkmıştı. Kravatını gevşetip yavaş yavaş üzerime doğru geliyordu. Anlamayarak ona baktığımda sırıtmıştı. Yavaş adımlarla geri geri gitmeye başladım. Hâlâ üzerime gelmeye devam ediyordu... Ve bi anda sırtım duvar ile buluştuğunda burun buruna gelmiştik. Yutkunup ona baktığımda konuşmaya başlamıştı.
JK: y/n benden çekinmene gerek yok.
Y/N: A-ama efendim-
JK: Bak şu efendim kelimesini bi kenara bırak ve bana sadece Jungkook de. Anlaştık mı?
Başımı önüme eğdiğim sırada çenemden tutup ona bakmamı sağladı. Göz göze geldiğimizde ılık nefesi yüzüme değiyordu. Kendini bana bastırınca alt gövdelerimiz birleşmişti. Yüzüme gelen saçımı eliyle kulağımın arkasına koyup konuşmuştu.
JK: Neden bu kadar güzelsin?
Cevap vermediğim sırada konuşmasına devam etmişti.
JK: Cevap vermemen ne kadar zoruma gitsede güzelliğinden kendimi alamıyorum.
Boynuma yaklaştığında gözlerimi kapattım. Küçük bir öpücük kondurup başını kaldırmıştı.
JK: Seninle olan güzel günleri sabırsızlıkla bekliyorum küçük hanım.
Sırıtıp bana baktığında kaşlarımı çatarak ona baktım.
İlk bölüm nasıldı fikirlerinizi yazmayı ve oy vermeyi unutmayın♡ Bir dahaki bölüm de görüşmek üzere...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
