Bölümde bolca SMUT var. Rahatsız olanlar bu bölümü geçse iyi olabilir♥
********
Yıl 1777
Taehyung, Jungkook'un onu çizim odasından kovduğu gece uyumamıştı. Yatakta dönüp dururken Jungkook'un odaya gelmesini beklemişti. Hatta bir ara kalkıp diğer odalara bakmış, Jungkook'un farklı bir odaya uyumaya gitme ihtimalini değerlendirmişti. Ama Jungkook yoktu. Gün aydınlanana kadar çizim odasından çıkmamıştı.
"Taehyung... Oğlum iyi misin?"
Taehyung mor gözaltlarıyla kahvaltı masasına oturduğunda annesi korkuyla sormuş bir elini onun yanağına atarak kafasını kendine çevirmişti.
"İyiyim anne. Uyuyamadım sadece."
"Yakışıklı oğluşum benim..."
Annesi onun yanağındaki elini hafifçe oynatarak yüzünü okşarken babası etrafa bakınmıştı.
"Jungkook nerede? Yemeği kaçırmazdı."
"Çizim odasında."
Taehyung yemeğe başlamak için babasının ilk lokmasını almasını beklerken karnının kazandığını hissediyordu. Hızlıca yemeğe başlamak istese de babasının, Jungkook gelmeden yemeğe başlayacağı yoktu.
"Kızım gelir misin buraya..?"
Yaşlı alfa, çalışanlardan birisini yanına çağırmıştı. Genç omega hızlıca ona doğru adımlamış, alfanın komutunu beklemeye başlamıştı.
"Damadımı yemek için çağırır mısın? O yemeği hiç kaçırmaz..."
Adam sevimli bir tonda konuşmuş ve yavaşça gülümsemişti. Jungkook'u sevdiğini her anda belli ediyordu.
"Hemen efendim..."
Taehyung alt kata yönelen kıza ve ardından babasına bakmış. Babasının Jungkook gelmeden yemeğe başlamayacağını anlar anlamaz ayağa kalkmıştı. Ayrıca aklı zaten Jungkook'taydı. Alt kattaki soğuk odada saatlerdir ne yaptığını merak ediyordu.
"Sunjae dur lütfen... Sana zahmet olmasın. Ben kocamı çağırırım."
Taehyung yavaşça masadan kalkmıştı. Annesi onun Jungkook'tan kocam diye söz etmesiyle gülümsemişti. Oğlunun onu dinleyip Jungkook'a karşı gardını indirdiğini görmek hoştu. Onların iyiliğini istiyordu.
"İzninizle..."
Taehyung, babası ve annesine küçük bir baş selamı vermiş ve hızlı adımlarla çizim odasının yolunu tutmuştu. Alt kata indiğinde gaz lambalarının aydınlattığı koridorda ilerledi. Çizim odasının kapısının önüne geldiğinde içeriden duyduğu hıçkırık sesine şaşırdı. Jungkook ağlıyor muydu?
Endişeyle kapıyı çalmayı unuttu ve içeri daldı. Jungkook'u şu anki hâliyle görmeyi asla beklemiyordu. İyi ki kendim onu çağırmaya geldim diye düşündü. Onu kollarının arasına sarıp iyileşmesini istiyordu.
"Hayatım?"
Taehyung kollarını açtı ve yere, duvar dibine çökmüş Jungkook'a ilerlemeye başladı. Jungkook boyalı parmaklarından yeni yaptığı belli olan tablonun karşısına geçmiş giysisinin kollarıyla ağzını kapatmaya çalışarak ağlıyordu. Vücudu her hıçkırığında deli gibi sarsılırken kısa saçları birbirine girmiş vaziyetteydi.
"Ne oldu?"
Taehyung Jungkook'un ona oranla küçük bedenini kolları arasında sararken Jungkook onun tişörtüne sıkıca tutunmuş kafasını omzuna yaslayarak ağlamaya devam etmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Universe
Fanfiction1777 yılının omega Jungkook'u ve 2022 yılının alfa Jungkook'u yer değiştirir.