Again Years Later

Hüzünlü Karşılaşmalar

Kırık kalplerin hikayesi kısa olur ne oldu derler, 'hiç' dersin biter ...

İçeriye girdiğimde danışmaya bana mesaj atan Burcu hanımın ismini verdim . Bir çalışanın beni yönlendirmesiyle merdivenleri çıktım. Merdivenle çıkmamın sebebi burayı merak ediyordum. Odaya girdiğimde çok hoş bir şekilde dizayn edildiğini ve çok fazla çiçek kullanıldığını'da gözden kaçırmadım. 'Merhabalar Güneş hanım nasılsınız ?'iyiyim Burcu hanım siz nasılsınız ? 'aaa bırakalım artık sizli bizli konuşmaları sonuçta sen patronumuzun tasarımcısı olacaksın şimdi patron diyorum birazdan tanıştırıcağım sizi.' Burcu hanımın sözleri çok hoşuma gitmişti yani daha ismini bile bilmediğim bir patron dışında.' Sana bir oda hazırladık bakmak istermisin oradanda seni yeni patronunla tanıştırırım ' .Olur gidelim o zaman. Odaya giderken kadının siyah saçlı , kahverengi gözlü,1.75 gibi olduğunu fark etttim .Bu heyecandan hiçbir şey fark etmemiştim. İçeride çok fazla çiçek türü vardı bu şirket çiçeklere önem veriyor olmalıydı . Hayatta hiç bu kadar değerli olduğumu hatırlamıyordum yani o sevgisiz kişi beni terk ettikten sonra hayatta bu kadar . Acaba lavobo ne tarafta? diye sordum bi anda . 'Hemen sağdan ikinci kapı '. Odadan çıktığımda lavoboya girdim ama iki kadın birbirleriyle konuşuyorlardı. Bende istemesemde kulak misafiri oldum ve keşke olmasaydım diye geçirdim içimden .Bir kadın arkadaşına ' Duydunmu Uraz Işık kendine şu yeni gelen tasarımcıyı almış o kadar kişi varken onu neden seçtiki ?! '. Na-nasıl ,yani beni terk etmiş bir adam neden beni işe alsınki ? Yine donup kalmıştım beni terk ettiği günkü gibi şu an ona olan tüm nefretimi kusmak istiyordum ama onun için ayrı bir intikam planım vardı. Ben Güneş Asyalı ve ben bugünden itibaren işten çıkmıyorsam bunun sebebi Uraz Işıktan intikam almaktır . Uraz benden en büyük intikamını tam olarak 17.08.2021 tarihinde aldı ve bende tam olarak 12.07.2022 tarihinden itibaren intikam yeminimi ettim o halde savaş başlasın!.

Urazın Anlatımıyla ;
Heryerde onu duyup görmüyor muşum gibi birde burda çalışıcaktı artık. Evet onu terk etmiş olabilirdim ama bunun bir sebebi tabiki vardı. Ben törenin olacağı günden bir gün önce hiç zaman ayırmadığım eğlence hayatına bir günlüğüne arkadaşlarım yüzünden gittim. Onlar bana gitme evlenme diyince sarhoş halimle tamam dedim. Onlarda tören günü oraya gidip herşeyi Güneş'in arkadaşlarına anlatmışlar. Artık ondan nefret ediyordum evet başta bende hata yapmıştım ama arkadaşlarımın anlattığına göre Güneş beni çok çabuk unutmuştu. Hatta görmesemde başka biriyle evlenmişti. Ama artık bunların bir önemi yoktu ben bir yıl önce işsiz bir bekardım şimdi ise bir şirketim var. O yüzden bu şeylere zaman ayıramam onunla konuşup bu işten ayrılmasını söyleyeceğim ikimiz içinde en iyisi olucak.
Bugün önemli bir gündü çünkü bugün şirketin kaderi değişebilirdi. Bir iş yemeğim vardı ama önce can dostum olan serkanla buluşucaktım. Arabaya bindiğimde bir şey fark ettim. Evleneceğim gün onun için narin bir yüzük seçmiştim ve o yüzüğü hala arabanın torpidosunda saklıyordum belki bir gün bu yüzüğü atmam gerekiyordu hayır bir gün değil bugün düşüncelerimden ne kadar hızlı kurtulursam benim için daha iyi olacaktı. Restorant'a geldiğimde serkan ordaydı, hemen yanına gittim bugün olanları tabikide ona anlatacaktım . "Oo kardeşim hoşgeldin sen gelir miydin buralara? " "Ya oğlum bi dur sana anlatmam gereken şeyler var. " Bi anda söyleyi verdim zaten söylesem ne olucaktıki . "Ben bugün Güneş'i gördüm bizim şirkette galiba iş başvurusu yapmış ve benden habersiz işe alınmış tabii öyle bir cv yazmış'ki ben bile bilmiyordum böyle özellikleri olduğunu".
" Ne yani Güneş oraya senin şirketine geldi öylemi? ". Yüksek bir kahkaha attı. " Bak onu gerçekten işte tutucakmısın yani bu ikiniz içinde iyi olmaz özellikle odaklanma konusunda". "Biliyorum o yüzden bugün konuşacağım onunla ".
Ordan kalktıktan sonra toplantıya geçtim yaklaşık bir iki saat sonra şirkete döndüm. Ve çalışmaya devam ettim.

Güneşin Anlatımıyla ;
"Burcu acaba tanışmış olmam gereken o çok sevgili patronum nerede?. " " Odasındadır şimdi hadi gel tanıştırıyım seni. " Savaş yemini edilmişti artık ona burda nefes dahi aldırmayacaktım. Buraya gelmeden önce üstüme kırmızı mini bir elbise ile siyah topuklu ayakkabı giymiştim. Evet odanın önüne gelmiştik Burcu Kayı iki kere tıklattıktan sonra içeriye girdi . "Uraz bey size bizimle çalışacak olan kişiyi getirdim" . " Tamam al içeriye ".Gerçekten benden böylemi bahsediyorlardı bu adama biri haddini bildirmesi gerekiyordu. " Tamam sen çıkabilirsin Burcu ". İçeri girdim ikimizde sustuk ve aniden bir soru sordum ona " Neden beni terk ettin? ".
Bu sorunun cevabını çok merak ediyordum neden? Neden yapmıştı bunu?. " Peki sen neden geldin buraya neden yıllar sonra  tekrar karşıma çıktın? ".Bu adam gerçekten dalga geçiyordu herhalde " Soruya soruyla karşılık verme! "." Bak Güneş madem bu sorunun cevabını istiyorsun belkide sorunu kendinde araman gerekiyordur. " Yüksek bir kahkaha attım. "Ben mi seni terk ettim? Ben mi seni gözyaşlarına boğdum bu özellikler sana ait bana laf kondurmaya sakın çalışma Uraz! ". Geçekten çok sinirlenmiştim hatasını hiçbir zaman anlamayacaktı. " Bak Güneş senin burda olman ikimiz için bir tehlike burda çalışmaman lazım al ne kadar istiyorsan vereyim ama burdan git!. Artık bu laflar çekilmez olmuştu konuşurken göz yaşları içinde ayaktaysa koskoca bir hayal kırıklığı içinde duruyordum. " Bu sözlerini unutma Uraz ışık Mademki bu oyun böyle oynanıyor o zaman sana bu oyunu nasıl oynaman gerektiğini öğreteceğim. Hiçbiryere gitmiyorum!.