Yaz Manyağım

İddia.

Multimedia da Gökçe var.Bu bölümü geç yayınladım herkesten özür dilerim açıklamayı sonda yapacağım,iyi okumalar! :)
"Ve sende çocuğa tokat attın?"
"He ya"
9878797878 saattir Yaren'e o çocuğa tokat attığımı anlatıyordum.Tamam biraz hızlı geçirmiş olabilirdim ama hak etmişti.Değil mi?
"Ya taş gibi çocuk kızım mal mısın sen?"
"O taşı alır kafana gömerim Yaren şurda arkadaşının yanında duracağına elalemin gavurunu koruyorsun!"
"Gavur?" diyip hunharca bir kahkaha attı.
"Ben havuza iniyorum sende artık 'elalemin gavuru' namı gidersin naparsın bilemem" dediğinde elime gelen ilk şeyi fırlattım ama ıskaladı.
Yaz okulu dediklerinde yurt falan sanmıştım da burası bildiğin 5 yıldızlı oteldi lan.Havuzlar falan.Bodruma bu sabah gelmiştim herkes istediği arkadaşıyla 2 kişilik odalarda kalıyordu.Biz Yarenle kalıyorduk.Ege'yle Baran beraber kalıyordu.Buketle'de Eda beraber kalıyordu.Emirde odaya kız atarım ve yayılırım diye tek kalmak istemişti,salak çocuk.Ha taşsapo taşsapo taşla sapığın karışımı.Evet biliyorum hayatınızda duyduğunuz en saçma şey.Bana '4 oy sonro sodoco osmını oldoğomo sonmoyorom' dediğinde tokatı geçirmiştim.Sonra 'ya kızım sen niye hemen fesat anlıyosun ya' diyince bi kerede daha tokat atıcaktım ama gelmiştik.Bunu Yaren'e anlatma fırsatım olmamıştı.Ama götümden sinir fışkırdığından anlamıştı pislik.Plaj çantamın içine havlumu kulaklığımı ve paramı koyup bikinilerimden renkli olanını giydikten sonra aşağıya indim.Buketle Eda havuzda delicesine eğleniyordu.Yaren de anladığım kadarıyla Egelere fark ettirmeden bi çocukla flört etmeye çalışıyodu.Emirde artık ne yaptıysa bi kızdan tokat yiyordu.Baranda bi kızı tavlama çalışıyodu ama tokat yemeden.Tek oturan Egeydi.O da şezlonga aygır gibi yayılmış telefonuyla oynuyordu.Yan şezlonguna oturdum.
"O bikini ne lan gerizekalı?"
"Kanka burası havuz haşamamı giyiyim?"
"O ne lan?"
Alır bu mal diye ne olduğunu söylemedim.
"Bilmem"
"Ben havuza giricem geliyo musun"
"Yok ben güneşlencem"
"'Yik bin ginişlincim' bişeye benzesen bari" diyince ona orta parmak gösterdim.
Egeyle Baran Emirden ziyade bizim gruptaki kızlara daha düşkünlerdi.Emir kanka ayağına elinde olsa bizi bile götürürdüde neyse.İkiside Yarenle bana daha düşkündü.Buketle Eda aramıza sonradan katılmışlardı.İlk başta Buket Egeyle Baranda Edayla çıkıyordu.Ayrıldılar ama ayrıldıktan sonra daha samimi olduk.Şimdi çıktıklarını bile hatırlamıyorlardır.Müzik değiştiğinde çalan şarkının ankaranın bağları olmaması için dua ettim.Emirle bi iddiaya girmiştik ve kaybedenin telefonunda 1 yıl boyunca ankaranın bağları olucaktı.Ve evet ben kaybetmiştim.Ve daha bu lanet şarkıyı silmeme 1 ay vardı.Kafama top geldiğinde sövmek için farkında olmadan kulaklığı telefondan çıkardım ve en olmaması gereken şey oldu.
HAVUZ KENARINDA TELEFONUMDA SON SES ANKARANIN BAĞLARI ÇALDI.
EMİR BEN ŞİMDİ SENİ GİRDİĞİN YERE SOKMAZMIYIM EMİR?
ANANDAN EMDİĞİN SÜTÜ GÖTÜNDEN GETİRTMEZMİYİM EMİR?
ŞU ŞARKIYI SANA DANSÖZ KIYAFETİN GİYDİRİP SÖYLETMEZMİYİM EMİR?
Bizimkilere döndüğümde 'tanımıyoruz' bakışı atıp yüzlerini kapatmaya çalıştılar.
Emiri artık nasıl korktuysa ortalıkta görünmüyordu.
Ve o taşsapo ordaydı.
Beni görmüştü.
Kahkaha atıyordu.
"Müzik seçimin bacakların kadar güzel olsaydı keşke" diyince bütün herkes 'oooo' lamaya başladı hemen kendimi toparladım.
"Bu sabah yediğin tokatı çok mu özledin?" diyince bu sefer zaferle sırıtan bendim.Oysa rezil olmanın verdiği öfkeyle bana bakıyordu.Ne yalan söyliyim korktum lan.Bana doğru yaklaştı.2 adım daha yaklaşsa burunlarımız değecekti.Olum gitsene.
"Şuan rezil olduğu mu düşünüyorsun?Emin ol kimse buna cesaret edemez."
"Ah,dur tahmin ediyim kimse benle dalga geçemez ben şuyum havaları değilmi?"
"Gerçekten böyle bişey olacağını düşünüyormusun?"
"Senin yaşıyor olman bile ayrı bir rezillikken seni rezil etmekte tek bir zorluk yaşamakmı?"
"Ah,gerçekten komiksin"
"Sende öyle,ego yığını"
**************
Yaren bi işe yaramıştıda Egeler beni taşsapoyla görmemişti.Bu çocuğun adını en kısa zamanda öğrenmeliydim yetti yani bi yere kadar.
Topu kafama atan kişiye sövmeyi unutmuştum ama o taşsapo olduğunu öğrendiğimde fazladan sövdüğüm için içim rahattı.Yarenler yemek yemeye gitmişti.Ben aç değildim.İlk defa.
Sıkıldığım için havuza girmeye karar verdim su havuza adım atıp ayağımla suyu yokladım,su soğuktu.
Arkamdan birinin itmesiyle suya düştüm tam sudan çıkıp o kişiyi bulup üzerine saldıracakken beni birinin çekip yüzeye çıkartmasıyla donakaldım.Yine mi sen?
"Ya ben senden kurtulamıacakmıyım senden gerizekalı ne diye itiyorsun beni suya?"
"Amma çemkirdin be kızım bilmiyor musun yüzmeyi?" Hah.Ben.Yüzmeyi.Bilmiyordum.Kahkaha patlattım.
"Emin ol yarış yapsak sen ilk kulacını atarken ben bitirmiş olurum."
"Hadi ya o kadar güveniyosun kendine.O zaman yarış yapalım hatta bunu bi iddiaya çevirelim." diyip sırıttı.
"Ne iddiası ya?"
"Ne o güzellik,yoksa o kadarda güzel yüzmüyor musun?"
İlginç bir şekilde bu hoşuma gitmişti.Kendine gel Gökçe.
"Tamam kabul.Ben kazanırsam..Benle uğraşmayı keseceksin ve dansöz kıyafetleriyle herkesin içinde dans edeceksin." kötülük gerçekten benim işimdi.
"Ciddi misin?Büyümedin mi sen?"
"Noldu kaybetmektin mi korkuyorsun ego yığını?"
"Bu hayalinin gerçekleşemeyeceğine üzülüyorum.Ben kazanırsam..bir akşam yemeği."
Yutkundum.Sonuçta iyi bir yüzücüydüm karşımda ki ayı kaslı maslı birşeydi ama biraz zorlasam olurdu.Tamam fazla zorlayacaktım ama bu ego yığının karşısında küçük düşmek son istediğim şeydi.
"Tamam."
Havuzun başladığı yere geldik.2-3 kişinin dışında kimse yoktu.
"Kırmızı sür."
"Ne?"
"Akşam yemekte kırmızı ruj sür sana çok yakışacak." diye muzipçe sırıttı.
"Kırmızı dansöz kıyafeti fena değil bence."
"Görücez.Burdan karşıya karşıya kadar,boğulup gebermezsin değilmi?Gerçi sana suni tenefüs yapmam için bile yalandan bayılabilirsin."
Sabır çekip havuza girdim.
"3 diyince."
"Tamam."
"Kırmızı ruj sana çok yakışacak."
"Kes sesini de başlat hadi."
Keyifli bir şekilde sırıttı
"1...2...3"
Kulaçlarımı olabildiğince hızlı atmaya çalışıyordum benden biraz öndeydi bir an beklemediğim atak yaparak onu geçtim.Benden geride kalmış gözüküyordu.Tam nerdeyse kazandım diyecektim ki..
Hayır önüme geçip beni havuzun sonunda sırıtarak bekleyen o ego yığını olamazdı.Ne ara geçmişti beni lan?
"Bu akşam sekizde.Kırmızı ruju unutma."
Herkese merhaba! Umarım güzel bir bölüm olmuştur aslında yb'yi dün yayınlayacaktım ama bir aksilik oldu bunun için hepinizden özür diliyorum.Gökçe'nin taşsapo olarak adlandırdığı çocuğun ismini hala açıklamadım evet.Çünkü bende bilmiyorum aklıma gelenler ya diğer hikayelerde oluyor ya da basit geliyor.Sizin görüşlerinizi merak ediyorum.Beğenen beğenmeyen vardır illa ki ve görüş bildirirseniz çok mutlu olurum.Aklımızda isim varsa lütfen yorumda belirtin yoksa bu gidişle çocuğun ismini ben dahi kimse öğrenemeyecek :D Erken bölüm yayınlamaya çalışacağım.Vote ve görüşlerinizi bekliyorum:)Hoşçakalın!:**