1:But Tonight, I'll Be The Happiest Girl İn The World

115 17 13
                                    

Fírst Ep.❜

Olduğum yerde kalıyorum. Bir anda tüm dünyam başıma yıkılıyor. Az önce ne yaşanmıştı öyle? Gerçekten başka biri için ilişkimizi bitirmişti. İnanamıyorum. Gözlerimde ki yaşlar bir bir düşüyor, hala yaşadıklarıma inanamıyorum. Hem de doğum günümde...

Uzaktan seslenilme seslerini duyuyorum. Ama hareket edemiyorum. Gözlerimi bir noktaya kilitledim başka hiçbir yere bakamıyorum. Ses daha da yaklaşıyordu. Ses yakınlaştıkça sahibinin kim olduğunu anlıyordum. Jake.

"Jane herkes seni bekliyor." arkamda durmuş sesleniyordu ama ben kımıldayamıyordum. Gözlerimi baktığım noktadan çekemiyordum. İçimde bütün bunların şaka olması için dua ediyordum.

"Jane?" diyor ve aniden ona donuyorum. Gülümseyen yüzü yerine endişeli yüz ifadesi geliyor. Benim neden bu halde olduğum için bir açıklama yapmamı bekliyor, ama ben tek kelime bile edemiyorum. Yanıma doğru geliyor ve hala endişeli yüz ifadesi ile bakıyor.

"Jane iyi misin? Ne oldu?" kollarımdan nazikçe tutuyor ve kendisine bakmamı sağlıyor. Yüzüme hafif bir gülümseme yerleştirip " iyiyim." diyorum. Bana inanmıyor ve bakmaya devam ediyor.

"Peki o zaman neden mutlu değilsin?" sesi çok nazik bir tonda çıkıyor. Hala gülümsemeye devam ediyorum.

"Bu gece, dünyanın en mutlu kızı olacağım."
gülümsüyorum. Ama o hala endişeli. Gözlerinin içine bakıyorum. Ve onu iyi olduğuma inandırıyorum. Kolundan nazikçe tutup geleceğimi söylüyorum ve odadan çıkmasını izliyorum.

Derin bir nefes veriyorum ve tuttuğum gözyaşlarımı serbest bırakıyorum. Ardından derin bir nefes alarak aynaya doğru ilerliyorum. Makyajımı düzeltip yüzüme yapmacık bir gülümseme koyuyorum. Ve içimden o cümleyi tekrar ediyorum.

"Bu gece, dünyanın en mutlu kızı olacağım."

kendimi kandırıyorum. Asla mutlu olamayacağımı bende biliyorum. Ama güçlü olduğumu göstermek için gülümsüyorum. Sanki hiç umurumda değilmiş gibi.

Üstümü, saçımı düzeltip odadan çıkıyorum.
Son merdivene geldiğimde derin bir nefes alıyorum ve yapmacık gülümsememi yüzüme yerleştiriyorum. Bahçeye çıktığımda herkes bana bakıyor ve alkışlıyorlar. Bahçeye bakınıyorum, gözgöze geliyoruz. Bana sert bakışlarıyla bakıyor ben ise aksine gülerek yüzüne bakıyorum. Ardından gözlerim yanında duran Jake'e kayıyor. Bana hala endişeli bakıyor. Gözlerimle iyi olduğumu söylüyorum ve tebessümle gülümsemeye başlıyor.

Pastanın olduğu yere doğru ilerliyorum. Annem gülümseyerek bana doğru geliyor. Ve masanın arkasına geçmemi söylüyor. Dediğini yapıyor ve masanın arkasına geçiyorum. Mumlar yanıyor, herkes dilek dilemem için bekliyor. Gözlerimi kapatıyor ve dilek diliyorum. Mumları üflüyorum, herkes alkışlamaya başlıyor. Sunghoon dışında.

Annem "İyi ki doğdun bebeğim" diyor gülümseyerek. Ben de ona gülümsüyorum ve bana sarılıyor. Geri çekildiğimde Sunghoon'a  bakıyorum ve orada olmadığını görüyorum. Gözlerimle etrafı inceledikten sonra gittiğini anlıyorum. Biraz daha bakındıktan sonra Joanne'nin de gittiğini anlıyorum. Oturup saatlerce ağlamak istiyorum ama yapamıyorum. Arkamdan bıçaklandığımı anlıyorum. Hem de en yakın arkadaşım tarafından..

Parti bitmiş, herkes gitmişti. Annem saatin geç olduğunu söyleyip odama çekiliyorum. Sıcak bir duşa giriyorum. Duş boyunca ağlıyorum. Duştan çıkıyorum, giyinme odasına geçiyorum. Üstüme geceliklerimi giyip odama geri dönüyorum. Kendimi yatağa bırakıyorum ve tavana bakmaya başlıyorum. Düşünüyorum. Neden? diye.

Uzun düşüncelerden sonra kendime geliyorum ve kendime bunları diyorum.

"Üzgünüm, ama bunu siz istediniz. Artık karşınızda arkadaşınız olan Jane değil, düşmanınız olan Jane var. Kimseye acımadığım gibi artık size de acımayacağım. Göreceksiniz."


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 25, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝐖𝐡𝐚𝐭 𝐚𝐛𝐨𝐮𝐭 𝐭𝐡𝐞 𝐩𝐥𝐚𝐧𝐬 𝐰𝐞 𝐦𝐚𝐝𝐞? | 𝐏𝐚𝐫𝐤 𝐒𝐮𝐧𝐠𝐡𝐨𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin