Dokuz saatin sonunda İzmir'deydik.Çok yorgun ve uykulu olmama rağmen dolaşmak istiyor bir yandan da kendimi doksan yaşındaki nineler gibi hissediyordum.Diğerleri karavanla dolaşmak isterken ben de tam tersine adım adım bütün her yeri gezmeyi planlıyordum.Sonunda karavandan indik biraz dinlenmek için etrafı ağaçlarla çevrili her yeri mis gibi çiçek kokusu kaplamış hasır masaları olan sakin ve huzurlu çok güzel bir kafeye oturduk.Ben sadece su içmek istiyordum.ötekiler ne siz sorun ne ben söyleyeyim.Kafede uykuya dalmıştım en son hatırladığım şey yine süper sakarlıklarımdan birini yapıp kafeden kovulmamızdı.Herkes bana içinden küfür ediyordu bundan eminim ama olsun ben depresyondayım.Üç saat uyuduktan sonra birinin beni dürteklemesiyle uyandım.
"Aaaa bırakın uyuyucam."
"Hadi uyan birazcık dolaşalım."
"Buraya uyumayamı geldik?"
"Ben birazcık daha dinlenmek istiyorum."
En sonunda bir kova soğuk suyla hunharca uyandırıldım.Daha sonra Su kahvaltı vaktiiii diye bağırdı.Karavanın içinde mis gibi crep kokusu vardı.Daha sonra herkes masaya birer tabak koydu.Kahvaltıdan sonra karavanla park ettiğimiz farklı bir yere gitmek için hazırlandık yol kısaydı en fazla bir saatti.Yolculuğun yaklaşık yirminci dakikalarında arabadan bir ses geldi
"Bir ses geldi farkettiniz mi?"
"Hayır ben farketmedim."
"Sırma uyanık olsa hemen anladı."
"Sevgilini övmeyi bırakta arabaya bakalım."
"Kızlar paniğe gerek yok kaptan Meriç ve Can bu sorunu hemen halledecektir.
Can ve Meriç arabaya baktıktan hemen
sonra kayışının koptuğunu söylediler eğer ben bunu farketmeseydim hepimiz şu an tahtalı köye gidecektik.Kendimi bir an Süper Woman ilan ettim.İyiki depresyondayım depresyonda olmasam arabayı bile uçururdum heralde .Bu arada bütün günün yorgunluğum yok olmuştu.Erkekler ;"Burada yakın bir yerlerde otel falan varsa gidelim.Orda kalalım bari yoksa karavanda kalırsak kurtlar,köpekler yer bizi ve bir de burası çok ıssız"dedi.
"Ben çok korkarım ya...hemen gidelim burdan karavanı sonra alırız."
"Burada çok güzel bir otel vardı"
Hemen içeri girip kendimize bir oda istedik.Çiftli çiftli kalıyoruk.Odalarda sadece ben yalnız kalıyordum.En sevdiğim kitap olan Alayına New York'u çantamdam çıkardım ve okumaya başladım.Ada kapıyı çaldı
"Havuza gidelim mi Maya?"diye sordu
Onu odamdan çıkarıp pembe bikinimi giymeye başladım.Çiçekli terliklerimi giyip havlumu plaj çantama koydum ve kapıyı kapatıp Ada'ların odasına gittim .
Ada hala hazır değildi.Ben de beklemek istemediğim için Sırma'ların odasına gittim.Tam da odasından çıkmak üzereydi.Sırma ile beraber havuz başına gidip şezlong alıp güneşlenmeye başladık.Kafamda bir ıslaklık hissetmemle kalkmam bir oldu
"Önüne bakmıyo-"Öylece kaldım çünkü karşımda duran kişi ortaokul aşkım olan DORUK ÇETİN'di.O zamanlar okulun n popi erkeğiydi.Bir ara onunla çıkmıştım ama sonra onu terkettim.Ben bu hayallere dalmışken bana
"Aaa merhaba Maya beni hatırladın mı?"dedi.İçimden hatırlamaz olurmuyum yakışıklım benim derken dışımdan sadece
"Hatırladım."diyebildim.
"Ne tesadüf bende benimle eğlenceye gelecek güzel bir kız arıyordum."
Kulaklarımla duyduklarıma inanamıyordum.Sonuçta ortaokulun en populer yakışıklısı bana benimle eğlenceye gelmeyi teklif etmişti.Hemde ikinci kez.Tabi birincisinde mezuniyetti.Yani onu terk ettiğim gündü.Dans ederken aniden beni okulun arkasına çekip öpmeye çalıştığında yüzüne tokatı indirmiştim.Aklıma bunlar gelirken yüzümün kızardığını fark ettim ve bir sesle irkildim.
"Bana hala bir cevap vermedin piremses?" Doruk bana bu harika sözleri söylerken gözüm arkadan gelen taş varlığa takıldı.Taş varlık gelip Doruk'a "Sabahtan beri Başak şezlongda seni sırtını kremlemen için bekliyor.Eğer gelmezsen seni öldürecek."Şuan duyduklarıma inanamıyordum.Bu çocuğun azından böyle bir laf beklemezdim.Sinirden boğulacak gibiydim.Ayağa kalktım ve Doruk'un yüzüne ikinci tokatı indirdim."Senden nefret ediyorum Doruk Çetin!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'A YOLCULUK
RomanceDepresyonda olan bir kızın orta okulun ineği ile yaşadığı anlatılamaz aşkın başlangıcı...