Hamra

510 6 0
                                    

Yazar: sessizhayals

1950 - 1960 yılları arasında geçen bir aşk hikayesi.

Kızıl saçları ile göçmen bir hemşire, Hamra. Eski bir asker olan mert ve kaba bir adam Alparslan Kürşat.

Bir av.

Bir sevda.

❤️

"Avda yaraladığım ceylanı istiyorum. Her gecem de her gündüzüm de, yatağımda, yastığımda, mutfağımda, salonumda, her zerremde istiyorum."

"Kürşat-"

Eliyle dudağıma baskı yaparak susturdu beni. "Sıra benim hatun dinle."

Başımı yavaşça salladım. Bakışlarını dudaklarıma düşürerek fısıldadı boğuk sesiyle. "Ben bilmiyorum bir kadınla ilişkiyi. Senden öncesi yok bende. Kimseye bakmadı bu gözlerim, kimseyi görmedi. Ta ki sana kadar. Sen aklımı başımdan alan kızıllarınla girdin hayatıma."

Elini yanağıma koyarak okşadı. "Bu çillerin akıl bırakmadı bende. Minik bedeninle düşler kurdum. Kollarımın arasında olduğun, beni sevdiğin!"

Sustu.

Diğer elini de yanağıma koyarak yüzümü kavradı sert elleriyle. Alnını alnıma yasladı. "Seni istiyorum, evet artık biliyorum ne istediğimi. Benim ol istiyorum, sadece benim."

Dilim tutulmuş bir şekilde dinliyordum dediklerini. "Kokunu soluyunca kalbim vuruyor, deliyor göğsümü. Sevmek nedir bilmem, sana öyle süslü laflar diyemem ama şunu bil hatunum!"

"Sen benim sevdam olacaksın."

Okuduysanız veya okuyacaksanız bu satıra düşüncelerinizi yazabilirsiniz

WATTPAD KİTAP ÖNERİLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin