Dudağının Altındaki Yıldız

15 2 0
                                    

Pencereden giren güneş ışığıyla uyandı Jimin. Gözleri ışıktan dolayı kısıktı. Dağılmış saçları, şişmiş dudakları ve kızarmış yanaklarıyla küçük bir kızı andırıyordu. Yatakta oturur pozisyona geldi ve esnedi. Gözlerini yakan ışığı eliyle engelleyerek açık olan perdeyi kapattı. Hâlâ hafif yanan gözlerini tombul elleriyle ovuşturdu. Artık gözlerini tam olarak açabiliyordu.

Yeni uyanmış olmanın verdiği sersemlik vardı üzerinde. Yatakta oturup etrafa bakmaya devam etti bir süre. En sonunda kendine gelince üstündeki battaniyeyi kaldırdı ve ayağa kalktı. Kalktığı gibi yataktan düşen kağıt parçasını gördü. Bu Jeongguk'un fotoğrafıydı.

Olamaz! Ya ebeveynleri fotoğrafı görüyse? Donup kaldı Jimin. Hem Jeongguk'un fotoğraftaki güzelliğine hem de ebeveynlerinin fotoğrafı görmüş olma ihtimaline karşın dili tutulmuştu.

Etrafı kolaçan etti. Kimse yoktu odada. Jimin'i genelde annesi uyandırırdı. Fakat bu sefer kendisi uyanmıştı. Annesi fotoğrafı görmüştü de kızdığı için uyandırmamış mıydı yoksa? İhtimalleri aklında sıralarken gözü saate takıldı. Saat henüz 5'ti. Rahat bir nefes verdi Jimin. Bu saatte zaten annesi bile uyandırmazdı Jimin'i. Demek ki görmemişti.

Yatağa oturup fotoğrafı incelemeye devam etti. Bu fotoğraf onda uzun zamandır bulunmasına rağmen asla sıkılmıyordu bakmaktan. Hatta hayatının sonuna dek bakmak istiyordu. Sadece Jeongguk'u görmek istiyordu o.

Fotoğrafa bakmaya devam ederken dalmış olduğunu fark etti. Saate baktığında 5'i 20 geçtiğini gördü. 20 dakikadır bakıyordu fotoğrafa. Bu kadar büyülenmişti işte Jimin Jeongguk'un güzelliğine karşı.

Jimin fotoğrafı çekmeceye bırakıp yatağını toplamaya başlayacakken pencereden gördüğü şeyle dona kaldı. Jeongguk pencereden birkaç metre uzakta Jimin'i izliyordu. Jimin'in gözleri doldu. Uzun zamandır görmemiş olduğu, özleminden çıldırdığı adam birkaç metre ötesindeysi fakat lanet bir duvar onlara engel oluyordu.

Kendine geldiği gibi kapıya koştu. Ailesinin uyanması umrunda değildi. Sadece biriciğiyle arasındaki mesafeyi sıfırlamaktı amacı. Kapıya geldiğinde kilitleri teker teker açtı. Annesi gece dışarı çıkmasın, çıkarsa da kilit seslerini duyması için fazladan kilit taktırmıştı.

Bütün kilitleri açıp kapı kolunu döndürdüğünde sonunda sevdiği adamı karşısında canlı canlı görebiliyordu. Onun da Jimin'den altta kalır yanı yoktu. İkisinin de gözlerinden damlalar yavaş yavaş akıyor ve vücutları özlemle kavruluyordu. Dudakları da öyle...

Şokun etkisinden çıktığı an boynuna atladı Jimin sevdiği adamın. Jeongguk da beline kollarını sımsıkı sarmıştı. İkisi de sonunda ait oldukları yerdeydi. İkisi de sonunda kendilerine ev olarak gördükleri yerdeydi. Birbirlerinin kokularını bol bol içlerine çektiler. Birkaç günün acısını çıkarırmışcasına sarılıyordu iki aşık. O kadar sıkı sarılıyorlardı ki biraz daha fazla sıkarlarsa birbirlerinin kaburgalarını kırabilirlerdi. Hâlâ ağlıyordu ikisi de. Tabi ağlarlardı. Birbirlerini bir gün göremeyince bile özleyen, üzülen bu ikili 1 haftadır ayrıydı. Nasıl ağlamasınlar?

Sonunda birbirlerini bırakıp yüzlerine baktılar. İkisi de dağılmış haldeydi. Gözlerinin altı kıpkırmızıydı. Kirpikleri sırılsıklamdı. Jimin ailesi kapıya gelip onları görmesinler diye evden uzaklaştırdı sevdiği ve kendisini. Bulundukları konumdan memnun olduktan sonra ellerini Jeongguk'un yanaklarına çıkardı ve baş parmağıyla okşadı. O kadar narin okşuyordu ki Jeongguk suratına tüy değdiriliyormuş gibi hissediyordu. Ağlamaklıydı Jimin'in sesi.

"1 hafta. Koca 1 hafta. Dayanamadım Jeongguk dayanamadım."

Jimin bir kez daha sarıldığında daha fazla ağlamaya başladılar. Çok özlemişlerdi birbirlerini. Hani çölde suya ihtiyaç duyarsınız, suyun altında nefessiz kaldığınızda nefese ihtiyaç duyarsınız, aç kaldığınızda yemeğe ihtiyaç duyarsınız ya işte öyleydi onlarınki. Bu ihtiyaçları için çok acı çekerlerdi ve isterlerdi. Kavuştuklarında ise cennetteymiş gibi hissederlerdi. Tam olarak buydu işte.

Tekrardan birbirlerinden ayrıldıklarında Jeongguk güzel sevgilisinin gözyaşlarını süpürdü parmağıyla.

"Ağlama güzelim. Ağlama lütfen. Bak kavuştuk işte yine. Önemli olan geçmiş değil önemli olan şimdi."

"Niye gelmedin he? Niye 1 hafta olmasına rağmen sen hâlâ yoktun? Ha? Ben ne kadar acı çektim biliyor musun? Seni görmediğim her an cehennemi tekrar tekrar tatmak gibiydi."

Jimin, Jeongguk'un göğsüne vuruyordu. 1 hafta onun için oldukça uzun bir süreydi. Jeongguk elini tuttu sevdiğinin.

"Denedim. Bir sürü yol denedim yanına gelmek istedim ben ama... Gelemedim özür dilerim çok özür dilerim."

Alınlarını birbirine yasladılar ve ağlamaya devam ettiler. Hafiflemişti gözyaşları ikilinin fakat kalpleri kan ağlıyordu hâlâ. Jeongguk'un elleri Jimin'in yanaklarındaydı Jimin'in elleri ise Jeongguk'un göğsünde.

Derin derin nefesler alıyordu ikisi de ağlarken hızlı hızlı konuşunca nefessiz kalmışlardı.

"Hep böyle kalsak Jeongguk. Ben seni burada hiçbir şey olmamış gibi bırakıp gidemem. İstesem de yapamam. Ayaklarım gitmez."

Jeongguk güldü Jimin'e. Sevdiğinin ona karşı olan sevgisi üstüne onun Jimin'e olan sevgisi beraberinde muazzam bir aşk ortaya çıkarmıştı. Hiç sönmeyecek ilk günki gibi kalmaya devam edecek sonsuz bir aşk.

İki sevgili birbirine bakmaya doyamıyordu. Sessizlik vardı aralarında. Yakalanmak akıllarından çıkmıştı. Tamamen birbirlerine odaklanmışlardı şu an. Yakında bomba patlasa duymazlardı. En sonunda Jeongguk sessizliği bozdu.

"1 haftadır tatmıyorum dudaklarını sevgilim. Özledim."

Jimin dediği şeye tebessüm etti. O da en az Jeongguk kadar özlemişti dudaklarının buluşmasını. Dudakları birleştikten sonra titreyen vücudunu özlemişti. O heyecanı, dudakları ayrıldıktan sonra tekrar tekrar öpmeyi özlemişti.

"Neyi bekliyoruz?"

Jeongguk, sevdiğinin dediği şeyden sonra güldü. Yavaş yavaş yüzüne yaklaştı Jimin'in. Özlediği dudaklara gittikçe yaklaşıyordu. Sonunda burunları birbirine değiyor nefeslerini hissedebiliyordu.

"Seni seviyorum."

İşte yine bulutlar ağlıyordu...

***

Uzun zaman oldu update yapmayalı. Ama sonunda yaptım. Pek içime sinmedi ama bu aralar meşgulum elimden bu kadar geliyor. Diğer bölümde görüşmek üzeree <3

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 06, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

We Loved, We Weren't Loved ━ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin