Daha 13 yaşımdaydım o gün. Yine yatağımdan kalkıp o parka gitmiştim. Birden annemi gördüm koşarken. Çocuktum tabi anlamadım hiçbirşey. Akşam üzeri eve döndüğümde herkes bizim evdeydi ve ağlıyorlardı.
Anlamamıştım hala içeriye girdim. Annem çıktı karşıma sarıldı bana ağlıyordu. "Ne oldu anne?" Dediysem bir okadar daha ağladı. Içim gitmişti . Anlamamıştım ne olduğunu . Tekrardan sordum "Anne ne oldu?" Yine cevap yoktu. Annemin hıçkırıkları arttı kat kat. Dayanamadım bağırdım avazım çıkana kadar "Ne oldu anne ne oldu?" "Baban..." dedi "Oğlum baban..." "Ne oldu anne babama ne oldu?" "Baban...Baban öldü." Dedi. Gülerek "Şaka mı lan bu?" Dedim. Sonrasında ne oldu hatırlamıyorum. Bayılmışım. Uyandığımda annem ve halam vardı yanımda . Uyanır uyanmaz yanıma koştular. Duramadım. Ağladım. Haykıra haykıra "Benim babam ölemez lan" diye diye. Çıktım evden . Mahallenin kenar meyhanesine gittim. Babamın herzaman oturduğu yere oturdum. Orhan abi beni çok severdi .
Yanıma geldi "Oğlum burası senin yaşına uygun değil dedi" ses çıkartmadım. Arkadan bir ses "Orhan bize iki bira birde meyve tabağı." Orhan abi arkasını döndü tam giderken "Orhan abi banada bir 35lik rakı" dedim. Güldü ilk başta . "Abi" dedim "Lütfen" Orhan abi kulağıma eğilip "Kimseye söylemek yok. Dua et babanın hatrı var." Dedi ve gitti. 3 dakika sonra 35lik masamdaydı. Içtim. Ne yaptığımı bilmeyerek sandalyeye çıktım. Tam ağzımı açacaktımki yere düştüm.
Tekrar kalktım. Tekrar masanın üzerine çıkmayı denedim ve bu sefer başardım. Elimdeki Şişeyi yere attım. "Sahip olduğunuz tüm iyi şeyleri kaybetmeye mahkumsunuz orospu çocukları" diye haykırdım. Herkes bana bakıyordu. Bir adam masadan kalktı. Sarhoş edasıyla , sendelleyip benim olduğum yere doğru yürümeye başladı. Orhan abi yetişti. Tuttu adamı yerine oturttu. Sonra benim yanıma geldi, kulağımı çekip "Seni bunun içinmi aldım içeriye." deyip dışarı attı beni. Yere düştüm. Dizim kanamıştı. Ama acımıyordu hiç. Ayağa kalktım. Yürümeye başladım. Hava çoktan kararmıştı.
Bu sefer Ahmet abinin meyhanesine gittim. Zorla aldı beni içeriye.
Ne yapıp ne edip aldım içkimi. Koydum masama . Döktüm bardağıma. Bu sefer 75'likti. Sek içiyordum. Babam öğretmişti bana. Herkes bana bakıyordu.
Tabi bende iyice demlenmiştim. Kalktım ayağa "Kaybettiğimiz herşeye! " Deyip kaldırdım kadehimi. Herkes benimle beraber kaldırdılar kadehlerini. "Kaybettiklerimize! " dedi herkes şaşkın şaşkın bana bakarken. Sonra oturdu herkes yerine.
Bende oturdum. Bir süre sonra bana bakmayı kestiler. Önüme bakıyordum. Tek dikleyişte bir bardak daha...
Sessizce Fısıldadım kedi kendime. "Sahip olduğunuz tüm iyi şeyleri kaybetmeye mahkumsunuz orospu çocukları"...