Tabu •Taekook

2: Şatoda Yeni Kurallar

Taekook seven arkadaşlarınızı etiketlerseniz sevinirimm
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın<3

Şatoda klasik bir gündü. Ortam fazlasıyla kasvetli, üst katlarda genel olarak sessizlik hakimdi. Şatodaki tek ses Kral Jeon'un taht odasından gelen kısık müzik sesiydi, dinlediği şey çok da iç açıcı sayılmazdı. Tınısında fazlasıyla hüzün barındıran klasik bir müzikti. Kemanlar adeta ağlıyor, piano ise hüzünlü notalarıyla kemanın tınısına eşlik ediyor; ahenk içinde dans ediyorlardı.

"Taehyung, yanıma gel hemen."

Bayan Monica'nın sesiyle mutfaktan hızlıca çıktım. Seri adımlarla taht odasının biraz gerisinde beni bekleyen Bayan Monica görüş açıma girdiğinde ona doğru yöneldim.

"Efendim madame."

"Taht odasının temizlenmesi gerek. Melinda'ya söyle, üstüne temizliğe uygun bir şeyler giyinsin. Sen de temizlik malzemelerini al gel. Bay Jeon fazla kalabalık sevmez, ayrıca odadan çıkmak da istemez. Odayı sadece ikimiz temizleyeceğiz. Hızlı ol lütfen."

Hızlı hızlı konuşması üzerine kafamı onaylarcasına salladım.

"Peki madame."

Saygıyla hafifçe eğildikten sonra mutfağa geri döndüm ve Melinda'ya üstünü değişmesini söyledim. Mutfaktan çıktıktan sonra merdivenlere doğru ilerlemeye başlamıştım ki tam o sırada odadan çıkan Kral Jeon'la şaşırmama engel olamadım. Odadan çok az çıkardı, üç aydır burada olmama rağmen kendi odası ve taht odası dışında şatoda en fazla 5 kere görmüşümdür.

"Merhaba majesteleri."

Saygıyla önünde eğildim.

"Merhaba Taehyung."

Adımı bilmesi ile gözlerim hafifçe büyümüştü. Bu şaşkınlığımı fark etmiş olmalı ki gülümsemeden hallice dudağının sağ tarafı çok küçük bir şekilde yukarı kalktı. Onu ilk defa düz yüz ifadesi dışında görmüştüm ve tanrım...tekrar görmek için dünyaları verebilirdim.

Daldığım hayallerden sıyrılarak sordum.

"Herhangi bir ihtiyacınız var mı efendim?"

Başını onaylarcasına salladı.

"Bayan Monica'yı arıyordum. Çağırabilirsen sevinirim."

"Tabii efendim, izninizle."

Yavaşça yanından ayrıldıktan sonra gitmeyi amaçladığım yönün tam tersine ilerledim.

"Bayan Monica, Kral Jeon sizi arıyor efendim. Hemen merdivenlerin orada."

"Hemen geldim."

Tekrardan merdivenlere yürüdükten sonra orada durmuş bana bakan Bay Jeon'la yanına ilerledim.
Çok yaklaşmadan karşısında yerimi aldıktan sonra aramızdaki boy farkı nedeniyle kafamı hafifçe kaldırdım.

"Bayan Monica birazdan burada olur efendim. İzninizle."

Tekrardan eğildikten sonra yukarıya adımlamaya başladım. Bir an önce temizlik malzemelerini aşağıya indirip dinlenmek istiyordum. Bugün fazlasıyla yorucu bir gündü, bacaklarımın ağrısını hissedebiliyordum.