Merhaba ilk bölümde Mucize Doktor dizisinden Adil ve Selvi çiftinin geçmişine gideceğiz.
Bölümlerin dizilerle alakası yoktur, her bölüm birbirinden bağımsız bir hikaye olarak yazılmıştır. Keyfini çıkarın.(Yıl 2003 Selvi hastanede çalışmaya başlayalı 1 yıl oldu.)
(Büyük ihtimalle iki bölümden oluşan bir hikaye olacak ikinci bölüm +18 olacak. Bu bölüm smut içerikten rahatsız olan arkadaşlar için burada kesildi.)
Kar neredeyse gelmiş, soğuklar sert yüzünü göstereli epey olmuştu. Camın ötesinde ağaçların çırılçıplak dalları kırılmamak için rüzgara karşı direnmeyi bırakmış onunla dans ediyor çıtırtılarıyla şarkısına eşlik ediyorlardı. Yeni yıla günler kala hayat hızla akmaya devam ediyordu.
Selvi doğal kıvırcık şekline bıraktığı saçlarının uçlarından iki tutamı arkada küçük bir tokayla birleştirip, çantasını alarak hızla evden çıktı. Hızlı adımlarla caddeye çıktığında onu bekleyen arabayı gördü ve koşarak yolun karşısına geçip arabaya bindi.
"Günaydııııınn!"
Uzanıp şöfor koltuğunda ki Tanju'nun yanağına bir öpücük kondurduktan sonra emniyet kemerini bağladı.
"Günaydın civciv ama ben senin kadar iyi uyanmadım bu sabah, lütfen daha küçük harflerle."Tanju'nun yüzünü buruşturup kısık sesle söylediği cümleyle Selvi yalandan kaşlarını çattı.
"Sen sabahlara kadar barlarda pavyonlarda sürt sonra bana küçük kelimeler! Acilde de dersin hastalara küçük kelimeler, hıh!"
Son kelimelerini söylerken Tanju'yu taklit etmiş ve kafasını cama doğru çevirmişti.Tanju'nun başı Selvi'nin sahte tribini çekemeyecek kadar ağrıyordu ama günün geri kalanında gerçek bir trip yememek için zeytinyağı gibi üste çıkmaya karar verdi.
Ana yoldan sapıp mahalleye girerken söylendi:
"Ya benim suçum yok, hep senin o izbandut arkadaşın yüzünden, al bekliyo orda gelsin ona at tribini."
Yol kenarında bekleyen Adil'in önünde durup binmesini bekledi.Adil kapıyı kapatıp ortaya doğru geçerken konuştu.
"Günaydın lan Sünger Bob" diye alayla Tanju'ya seslendi.
"Sana da günaydın civciv" diye Selvi'nin yanağından bir makas aldı.Selvi ilkine takılıp "Sünger Bob ne be?" diye Adil'e döndü. Adil Tanju'ya bakıp pis pis gülerken Tanju hiç istifini bozmadan tekrar Anayola çıktı ve hastane yolunu tuttu. Adil de Selvi'ye dönüp "Senin bu yakışıklı arkadaşın, dün mekana girerken ben şöyle içerim böyle içerim, sünger gibi çekerim, rakı neymiş dolduurr diye yırtınıyodu ama paşam ikinci 35liği yarılayamadan göt oldu!" Adil artık Tanju'nun suratına bakıp kahkahalarla gülerken Selvi torpidoyu açıp bulduğu kalemi Adil'e doğru fırlattı.
"Bi de marifet gibi anlatıyorsun ya pes sana!"
"Zorla mı içirdim kızım kendi ağalık tasladı Allah Allah"
Selvi bir şey demeden önüne döndü. Adil de yol boyu Tanju ile uğraşmaya devam etti.Sonunda hastaneye geldiklerinde Adil kendi odasına çekildi. Selvi de serum yenilemek için servise çıktı. Saatler sonra öğlen yemeğinde buluştuklarında cam kenarında bir masaya ellerinde tepsilerle oturdular.
"Tanju nerde?" diye sordu Adil.
"Sızmıştır bir yere." dedi Selvi yemeğini yemeye başlayacakken.Adil bir anlığına durup tepsisine odaklanmış kadını izledi, uzun kirpikleri sanki yeşillerini herkesten saklamak, sakınmak istermişçesine gölgeliyordu gözlerini. Kıvırcık saçlarından her daim buram buram bebek şampuanı kokusu geliyordu. Kendi kendine mırıldandı "Civciv.."
Selvi kafasını hızla kaldırıp adamın gözlerine baktı. Cevap verecekti ki bir saniye, tek bir saniye o gözlerde daha uzun süre kalmak istediği için bekledi. "Efendim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece ve Güneş One Shot (+18)
FanfictionBurada farklı farklı dizi karakterleriyle ilgili karma one shotlar yazacağım. Bir çoğunda +18 bölümler olabilir haberiniz olsun. aynı zamanda sadece dizi karakterleriyle değil bazı sevdiğim oyuncuları shipleyerek de yazacağım bölümler gelecek sizden...