Yemek Daveti

1 0 0
                                    

Merhabalar,sizlere kısa kısa bölümler yazarak bir hikaye sunuyorum.

Bir restorandayız. Ben, Zack,Alice, Mike ve Sarah. Yemek yiyoruz.

-Çocuklar, ben tuvalete gidiyorum.

Sen de hep tuvalete gidiyorsun demeyin.Ben de bilmiyorum. Neyse. Tuvalete geldim. Kimse yoktu.Bir kabine girdim ve kapıyı kilitledim. Tam o sırada ışıklar yanıp sönmeye başladı.

Ne olduğuna bakmak için kabinden dışarı çıktım. Diğer kabinlerin kapısı kapanıp açılıyordu.Tuvaletten çıkıp arkadaşlarımın yanlarına gitmek istedim.

Ama o da ne!? Kapı kilitliydi. Hiçbir şekilde dışarı çıkamıyordum. Bağırdım bağırdım ama kimse beni duymadı. Birden kapı açıldı. Sonra içeri bir kadın girdi.

Ve önceden de olduğu gibi uyandım. Evet , yine o gelecek hakkında haber veren rüyalardan biriydi. Her şey tamam da o sonda giren kadın da kimdi?

Neyse, kendime gelmek için elimi yüzümü yıkayıp bir bardak su içtim. Annem 2 haftalığına şehir dışındaydı.

Sanırım iki hafta boyunca yalnız başıma evde kalacaktım. Belki sıkılmamak için arada bir bizim kızları yatıya çağırabilirim.

Neyse, sonuçta bugünlük evdeyim. Ayağımı uzatıp rahat rahat televizyon izleyebilirim. Nasıl olsa ev bana kaldı. Derken telefonum çaldı.

Mike arıyordu. Biraz şaşırdım çünkü beni genellikle kızlar ve annem arardı. Neyse. Telefonu açtım.

-Efendim?
Mike: Bu akşam bir lokantada yemeğe gidicez. Sen de davetlisin. Saat 18:30 da.
- Beni artık bi salın ya.
Mike: Olmaz, önemli bir yemek. Gelmen gerekiyor. Saat altı buçukta seni orda göreceğim Addison. Yoksa bozuşuruz.
- Tamam, görüşürüz.

Evet, şaşırdık mı? Hayır.Neyseki yine de kendime ayıracak vakitim var. Saat daha 11:00.
Sıkıntı yok. Ama aklıma takılan bir soru vardı. Mike önemli bir davet olduğunu söyledi. Normal kot tişörtle gidemezsin herhalde. Neyse. Buna o zaman bakarız. Ben şu an keyfime devam edicem.

Derken yemek vakti geldi çattı.Ama ben uyuyakalmıştım. Telefonumun çalmasıyla uyandım.

-Alo?
Zack: Hadi Addison nerde kaldın? On beş dakika geçti bile!
- Ne , nasıl!
Zack: Bayaa! Hadi gel artık. Seni bekliyoruz.
- Tamam tamam geliyorum. Ama nasıl giyinmeliyim bilmiyorum!
Zack: Kot tişört giyme yeter. Bi etek elbise falan görelim üstünde, ama çok abartma!
- Tamam orda görüşürüz!

Nasıl geç kalabilirim? Uyuyakalmış olabilirim ama bu kadar fazla uyuyamam.Gerçektende saat 18:45 di.Neyse, hemen giyinmek için odama çıktım.Pantolon ve tişört giymeyi planlıyordum aslında ama Zack tam tersine giymememi söylediği için dolabımda elbise aramaya başladım. Ve sonunda bir elbise buldum. Çok şirin ve mavi renkteydi.

Altına bej rengi bir topuklu ayakkabı ve bej rengi bir çanta aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Altına bej rengi bir topuklu ayakkabı ve bej rengi bir çanta aldım. Sonra evden çıktım. Herkes orda olduğu için beni alabilecek kimse yoktu. Hemen bir taksi çevirdim ve lokantaya gittim.

Geldiğimde menüleri almışlardı. Hemen aceleyle yanlarına oturdum.

Sarah: Nerde kaldın Addison?
-Uyuyakalmışım, özür dilerim.
Alice: Neyse , sıkıntı değil zaten daha önemli misafirlerimiz gelmedi.

Önemli misafirler mi? Hem önemli misafir gelecekti hemde birden fazla kişiler miydi?

-Cidden neler olduğunu birisi bana anlatabilir mi? Sabah aniden bir telefon geliyor ve akşam önemli bir yemek olduğunu söylüyor, sonra yemeğe geliyorum bana önemli misafirler olduğunu söylüyorsunuz? Sizce de bir açıklama duymam gerekmiyor mu?

Zack: Tamam Addison haklısın. Hazırsan açıklıyorum.Şimdi biliyorsun ki bizim çocukken hayal ettiğimiz şeylerden biri de hep birlikte bir filmde oynamaktı.Ve gelecek olan misafirler birer film yapımcıları.

Sarah: Devamını ben anlatırım Zack. Neyse ,işte biliyorsun Mike ve sen bir reklamda oynatmıştınız. Zaten bizi ordan tanıyorlar.Bu yemeği düzenlememizin sebebi de bir anlaşma yapmak, anladın mı?

- Tamam, neyse ben bir tuvalete gidip geliyorum.

Kalktım ve kızlar tuvaletine girdim.Kendimi çığlık atmamak içim zor tutuyordum, bu çok güzel bir haberdi.Bir kabine geçtim. Tahmin edin ne oldu.

Tabii ki de ışıklar kapandı. Niye hep benim başıma geliyor?Kabinden çıktım. Çocukların yanına gitmek istedim ama kapı kilitli gibiydi. Sonra kapıyı zorlamayı bıraktım ve içeri bir kadın girdi.

Neee! Ciddi olamazsın. Yoo bu gerçek değildi. Karşımda duran kadın kimdi biliyor musunuz?
Benim teyzem Bessie. Doğru ya, ben bunu nasıl düşünemedim. Teyzem bir reklam ajansında çalışıyor.Donup kalmıştım. Cevap bile veremiyordum. Aslında teyzem başka bir şehirde yaşamakta ama.

Bessie Teyze: Addison, konuşmayı düşünüyor  musun canım. Burda ne işin var. Bir açıklama bekliyorum tatlım.
- Te te tey teyze, merhaba bu ne güzel sürpriz.
Bessie Teyze:Merhaba tatlım ama hala senden bir açıklama bekliyorum.
-Aslında bende aynı şeyi düşünüyorum. Senin burda ne işin var?

Tuvalette fazla durmuş olmalıyız ki Sarah tuvalete girdi.

Sarah: Ooo, bakıyorum tanışmışsınız bile.
- Ne, ne tanışması?
Sarah: Tanıştırayım, Bessie Hanım. Bizim film için senarist ve yapımcılar arasında.
-Ne, teyzeee ?
Sarah: Bessie Hanım senin teyzen mi?
-Evet!?
Bessie Teyze: Sanırım ikimizinde neden burada olduğu anlaşılıyor Addison.
Sarah: Neyse, konuşmamıza masada devam edelim. Bizi bekliyorlar. Daha sipariş vericez.

Üçümüzde tuvaletten çıktık.Diğerlerinin yanına gittik. Oradakilerle de tanıştım.Sonra yemeklerimizi sipariş ettik.Konuştuk ve hepimizin bir filmde oynayacağını söylediler. Hatta çekimler üç gün sonra başlıyordu.Çok heyecanlıydık!(:

Addison ve Olaylar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin