Bölüm Sekiz | Début

1.3K 68 19
                                    

Keyifli okumalar...

-

"Ben sana aşığım ve sana bunu en kısa zamanda en açık haliyle gösterip, her zaman senin yanında olacağım."

Her zaman olurdu değil mi?

-

Savaş'ın sözlerinin sonunda zaten bilerek kapalı tuttuğum gözlerimi açıp onun koyu harelerine baktım. Uyanık olduğumu anlayınca yüzünü şaşkınlık bürümüştü.

Beni yatırdığı yerden doğrulup karşısında oturdum. "Ama sen uyumuyor muydun?" hala uyuyorum ya canım.

"Uyuyordum, uyandım." adama kal geldi galiba.

"Duydun?" daha çok soru sorar gibi sormuştu bunu, duysam kötü bir şey olacak gibiydi şu an.

Şüphede kalsam bile "Duydum." dedim. Duyduğu şeyle yüzü düşmüştü. Duymuş olmam onun için daha iyi değil miydi, sonuçta zaten aşık olduğunu belli edecekti. Sorun neydi şimdi?

"Duymasa mıydım?" oturduğu yerden kalkıp odadan çıkmak için kapıya yürüdü. Kapıyı açınca arkasından seslenmeme rağmen durmadan devam etti yürümeye, kapıyı da çekmemişti arkasından.

Hızlıca yerimden kalkıp bende peşinden çıktım odadan. Onu merdivenlerden aşağı inerken görünce adımlarımı hızlandırıp yürümeye devam ettim.

"Savaş bir durur musun? Noluyor anlamadım." beni duyuyor olduğuna bile emin değildim şu an, bir anda ne olmuştu onu bile anlamamıştım zaten.

Durmadan aşağı inip mutfağa geçti, bende son basamağı inerken şarkı sesi dolmuştu kulaklarıma. Gerçekten şu an sırası mıydı?

Seni ilk gördüğümde
O masum gülüşünle

Sonunda bende mutfağa ulaşınca yanına yaklaştım ama ben ne kadar yaklaşırsam o, o kadar uzaklaşıyordu.

Sana nasıl tutulmuşum
Beni ilk öpüşünle

En sonunda dayanamayıp bağırınca bakmıştı yüzüme. "Napıyorsun Allah aşkına şu an, konuşmaya çalışıyorum görmüyor musun?" Sesimi duyduğu anda dönmüştü bana. Şimdiye kadar neden yüzüme bakmıyordu.

Dans edip duruyorken
Gözlerine bakıyorken

"Görüyorum." Ve tekrar arkasına döndü. Ben şu an neyin tribini yiyorum anlamıyorum gerçekten.

"Savaş saçmalamasan mı artık? Ben cidden anlamıyorum. Uyumuyordum ve duydum ne var bunda?" Tekrar yüzüme baktı ama bu sefer kırgındı bakışları.

Tam seni öpecekken
Kayboldun

"Bir şey yok, uykun yok mu? Gidip yatabilirsin o odaya." Ben ne diyorum bu ne diyor.

"Savaş ben onu mu diyorum? Konuşsana düzgünce benimle, bu şekilde yaparsan nasıl anlaşabiliriz?" Hala aynı bakıyordu yüzüme.

"Yok bir şey işte Arel, öğrendin neyin ne olduğunu, ilk karşılaştığımız günde belli etmiştim zaten. Sen anlamadın bugüne kadar. Eline telefonumu bile verdim gör beni artık diye. Ama farkına varmadın. 4 aydır gözünün önünde olmama rağmen görmüyorsun ki sen beni." dolan gözlerini sildikten sonra devam etti sözlerine.

Ben seni bulamadım
Yerine koyamadım

"Şimdiyse öğrendin işte her şeyi, ben zamanla ilerletmeyi düşündüm hep, yani en azından sen bu eve gelene kadar. O kadar masumdun ki hep, her seni görüşümde içimdeki duygular yeniden filizlendi." ne desem boştu belki onun için ama ben yine de söyledim ona içimden geçenleri.

"Ben, evet bazı şeyleri anladım, anlamaya çalıştım. En azından farkına vardım bazı şeylerin. Evet seni görmedim, göremedim. Ama bu asla bile isteye olan bir şey değildi. Beni 4 aydır biliyorsan az çok bir fikrin vardır zaten hayatımla ilgili, üniversitede insanların bana karşı tavırlarıyla ilgili. Babam ya, babam beni evden kovduğu gün sen vardın. Boş muyum sana karşı ben, böyle mi düşünüyorsun?" bir iki damlanın aktığı gözlerine baktım, bende ağlıyordum ama o kadar da önemli değildi. Bana aşık olduğunu söyledikten sonra bir anda nasıl olmuştu da bu noktaya gelmiştik?

Sadece seninle gülüyordum
Gel diye hayaller kuruyordum

"Değil misin?" sesi titriyordu, Savaş'ı kısa süredir tanımama rağmen yıkılmaz gibi gördüğüm o adamın sesi titriyordu, dudaklarım büzüldü bunun farkındalığıyla.

"Değilim Savaş. Belki de öyle gibi duruyor, farkettiremiyorum biliyorum, farkındayım. Ama elimden gelmiyor işte. Görmediğim sevgiyi göstermek çok zor. Özür dilerim ama yapamıyorum." bu noktada kelimelerim tükenmişti zaten. Hıçkırarak ağlarken dizlerimin bağı çözülmüştü, son anda Savaş'ın belimi tutmasıyla ayakta kalırken şimdi de onun omzunda ağlıyordum.

Ben niye sensiz ölüyorum
Güzel bebeğim, seni çok özlüyorum

"Asıl ben özür dilerim senden. Kendimi farkettirmediğim, hep senden beklediğim, yanında olamadığım için, her şey için özür dilerim."  hıçkırmaktan konuşmayacağımı bildiğim için ona karşılık vermedim. Saniyeler sonraysa zaten kendimi yine onun kucağında bulmuştum.

Yine yan biçimde kucağına aldığı benimle beraber merdivenlerden çıkmaya başladı. Hıçkırıklarım azalsa bile gözyaşlarım durmuyordu. Uzun zamandır üst üste gelen her şey için ağlıyordum bir nevi. Merdivenler bitip çıktığımız odaya geri girince, başımı yasladığım omzundan kaldırıp yüzüne baktım ama o bana bakmadan sadece yürümeye devam ediyordu.

Sonunda yatağa gelince ilk önce beni ilkte bıraktığı kısma bıraktı, sonraysa diğer tarafa geçip oraya uzandı. Bense hiç düşünme gereği duymadan başımı göğsüne koyup beline sarıldım. Anında kasılan bedeniyle yanlış bir şey yaptığımı düşünüp geri çekilmeye çalışınca  bu sefer o belime sarılmıştı.

"Uyu hadi." Uyku bıraktın da sanki.

Yine de ona karşı bir şey demeden "İyi geceler" diyerek gözlerimi kapattım. En son duyduğum şeyse onun da iyi geceler dilemesiydi.

Ve emindim ki yarın her şey daha güzel olacaktı, olurdu.

𓆙

11.12.22' 02.51

ay maraba

rekor kirdim, son bolumun ustunden iki gun gecti ve ben bolum yazdim woa

bolum yazmada motive eden tates1714 e de tesekkur ediyorum

bir de unutmadan savasin odasinin seklini suklunu degsitirdim, 6. bolumde resmi var

ingilizce klavyeyle yazcam artik bolumleri, duzeltmek cok zor

onceki bolumu uyuklarken yazdim o yuzden boldan yazim yanlisi var ama olur oyle seyler

iyi günler efenim...

autre que toi • bxb (intersex)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin