“Her şey yolunda mı hayatım?” diye sordu Bayan Jeon, banka oturup parmaklarıyla oynayan oğlunun sırtını sıvazlarken.
Yarım saat sonra gelecek olan treni beklemek için istasyona gelmişlerdi. Yarım saat sonra artık her şey geride kalacak ve artık yeni bir hayata başlangıç yapacaklardı.
Jungkook başını kaldırıp annesine baktı ve hafifçe başını sallamakla yetindi. Bakışlarını tekrar parmaklarına çevirdiğinde annesi yanına oturdu ve sonbaharın üşüttüğü ellerini sıcacık elleriyle sardı.
“Zor olduğunu biliyorum” dedi baş parmağıyla oğlunun buz gibi olmuş ellerini okşarken. “Son zamanlarda olanlar hepinizi çok yıprattı.”
Jungkook dolan gözlerini kapatıp başını geriye attı ve inatla bir türlü yok olmayan yumruyu yok etmek için sertçe yutkundu.
“Veda bile edemedim anne.” dedi titreyen sesiyle. “Neden her şey mahvolmak zorundaydı ki...”
“Bebeği-”
Annesinin sıcacık elleri arasından buz gibi olan ellerini çekti ve dolan gözlerini sildi. Daha fazla konuşmak istemiyordu. Annesinin yanından kalkıp markete doğru yürüdü.
“Jungkook!”
Bayan Jeon, oğlunun arkasından gitmek için ayağa kalktığında Bay Jeon eşini durdurdu.
“Bırakalım da biraz yalnız kalsın.” dedi. “Onun için ne kadar zor olduğunu biliyorsun hayatım. Konuştukça daha zor olacak. ”
“Korkuyorum...” dedi Bayan Jeon. “Birkaç aydır çok sessizleşti. Jungkook için bu hiç normal değil.”
×
“Hyung biraz daha bassana gaza!” dedi Taehyung arka koltuktan.
“Taehyung kulağımın dibinde bağırıp durma!” dedi Jimin sağ kulağını kapatırken.
“Basıyorum zaten Taehyung!” diye bağırdı Yoongi arabayı sürerken. “Daha ne kadar hızlı gidebilirim acaba!”
“Geç kalıyoruz!” dedi Taehyung. “Trenin kalkmasına 15 dakika kaldı!”
“Biraz daha bağırırsan ses tellerini koparacağım!” dedi Jimin sinirle.
“Biraz sakin mi olsanız acaba?” dedi Seokjin.
“Sen onu Taehyung'a söyle bence hyung. Kocasını kaçırıyorlarmış gibi davranıyor!”
Namjoon Jimin'in söylediği şeye gülmeden edemedi. “Jungkook'u kaçırıyorlar çünkü!” dedi Taehyung.
“Jungkook'u kaçıran kimse yok Taehyung. Sakin ol biraz.” dedi Namjoon.
“Annesi ve babası kaçırıyor.” dedi Taehyung.
“Tanrı aşkına!” dedi Jimin tavana bakarak. Sabır dileniyordu.
“Ne va-” Taehyung'un sözünü kesen Yoongi'nin ani sola sapmasıyla kafasını cama çarpmasıydı. “Hyung!”
Seokjin ön koltukta oturmuş emniyet kemerine sıkı sıkı sarılıyordu. “Tanrım lütfen sağ salim bitsin artık şu yol!” diye de sızlanmayı ihmal etmedi.
Arabada tam bir kaos hakimdi.
“Ehliyetim yok tamam mı? Arabayı kaldırıp bu kadar geldiğimize şükredin!” dedi Yoongi sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
chingada
Non-FictionHer yıl düzenlenen Reine Spor Müsabakaları sırasında işlenen bir cinayet ve cinayeti çözmek için uğraşan 7 yakın arkadaş. Suçlamalar, oyunlar, yalanlar ve gizem. Gerçek katil kim? Yazılış tarihi: 26 Eylül 2022