2. Bölüm

158 5 6
                                    

Önceki bölümden özet;

10 dakikadır yoldaydık. Arabayı da çok hızlı kullanıyordu öküz. Ölmesek iyidir.
Tam radyodan müzik açmak için öne doğru yönelmiştim ki Koray ani fren yaptı.

"Oha çüş ama yani! Davar yavaş olsana!"
Bağırmamla beraber Koray'ın bana degil yola baktığını farketmiştim.

Farketmez olaydım...

"K-Koray... benim gördüğümü send-"

Sözümü yarıda kesip "evet Liva. Tamda ondan görüyorum."

İkimizin de gördüğü şey cesetten başka bir şey değildi...

...

"İn arabadan in!"
Tam kapıyı açacakken Koray kapıyı kilitleyip endişeli bakışlarını üzerimde gezdirdi.

"Aç kapıyı Koray! Görmüyor musun adamın halini? Hastaneye götürmemiz lazım."

"Olmaz Liva burdan uzaklaşmamız lazım."
Tam vitesi çekip gaza basacaktı ki birden bağırmam ile afalladı.

"KORAY! Aç kapıyı..."

Yazar iç ses: aklıma şey geldi ya open the door reynmen

Kafasını önüne çevirdi bir kaç sabır duası okudu. Derin bi nefes aldıktan sonra arabayı çalıştırdı.

"Koray. İndir beni burda! Madem bu kadar korkaksın, bende kendim hallederim bu işi."

Arabayı durdurup hızlıca arabadan indi. Onun indiğini görünce bende indim ve yerde yatan cesedin yanına yaklaştık.

Bu sokaklar da cinayet namına hiç bi olay yaşanmazdı aslında, bu işin için de bi tuhaflık vardı. Emindim...

Karnının boşluğundan yaralanmış olan adama bakmam ile bir anda kolumdan tutularak geriye çekilmem bir oldu. İki elim bi anda arkadan sertçe birleşmişti.

"Sakın sesini çıkarma küçük hanım. Yoksa bu adam gibi senin de cesedini yerde bulmayalım."

Kulağımdaki ses niye bu kadar tanıdıktı? Bana birini hatırlatıyordu. Yakın birini hatırlatıyordu.
Çok yakın... 

Ellerimi kurtarmaya çalışıyorum ama başaramıyordum. Bi anda kendimi tutamayarak konuşmaya başladım.

"İşinize karışmak gibi olmasın ama boşluğundan bıçakladığınız bi adamın ölmesini beklemeyin lütfen. Hem adam gözünü kırpıştırıyo görmüyor musunuz?"
Alayla söylediğim cümle onu kızdırmış olacak ki kolumu daha çok sıkmıştı.

"Bırakın lan! Eflin, endişelenme sakın!hiç bi şey  Yapamazlar."

Göz devirerek endişelendiğimi belli etmediğim bi ses tonu ile konuştum.

Aslında çok endişeleniyordum...

"Yav yok ne endişeleneceğim Koray Allah aşkına. Bizim bi suçumuz yok sonuçta, niye bizi öldürsünler ki yani şimdi?"

Off korku başıma vurdu herhalde...

"Sen suçlu değilsin fakat asıl suçlunun biricik sevgilisisin."

Suçlu Where stories live. Discover now