Yeni bir gün günlerden pazar bugün tatil günümüz tabi yeni planlar supi'yle bugün kahvaltıdan sonra evi düzenliyecez. Ee tabi 2 gençin kaldığı ev bir zahmet dağınık olsun sabah kalktık kahvaltıda 2 yumurta yaptık. Ardından köyden gelen peynir ve reçeli masaya koyduk. Ardından
SUPİ: Bu gece bodruma sen mi indin
BECO: Hayır aynı odada kalıyoruz ve bu evin bodrumu yok
SUPİ: Sen hiç ses duymadın mı
BECO: Tabi ki. Hayır
Büyük bir sarsılma oldu ve onlar çok korktular
BEN: Burada bölüyorum ama sadece irkildi o kadarda korkmadık yani en fazla çığlık attık Tamam devam edebiliriz
İkisi bir anda bağırdı sonra sarsılma kesildi ve bir sesizlik oldu. sesizliği bozan supi oldu
SUPİ: Bu evin bodrumun olmadığına emin misin
BECO: Artık hayır ama artık emin olucaz. Beni takip et.
SUPİ: Nerey...
Supi'nin kolundan tutuğu gibi Beco'nun odasına gittiler. Beco dolaptan baltayı aldı
BEN: Dur hangi deli dolabında balta taşır ki aa! Doğru ben taşıyorum
Yere kare bir delik açtı aşağısı zifiri karanlıktı hemen el fenerini aldı ve aşağıya atladı
BEN: Ne insan el fenerini alır aşağıya bakar belki aşağısı çok yüksek yada çok alçak neyse devam edelim
Aşağıda bir bodrum vardı. Tam o sırada kapı çaldı deliği kapatıp kapıya tam yöneliyordu
SEPO: Ya bizim bodrumu bulduğumuz için birileri gelmiş olabilir kapı deliğinden bak
BECO: Tamam.
BEN: Araya giriyorum ama adamlar ya kılık değiştirse heyecanlı olur kesin öyle tamam devam edelim
Dışarda sadece Bahar vardı
SEPO: Dur sence ona söylesek mi
BECO: Oda bizden biri bunu unutma
Kapıyı açarlar Bahar'ı içeriye çekip her şeyi anlatılar. Bahar'da bu durumları yaşamış. fakat ailesini ona inanmamış.
Bahar: Bende sizinle gelecem.
BECO: Hayır, bu çok tehlikeli
SEPO: Evet Bahar
BAHAR: Hadi ama biz üçümüz gruptuk.
BECO: Tamam
Üçü delikten aşağı inmişler yanlarında herkese bıçak, el feneri ve sadece Beco'da dolabında sakladığı baltayı yanına aldı. Aşağıda bir tünel vardı. Sanki bir labirentti. El fenerliyle aydınlattılar. Supi bu sırada bu labirentin haritasını çıkardı. Yürürken acıktılar ama yanlarında hiç yemek yoktu bu yüzden eve geri geldiler.
Ben: Balta alıyorsun ama yemek almıyorsun sizi tebrik ederim.
Akşam oraya inip bu sefer tam hazırlık yapacaktılar. Bahar'da bize akşamlamak için ailesinden izni koparmıştı. Akşama kadar orayı düşünmeden duramadılar. En sonunda akşam olmuştu. Bahar yanımıza geldi ve çantalarımıza şunları koyduk:
Bahar'ın çantası: Su, konserve yemek, kalem, kağıt, bıçak, el feneri, kitap ve toka
Supi'nin çantası: Su, konserve yemek, harita, kalem, bıçak, el feneri ve silah
Beco'nun çantası: Su, konserve yemek, kalem, kağıt, el feneri, bıçak, katlanabilir testere ve silah
Ben: Testere, silah yok roket alın bide tam olsun!
YOU ARE READING
YOLCULUK: 1 ZAMANDA
Science Fiction2 Kuzen bir zaman makinesi bulur ve bununla büyük bir felaketi durdurmaya çalışırlar...