Son derse girmek üzereydik. Dersin çok sıkıcı geçeceğine emindim. Ama olsun ben onla oturduğum sürece derste bile sıkılmıyorum. Berke bakınca kalbim daha bir hızlı çarpıyor sanki. O benim tamı tamına 1 yıldır sevgilim. Biz sevgili olana kadar çok sıkıntılar çektik,her neyse artık sevgiliyiz ve üniversiteye gittiğimiz için aynı evde kalıyorduk. Okuldan çıkıp biyerlerde bir şeyler içip eve öyle gidiyoruz. Berke bazen bir anda gözümün önen kayboluyor ve ben savunmasızken bir anda karşıma çıkıp beni korkutuyor. Tabi onun bu yönünü seviyorum çünkü gizemli ve keşfedilmesi gereken insanlardan birisi bence. Yine bir gün okulun yanındaki kafeye girdik, buraya her zaman geliyorum ama şimdiye kadar girişteki aynayı fark etmemiştim. Birlikte aynanın olduğu yere doğru gittik, Berke arkama geçti ama onu aynada göremedim arkama baktığımdaysa ordaydı, nasıl yapmıştı bunu. Her neyse gidip birer kahve söyledik ve yerlerimize geçtik. Lavaboya gitmek için doğruldum ve saçma bir şekilde başım döndü. Berke hemen kolumdan tutup beni yerime oturttu ve garsondan bir bardak su istedi, bir yudum alıp tekrar doğruldum ve lavaboya yöneldim. İçeri girdiğimdeyse iki kız gülüşüyordu ama normal kız değildi bunlar bişey vardı ama. Aradan kısa bir süre geçti Berkenin yanına gittiğimdeyse az önce lavaboda gülüşen kızlar şimdi Berkenin yanındaydı nasıl olur bu ben onlardan önce çıktım lavabodan diye geçirdim aklımdan.Neyse soğukkanlı bir şekilde yerime gidip oturdum ve Berke,
-"Bak Burçin bunlar liseden arkadaşlarım Eylül ve Sena" dedi.
Küçük bir tebessümle,
-"Memnun oldum bende Burçin" diyerek hafifçe ellerini sıktım.
Ben lavabodayken kahveler gelmiş hatta Berke Sena ve Eylülede birer kahve söylemişti. Hala aklım almıyordu, bunlar lavaboda değilmiydi nasıl omuştu, yoksa kararlaştırıp buluşmuşlarmıydı. Ama Berkeye sorduğumda "hayır sen lavabodayken onlar geldi" dedi o lafı duyduğum an çantamı alıp eve doğru koşmaya başladım. Berkede arkamdan sanki adımı ezberlercesine "Burçin,Burçin" diyordu. Arkama bakmadan eve gittim. İçeri girdim ve kapıyı arkadan kilitleyip beklemeye başladım.Berke geldi, tabii ki kapıyı açmak zorunda kaldım. Berke içeri girer girmez,
-"Ayıp değilmi bu yaptığın? Onlar seninle tanışmak için geliyorlar. Allahım hala aklım almıyor nasıl böyle bir hareket yaptığımı aklım almıyor.
Neyse berke odaya gitti, bende ardından gidip ondan bunu yaptığım için özür diledim. Zaten beni sevdiği için hemende affedeerdi. Acıktığını söyledi bizde makarna yapmaya karar verdik zaten makarna, klasik bir öğrenci yemeğidir. Her neyse mutfağa gidip suyu koydum. Daha sonra berkenin seslendiğini duyar gibi oldum içeri gittim evet evet bana sesleniyordu. Duşa geçmiş ve benden havlu istiyordu havluyu verdim tam mutfağa gidiyordum ki kapı çaldı. açtım ve karşımda Sena ve Eylül. Tabii ki şaşırdım ama kapıda kalamazlardı içeriye davet etmek zorunda kaldım.
-" Buyrun hoşgeldiniz"
-"Hoşbulduk"
-"İçeriye geçin bende yemek yapıyordum bakıp geleyim"
Mutfağa gidip su içip rahatlamaya çalıştım, onları burada görmek garipti çünkü evin yolunu bilmiyorlardı. Berkeyi çağırdım ve "onları sen mi çağıdın" dedim duraksadı ve bir anda "evet evet ben çağıdım noldu ki" dedi bende " hiç evin yolunu nasıl bulduklarını merak ettim" dedim. Neyse aradan kısa bir süre geçti ben içeriye geçtim onlar fazla samimi görünüyorlardı ve ben içeri girinçe toparlanır gibi oldular. Bu durumdan rahatsız olup tekrar mutfağa gittim Berke durumu anlayıp arkamdan mutfağa geldi.
-" sorunmu var Burçin neler oluyor?
-"Hayır devam edin". dedim.
-" Tamam" dedi ve içeriye geçti.