Tören bitti artık o sınıfa gidiyordum işte. Sınıfın kapısından girdiğimde herkes bana bakıyor gibi hissettim. İçimdeki bu lanet olası korku, nedenini bir türlü anlayamadığım korku beni titretiyordu adeta.
Hemen geçen seneden tanıdığım arkadaşlarımın yanına oturdum . Konuşmak istemiyordum. Susup kitabımı okuyup oyalanma ya, kimseyle konuşmamaya çalışacaktım .
Tabi böyle olmadı. Okulda adını çokça duyduğum ama kendini tanımadığım iki çocuk geldi yanıma Enes ve Berke ...
Benimle sanki yıllardır tanışıyormuş gibi samimi ve rahat konuşuyorlardı.- Selam bebek , fakirhanemize hoşgeldin
- Hoş -bul- dum
Cevabımı dinlemeden aralarında konuşmaya başladılar. O sırada Edebiyat Öğretmeni Burak hoca kapıdan içeri girdi.
Çok sevdiğim ve değer verdiğim öğretmenlerden biriydi kendisi .
Bende onun gözünde okulun çalışkan öğrencilerinden ve ahlaklı öğrencilerindendim . Gittiği her sınıfta benden bahsetmesi beni örnek göstermesi bir yana aramızdaki bu muhabbet benim çok hoşuma gidiyordu. Masaya doğru ilerlerken beni süzüyordu bu kararımı ona daha önce danışmama rağmen şaşırmış belkide garipsemiş gibiydi. Yerlerimize oturduğumuzda konuşmaya başladı.- Gençler seda artık sizinle okuyacak , kendisi benim gözde öğrencimdir ona göre.
- Hocam bizde sizin gözde öğrencileriniz şuan neden ayrım yapıyorsunuz. diye atladı biri lafa .
- Evet evet kesin öyledir hoca sizi görmeye tahammül edemez kaldı ki sizi gözde ögrencilerinden saysın .
- Zaten bir çoğunuz tanışıyorsunuz değilmi o yüzden derse başlayabiliriz .
- Hocam ben Enes'i tanımıyorum tanışalım lütfen.
- Hocam asıl ben Berki tanımıyorum merak ettim kim bu şeref...
- Oğlum dersi sabote etmeyin hemen siz tenefüste tanışırsınız Berkle.
Çok komik çocuklardı aslında tabi her kelimeye gülmeseler iyi tabi ama bahsedildikleri kadar kötü görünmüyorlardı aslında. Sınıf beş kız beş erkek olmak üzere toplam on kişiydi. Diğer sınıfların aksine daha az ve daha sakin olduğundan burada özel sınıf diyorlardı. Burak hoca sınıfı susturup nihayet ders anlatmaya başladı fakat anlattıklarından bir şey anlayamadım çünkü aklım eski sınıfımda, kendini değilde hayalini sevdiğim o çocuktaydı. Acaba yokluğumun farkına vardı mı? Acaba buna üzüldü mü? diye düşünürken bı an ettiğimiz son laf dalaşından sonra ne o beni düşünür nede ben artık onu umursarım dediğimi hatırladım ve aklımdan silip attım çünkü ona çok kırgındım. Kapıdan giren iri yarı, kirli sakallı çocuk beni daldığım düşüncelerden çekip aldı. Çocuğun içeri girmesiyle arkadaki ikilinin " oooo kerem abimiz geldii" diye bağırıp hemen yerini hazırlamaları beni şaşırttı. Sınıfımızın ağır abisi vardı anlaşılan. Kerem denen bu çocuk çok sinirli bakan adeta bakışlarıyla cinayet işleyen koyu kahverengi gözlerini bir süre üzerime dikti. Hiçbir şey söylemeden arka sıraya oturup , sanki bir misafir gibi bekliyordu. Bir çanta getirme en azından kağıt kalem getirme zahmetinde bulunmadığına göre okula geliş amacı okumak değil birilerinin zoruyla burada bulunmak olmalıydı.
Biraz sonra zil çaldı. Yerimden kalmak bile istemiyordum ki iki dakika sonra kapıda Zeynep belirdi.- Nasıl geçti?, Ne az kişisiniz oh mis valla.
- Çok mu beğendin küçük hanım senide bekleriz o zaman.
- Yok canım benim yerim gayet iyi , sen soruma cevap ver nasıl geçti?
- İyi geçti yani şu anlık bir şey yok.
- Aman korktuğuna değdimi mis gibide sınıf işte.
- Bilmiyorum ama içimde anlatamayacağım garip bir his var Zeynep , şu arkadaki çocuğa baksana bı kerem sınıfımızın ağır abisi.
- Hani nerede . diyince masanın üzerinde uyuyan ağır abi başını kaldırıp bize bakış attı.
- Ya salaklaşma bak dedikte öylemi çaktırmadan bak dedim senin yüzünden duydu ya .
- Ayy o nasıl bir bakışı var beni öldürecek resmen kapşonunuda kafasına takmış seri katillere benziyor işin var valla.
Teneffüs bitti. Zeynep yanımdan ayrılırken her zaman ki gibi sanki gurbete gidiyormuşcasına sarıldı.
- Sen kimseyi takma , derslerine çalış kankam ne olursa olsun kim olursa olsun bizim hayallerimize engel olmayacak tamam mı?
- Tamamm.Umarım beğenirsiniz....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değiştirme Sanatı
Roman pour Adolescents" Bu benim hikayem değil sessiz çığlıklarla kendini arayan bir adamın hikayesi"