-1-

221 33 27
                                    

Vitrindeki her biri farklı pastalara göz attı sırayla

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vitrindeki her biri farklı pastalara göz attı sırayla. Hepsi rengarenkti, hepsinde ayrı bir emek vardı. Gözleri önce meyveli pastalara kaydı. Sade ama lezzetli gözüküyordu. Sonra üstü bisküvilerle süslenmiş çikolatalı pastaya baktı.

Çikolatalı olanın şu an için kendisine ağır geleceğini düşünerek meyveli pastada karar kıldı. Pembe renkteki pastayı üstündeki meyveler onu güzel kılıyordu. Tek omzuna taktığı sırt çantasını sıkıca tutarken orada bekleyen çocuğa döndü siparişini vermek adına.

Dudaklarını aralamıştı ki kendisinden önce başkasının konuşması ile bakışları ona döndü. Onun burada olduğunu görmemiş miydi? Yaptığı hoş değildi, en azından pastasını almasını beklemeliydi.

Kaba bulduğu oğlan iki kahve istediğinde ve çalışan da onu onaylayıp işine döndüğünde yüzünü buruşturdu. Bunu tamamen haksızlık olarak görmüştü çünkü. Omzundaki çantasını tutuşu sıkılaşırken yanında telefonuyla ilgilenip kahvesini bekleyen çocuğa döndü.

Siyah saçları vardı. Siyah bir montu, siyah maskesi ve... Siyah bir pantolonu? Bu gözlerini devirmesine sebep olurken elindeki telefona baktı. Parmakları ekranda hızlıca gezinirken birine bir mesaj yazdığı belliydi ama ne yazdığını göremedi. Çok da ilgilendirmezdi zaten.

Ekranın üzerindeki parmaklar hareketlerini durdurduğunda başını kaldırıp çocuğun yüzüne baktı. O da kendisine bakıyordu ve gözleri karşısındaki kahverengi gözlerle kesiştiği an utançla başını öne eğip bir adım yana kaydı. Ne olursa olsun tanımadığı birinin telefonuna bakarken ona yakalanmak hoş değildi.

Önüne döndüğünde fark etti o gözlerin tanıdık olduğunu. Aslında yanında kahve bekleyen bu çocuk fazlasıyla tanıdıktı. Mesela bir önceki gün kütüphanede görmüştü onu. Karşı masada oturmuş bilgisayarından bir şeyler bakıyordu. Onu tanımıştı çünkü kütüphanede de göz göze gelmişlerdi. Ayrıca yine siyah giyinmişti ve kıyafetlerine tezat renkteki pembe telefon kılıfı kendini ele veriyordu.

Ayrıca eğer doğru hatırlıyorsa birkaç kez daha yolda görmüştü. Böyle düşününce kendini biraz sapık gibi hissetmişti ama sadece hafızası iyiydi ve etrafındaki insanları incelemeyi severdi.

Ona bakmamak için gözlerini etrafta gezdirmeye başladı. O sırada gözüne takılan başka bir pasta ile donakaldı olduğu yerde. Masmaviydi, üstü beyaz krema ile süslenmişti.

Yutkunamadı o an, gözlerinin dolduğunu hissederken öylece baktı pastaya bir süre. Çalışan, yanındaki çocuğun kahvelerini getirdiğinde kendine gelerek öne doğru büyük bir adım attı. Ne zaman aktığını bilmediği göz yaşlarını sildi elinin tersiyle yanaklarından. "Şuradaki mavi pastayı alabilir miyim lütfen?"

Sesi titredi konuşurken ama bunu pek de umursamadı. Yanındaki çocuğun kendisine baktığını hissedebiliyordu. Bunu da umursamadı. Sadece o pastayı alıp gitmek istiyordu. Çalışan, başıyla onaylayıp vitrindeki pastayı çıkartırken "Mum ister misiniz?" diye sordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Waiting For Us | Changlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin