Ben Jim. On sekiz yaşında hayali bir
kahramanım, en gerçeğinden..11:00
......
Uyandım aslında. Sadece gözlerim kapalı. Bilincim açık yani. Duyabiliyorum yağmur sesini , hissediyorum; bi o kadar gıcık olan, çalar saatim gibi işkencesini güneşin.13:00
Kahve içmeyi severim. Yanında sigara içmeyi, ne bilim kurabiye yemeği falan. Severim yani. Bişey söyleyeyim mi ? Evinde, işinde, çevrende, dokuna bildiğin gerçekler var. Her dokunuş, farklı gerçekler. Aynı şey farklı dokunuşlar. Bu pencereyi seviyorum. Bazen, çekinmeden insanların gerçeklerine dokunurum buradan. Peki gerçekler ne kadar hakediyor dokunulmayı. Veya ne kadar gerçekler? Nerde gerçekler? Kime, kimden gerçekler? Merağımdan ötürü affedin beni. Bu aralar dışarı çıkmam yasak da. Kahve gerçektir. .
19:35
Çatı gibisi var mı? Sahip olduğum, sabit özgürlüklerdendir. Evet cezalıyım, dışarı çıkmamam lazım.
Her gece çıkarım bu çatıya. Güvende hissettiğim tek nokta. Eyvah odamdalar.1 AY SONRA.
21:45
Hiç birinizinin olmadığı bir yer yok mu?!!
07:00
Sabahlar eskisi gibi güzel değil. Merhaba. Ben bir işe girdim. Okul yetmiyormuş gibi. Ben istediğim için o işteyim. Yani kendim girdim.!
....Hayal kurmaya zamanım olmuyor bu aralar. Üstüne birde sigarayla babama yakalandım. Aramızda limoni. Iş başı Çin Çin.19:00
Yorgunluk. Çok sinirlisin ve hareket etmeye halin yok. Çok seviyorsun ama toprağın altındasın, kalbin atmıyor. Işte ev. Doğup büyüdüğüm ve hiçbir zaman benim olmayan ev. Bokgeldim
20:00
'Benim hayatıma burnunu sokmaya hakkın yok.' Hayatınızda kader anahtarları vardır. Bu cümlede benim anahtarlarımdan biri olmuştu. İstemeden de olsa..