Enemies to Lovers "AzDen"

6-)

-Azra'dan-

Deniz o gün okula gelmemişti, Çok endişeliydim. Gözlerim onu arıyordu. Normal şartlarda telefonda gelmeyeceğini haber verirdi. Ama sabahtan beri hiç konuşmadık. Çıkışta onun yanına gitmem lazım.

Nisa: Ne düşünüyorsun?
Azra: Seni düşünmediğim kesin.
Nisa: Hadi ama, sevgilin seni yarı yolda bıraktı bunu kabul et.

Arkadan bir ses yükseldi.

Heves: Ne diyorsun lan sen?
Hasret: Öldürürüm lan seni!

Heves Nisa'yı yerde tekmelerken çantamı alıp sınıftan çıktım, Arkadan Heves bağırdı.

Heves: Kızı almadan gelme!

Gülümseyip koşmaya başladım, Deniz'in evinin önündeydim. Kapıyı çaldım, bir kadın açtı.

Azra: Deniz.. orada mı acaba?
Kadın: Hayır, dışarıda.
Azra: Pekala.

Kadının konuşurken gözlerini kaçırması, ellerini saklamaya çalışması yalan söylediğini gösteriyordu, Deniz'in odasının ışığı yanıktı. Arkadan odaya tırmanmaya karar verdim.

Azra: DENİZ! BONCUK!

Odaya tırmandığımda Deniz'i gördüm.

-Deniz'den-

Bu Azra'ydı, hemen bana sarıldı, sımsıkı sarıldı. Ama burada olmaması gerekiyordu. Babam...

Azra: Boncuk neden bana yazmadın, seni çok özledim.
Deniz: Öyle olması gerekiyordu.
Azra: Neden?
Deniz: Çünkü, artık benimle görüşmeni istemiyorum.
Azra: Ne?

İçimden bir şeyler koptu.

Azra: boncuğum.. yalvarırım.
Deniz: Azra, git.

Azra gözünden düşen bir kaç damla yaşı sildi,

Azra: Son bir kez... Sarılsam?
Deniz: ...

Azra bana sımsıkı sarıldı, göz yaşları omzuma damlıyordu.

Azra: seni çok seviyorum, sevmeyi geçtim, ben sana aşık oldum. bon- deniz.

Gözlerimi zar zor tutuyordum. Tutmazsam yaşlarım bütün odayı dolduracaktı. Azra bana bir kaç dakika baktı. Ağlıyordu, ağlarken nefes nefese kalmıştı. Aşağıya indi, ve gitti. Bir kaç dakika kalakaldım. Ve kalbim çok ağrıyordu, Boğazım düğümlenmiş nefesim kesilmişti.

-Azra'dan-

Sokakta bir banka uzandım, ağlamamı durdurmaya çalışıyordum. Ama durmuyordu, bu dünyada sevdiğim herkesi kaybetmek zorunda mıydım? Kulaklığımı taktım, Badem- Sen aglama adlı şarkıya tıkladım. Birkaç dakika dinledikten sonra fısıltıyla eşlik ettim. "Mav- Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce" Ben acılarımdan kaçmak için uyuyan biriyim. Sanırım yine kaçacağım.

Uyandığımda akşam olmuştu. Yanımda bir yavru kedi vardı, Heves ve Hasret beni aramıştı, ve bir sürü mesaj atmışlardı. Arkadan seslerini duydum.

Heves: Yine mi buradasın sen?
Azra: Başka gidecek bir yerim yok.
Hasret: Nasıl geçti kanka?
Azra: Sence gerizekalı?

Hasret ve Heves bana sarıldı, hiç bir şey sormadılar. İyi ki varlar.

Hasret: Bir de ben mi konuşsam acaba?
Heves: Haso sen napıcan Allah aşkına karışma sen!
Hasret: Napiyim kanka ya Azo'mu böyle görmeye alışkın değilim!
Azra: Bende kendimi böyle görmeye alışkın değilim.
Heves: Hatırlıyor musun? Baban seni terk ettiğinde de buradaydık.
Azra: Maalesef hatırlıyorum.
Hasret: Azo burda yatılmaz bak, gel bende kal bari.
Azra: Ben çöplüğümde iyiyim hasom.

Birkaç saat sonra Heves ve Hasret gittiler. Bende yıldızları izliyordum

Azra: Bu yıldızların hepsi Deniz'e benziyor, parlıyorlar. Keşke Deniz'le yıldızları izleseydik. Ama yapamadık. Her şey Deniz'e benziyor. Gökyüzü,deniz, yıldızlar,toprak,kediler her şey Deniz'e benziyor. Ya da ben Deniz'i çok özledim.. sanırım ikinci. Şuan gitarıma ihtiyacım var, ama eve gitmeye korkuyorum.

Belki.. Deniz'i görürüm dedi içinde Azra, ardından uykuya daldı...