٥

29 3 2
                                    

(Dedesi ve arkadaşı)

Işte beklenen gün geldi herkes kosturmaca'da işte o an kapı çaldı Esma açmaya gitti.

Çoğu girdikten sonra en son Damad beyimiz kaldı oda geldi ayakkabılarını çıkardıktan sonra çiçeği ve çikolatayı esma'nin ellerine değdirmicek şekilde esmaya verdi ve içere girdi.

Esma'ninda gözleri yerdeydi ve yanakları pembeleşti bende bunları bir tebessümle izledim.

Mutfağa gectim ve biraz sonra Esmada geldi, Cezveyi aldı dolaptan bir baska dolaptan kahveyi aldı bende ona yardım etmek için tepsinin üstüne fincanları dizdim.

O damat beye yani Davud Enişteme yaparken bende değerlerine yapacaktım herşey hallettikten sonra tepsiyi kardeşime verdim.

Isteme fazlıyı gectikten sonra şimdi yüzükler takılacaktı, ay ne kadar heyecanlı ya bir tebessüm bıraktım, ne kadar güzel duruyorlar. Bende fotograf cekim diye telefonumu aldim, fotoğraf cektigim gibi ışık çıktı ayy kiz unutum ışığını kapatmaya resil oldum yaa kesin yanaklari kırmızıleşti.

Ve yüzükler takıldı, o annesine yani teyzeme giderken, oda kızını dolmuş gözlerle ve hafif bir tebessüm ile bakıyordu hemen sarıldılar.
Arada çok durmadım çünkü orasi şimdi cok kalabalık olur diye erkeklerde dolu kaynıyordur diye uzak olmak istedim.

Mutfağa gittim arkamdan kapıyı kapattım, kuzenim'de bir kaç dakka sonra Mutfağa doğru geliyordu ve sarıldık gülümsedim bir dost, bir kuzen, bir arkadaş, bir kardeş evlenmek üzere ne kadar seviniyorum ben onun adına.

dost.

Yanında rahatça sesli düşünebildiğin, kendini unuttuğunu hatırlatan, bedeni ile değil samimiyetiyle ve hem kara günde hem iyi günde yanında olan yedek kalplere verilen isim.

- Hayırlı olsun gülüm rabbim gönlüne göre versin. dedim tebessüm ederek

- Amin Hifam dedi

.
.

Şimdi kuzenimle falan bir mazadayiz ona Roba elbise gelinlik bakıyorduk son giydiği çok güzel bir elbise, ha burada kendisi çarşaf giyinmiyor.

Maza'dan çıktıktan sonra hep birlikte eve döndük yani Ananem gile Çerez falan çıkardım Esra sehpa onların önüne koyarken bende çabucak çay hazırlıyorum.

Her şey hallettikten sonra onların yanına oturduk arasırada çay doldurup geliyordum yada esma.

Misafirler gittikten sonra oturma odasında olan şeyler kaldırdık esmay'la ve şuanda makineye buluşuklari diziyorum.

Buluşuklari hallettikten sonra Esmada mutfağa geldi orada gırgırın içindekilerini cöpe boşaltı ve şimdi koltukda oturuyoruz.

Koltuktan kalktım oradan odama gittim Çarşafımı giyindim kitabliktan Kuranımı ve yatağımda asılı olan tesbihimi alıp bahçeye gittim.

Daha doğrusu gittik çünkü arkamdan zeytin geldi yerim seni.
Orada büyük ağacın altında oturmadan önce bir minber alip yere koyup oturdum.

Sesiz sakin Kuranımı okurken yanımda zeytin oturup beni izledi bende bir tebessüm etmem gerektiği ne kadar tatlı duruyor haberiniz varmı ayy.

(kedisi olmayan yazarınız mood🥲)

Kuranımı kapattım ve şimdi huzurla tesbih çekeceğim ilk önce zeytinin kafasından öpüp çekmeye başladım biraz zaman gectikten sonra mırıltılar duydum.

Tahmin ediyorsanız zeytin'dı mırıltıları çıkaran, yavaş kalkacakken ayağım uyuştuğnu anladım bir kaç dakka sürdü ama şimdi odama doğru gidiyorum.

Kuranımı aldım kitaplığa koydum, çarşafımı çıkardıktan sonra namazlığımı alıp serdim ve eda etmeye başladım.

Şimdi Seccademi katladım ve yerine koyuyordum odamdan çıkıp yardım edilecek bir şey varmı diye mutfağa gittim ama oradan beni gönderdiler.

Dedemin yanına oturup kuranı okuyuşunu dinledim biter bitmez bana dönüp bir tebessüm etti ah dedem.

Dedem şimdi bir anısını anlatıyor en yakın dostuyla hasan amcayla

şimdi biz camiye gidicektik, yürüyerek yola çıktık neyse bi an yolda şaşırdık hangi yoldan gidecektik sağ mı sol mu.

Hasan amcan diyor ki sol ben sağ diyorum kaldık mi öyle, en sonda kolundan tutup sağ yoldan gidicektik oda inat edip ,,ben oradan gitmiceğim!" diyor ,,ne malum sağ yoldan gitmemiz gerektimizi, belki sol yoldan ilerlememiz gerikiyor." diyor yine ve duruyor, neyseki bir genç karşımıza çıktı diyorum ki ,,selamünaleyküm evladım yolu şaşırdık camiye gidicektik sağ yoldan mi yoksa sol yoldan gitmemiz gerekiyordu ?" diye sordum
,,ve Aleykümselam amcacım siz sağ yoldan gitmeniz gerekiyor bende zaten oraya gidicektim istersiniz benimle gelin? benim ismim Suheyb sizin isminiz ney amcalarım? " diye sordu
Bizde Allah razı olsun dedik
,,Benim ismim Mahmud ve arkadaşımın ismi Hasan." dedim ve öylece onunla camiye yürüdük.

Bende dedemi tebessüm ederek dinliyordum, ah Hasan amca dedemde gülüyordu. Eski anılar hep bir güzeldir, ya severek dedemi dinliyordum.

( bir video bana orda ilham olmuştu belirtmek istedim yazmaya unuttum ☺)

Koltuktan yavaş kalktım ve sofra kurmada yardım etmeye başladım ve öylece hepimiz oturduk ve Bismillah deyip yemeye koyulduk.

Akşam Ezanı okunuyordu sesi çok güzel bizde Seccademizi serip birlikte cemaat olarak Akşamı namazı kılmaya durduk.

Selamünaleyküm a dostlar
ben yine aranizdayim biraz uzun sürdü ama inşallah beğenirsiniz.

Allaha emanet olun 🤍

HelalimWo Geschichten leben. Entdecke jetzt