Helalim

١٢

Yazar anlatımından

Şuanda Hifa ve Suheyb baş başa Hifa'nın odasında karşı karşı oturuyorlar başları eğik.

Şimdi diyorsunuz dur ki hee nasıl evli değiller nasıl?

Onlar ayni günde dini ve resmi nikahlı evliydiler.

Suheyb

Nasıl başlicağımı bilmiyorum, ama ilk adımı ben atmam gerektiğini biliyorum.

Ilk önce kafamı kaldırdım sonra elimi Hifa'nın yanaklarına koydum ve yüzünü kaldırmasina sağladım. Uzun uzun baktım, helalimin o güzel gözlerine, gözleri yeşil ama öyle güzel parlıyordu anlatılmaz yaşanır o sırada o güzel gözlerini kaçırsada. Tebessüm ettim kalbim çok cabuk atıyor bu nasil bir şey?
ondan sonra Helalime yaklaşıp anına bir öpücük bıraktım geri çekildim o sırada yanakları kızardı nasıl tatlı göründüğünü biliyor mu? o anda onu alıp saklamak istedim kimse onu görmesin istedim.
Bu nasıl bir his ilk defa hissediyorum böyle bir şey heycanlandım ama bir yerden başlamam lazim derin nefes aldım, verdim ve söze başladım

"Beni Rabbime götüren yolda Fatımam olur musun?" dedim

Gözleri doldu kafasını salladı

"Sende beni Rabbime götüren yolda Alim olur musun?" dedi

Bende kafamı salladım ayağa kalktım ve elimi ona uzattım elime bi baktı ve tebessüm etti elimi tuttu elleri benim elerimde ufacık duruyor.
Kalbim sakin olur musun içimde ona sarılmak istedim ellerimi açtım ve bana baktı ilk başta anlamadı ama sonra yanakları kızardı aynı çilek gibi.

Ona sımsıkı sarıldım o da kollarını belime doladı onun başından öptüm.

Hifa

Şu an kalbim delice atıyor noluyor kalbim? icinde sanki kelebek varmış gibi hissediyorum ellerim terliyor. Ellerimi onun beline doladim ve yüzümü onun göğsünde sakladım.
Yanaklarım da kızardı başıma öpücük attı ben göğsünden yavaş ayrıldım ve onun yüzüne baktım bana gülümsüyordu ama gülümsüyüşü ona çok yakışıyor gamzeleri de var.
B

en burada bayıla bilirmiyim
Kapıya tıkladılar bizde ayrıldık başımı eğdim ve annem geldi bizde oradan çıktık mangal yapacaktık.

O yani eşim erkeklere giderken ben kadinlara gidiyorum gitmeden önce alnıma bir öpücük bıraktı.
Gülümsedim ve kapıdan ayrıldı aslında çok tuhaf şimdi ben evli miyim bana haram değil o benim helalim 🤍.

Neyse Mutfakta herkes bir şeyler yapıyor bende yardım edim dedim ve salata yapıyorum besmele çektim kollarımı sıvadım ve başladım.

Etler pişti masayı kurduk erkekler dışarda biz mutfakta şimdi yemek yiyorduk.

.
.

Suheyb ve ben şimdi eve gidiceğiz annem gözleri dolu bende mi napiyorum ağlıyorum ve sarılıyordum babam bana bakıyor hüzünlü.
Bende babama adımladım ve ona kocaman sarıldım o ki yere düştüm sırada beni kaldıran yarama üfleyen göz yaşlarım silen saçımdan öpen bana Peygamberimizden anlattan.

Ayrıldık ve arabaya ilerledik süheyb bana arabanın kapısını açtı ben oturdum kapıyı kapattı kendisi sürücü koltuğa oturdu.
Sürmeden önce göz yaşlarımı sildi sonra

" O güzel incilerini dökme ne zaman istersen annem gile seni sürerim." dedi bana şefkat ile bakarken bende ona minnetle baktım.

Eve vardık besmele ile kapıyı açtı

"السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَ عَلى عِبَادِ اللهِ الصَّالِحِينَ"

(Selam bizim ve Allah'ın salih kullarının üzerine olsun) dedik ve ilk sağ ayağamızla ıçere girdik sonra sol ayağmızla.

İçim kıpır kıpır odamıza yöneldik şimdi o benim saçlarımı mı görecek yanaklarım kızardı neyse Hifa çok düşünme.
Odamızda o banyoya giderken ben Dolaba gidip kıyafetlerimi aldım aynada Başörtüm deki ineleri çıkardım iç Başörtümü açtım.
Elbisemin içinde olan örgülü saçlarımı çıkardım arkamda olan suheyb dona kaldı ve göz yaşlı bana bir gülümseyişle baktı.
Bana yakınlaştı ben oturdum yerden kalktım ellerini yüzüme yerleştirdi bana öyle bir sevgi ile baktı ben bi an kayboldum alnımdan öptü.

Ben ona kollarımı beline doladim ve sarıldım içimden gelerek.
.
.
Abdestimi aldım Seccademizi serdik ben onun arkasında birlikte Yatzı namaza durduk.
Namazımı kıldıktan sonra tesbihimizi çektik ve dolaptan Kuranımızı aldık o okumaya başladı bende onu takip ediyordum.

çiftimizden bir kare 🤍

Selamünaleyküm canlar

inşallah beğenirsiniz bu bölümü düşüncelerinizi heycanla bekliyorum :)

'Bizi nimetleriyle yediren ve içeren ve bizi İslam üzere bulunduran Allah'a hamd olsun'
(Tirmizî, De'avât 55; Ebû Davûd,
'Et'ime', 52)